Bana bırak Çeviri Rusça
2,767 parallel translation
Bu yüzden konuşmayı bana bırak.
Именно поэтому говорить буду я.
Dur, bana bırak.
Давай.
Konuşmayı bana bırak.
Говорить буду я.
Bana bırakın.
Я понял.
- Bana bırak.
Дай, я.
Görevi tamamla, onu babasına götür ve Roderick'i bana bırak. - Evet ama...
Действуй, а я займусь Родериком.
Bay ve Bayan Blades konusunu bana bırak, tamam mı Toal kardeşim?
Просто передайте мистера и миссис Блэйдс в мои надёжные руки - хорошо, Брат Тоул?
Tankları bana bırakın.
Танки предоставьте мне.
Bunu bana bırak.
Я понял.
Dinle, Rip'i bana bırak.
Я займусь Рипом.
- Yok, yok, kendim söylerim. Bana bırak.
- Нет, я хочу ему сказать.
- Hazır mısın? - Hazırım. Sen insanları topla, dans işini bana bırak.
Это именно то, что я и хотел видеть.
Burada değildin o yüzden bana bırakıp gitti.
Но вас не было дома, и я взял это на хранение.
Hayır, bana bırak!
Нет, пожалуйста, можно я?
Onu bana bırakın.teşekkürler.
Предоставьте ее мне. Спасибо.
Hayır DeBrie, bana bırak.
Нет, ДеБри, я всё улажу.
Miden kaldırmayacaksa da bana bırak ben hallederim.
А? Или оставь их, если у тебя кишка тонка, а я уж сам разберусь.
Arabanın anahtarlarını bana bırak.
Где ключи от машины?
Bunları bana bırak.
Я разберусь.
- Orasını bana bırak.
Приложу все усилия.
Bana bırak.
Позволь мне.
Bana bırakır mısın lütfen?
Так что можно я этим займусь?
Bunu da bana bırak.
И оставь это мне, ок?
Ama Karasu çocuklarını bana bırakın.
Но парней из Блэкуотерской банды оставьте мне.
Liseyi bari bana bırak, olur mu?
Так что оставь мне проклятые старшие классы, хорошо?
- Bana bırakın!
- Сейчас, сейчас!
Bana bırakın.
Сейчас, сейчас!
Dizginleri bana bırakırdın, hatırladın mı?
Ты позволял мне руководить. Помнишь?
- Eski karını bana bırak.
А бывшую жену оставьте мне.
Bana çorba getirmeyi de bırak.
И хватит таскать мне суп.
Anne, Louis bana iğrenç dergilerini bırakıyor.
Он уже не такой, каким ты его помнишь. Мам, Луис оставил мне свои грязные журналы.
- Bırak beni! - Bana bir düşes getirmişIerdi.
Пусти!
Bakmayı bırak ve bana yardım et.
Но лучше помогите мне с креплением.
Beni rahat bırak. Dokunma bana!
И даже не трогай меня!
Bu yüzden sakin ol ve bana stres yaptırmayı bırak.
Расслабься и не доставай меня.
Bana bir iyilik yapar mısınız? Ayrıntıları bırakın ve bana bağlanın.
Оставьте ваши перебранки на потом.
Ve lütfen bana bir iyilik yap, pastayla viskiyi bırak.
И сделай мне одолжение.
Bana da bırakın.
- Пустите меня.
Bebekken bırakıp gittiğim için bana içerliyor, eminim.
Я уверен, она обижается на меня за то, что я оставил семью, когда она была малышкой.
Ya işi bırakırsın ya da günün birinde bir yetkili bana seni durdurmamı söyleyecek.
Либо прикрываешь лавочку, либо кто-то из властей прикажет мне тебя остановить.
Ne yapıyorsan bırak ve dikkatini bana ver.
Оставь мобильник и будь внимателен.
Bırakın bana.
Дайте, я сам сделаю!
Eğer bana yardım etmeyeceksen, bari alay etmeyi bırak.
Если ты не собираешься помогать мне, можешь по крайней мере перестать меня высмеивать.
Mazeret saymayı bırak ve Gatsby ile ne yaptığını bana söyle.
Прошу, прекрати извиняться и просто скажи мне что ты собираешься делать с Гэтсби.
Bana siktiğimin 1 dakikasını ver Kanepeyi orada bırak... Sanırım dikiş attırmam gerekecek. Kapıdan dışarı çıkaralım.
Давай вытащим его отсюда.
Eğer bu kadar korkmayı bırakırsak, dünyayı değiştirebileceğimizi gösterdin bana.
Ты сам показал мне, что мы можем изменить мир, если перестанем бояться.
Gitmeden önce yatakta oturuyordun ve bana bir şey söylemiştin, "Seni bırakıyorum"?
Помнишь, что ты сказала перед отъездом? Мы были в спальне, и ты сказала : "Я покидаю тебя".
Acaba bana camdan ya da ağdan yapılmışım gibi davranmayı bırakır mısın?
Не мог бы ты прекратить относиться ко мне, словно я из стекла или паутины или еще чего то.
Kefaleti reddettiler ve... bana göz kırptı. - Kefaletle bırakılmadı mı?
Что случилось в том зале суда?
Bu bana bugünlerde bazı su tesisatı sorunları yaşayan karavanımı hatırlattı. Önümüzdeki iki hafta boyunca, sarıysa, bırak öyle kalsın kahverengiyse onu çekip çıkar, paketle ve her hangi bir yere at.
Это напомнило мне, что у моего домика на колёсах сейчас есть кое-какие проблемы с канализацией, так что в следующие две недели, жёлтый будет значить спелый, а коричневый - значит надо выгребать, совать в мешок, и куда-то девать.
O yaptığın şeyi bırak ve yüzünü bana dön!
Остановись и повернись ко мне лицом!
bana bırakın 79
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakın 390
bırakmam 34
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırak kalsın 58
bırakın geçeyim 78