Bu kadar kolay mı Çeviri Rusça
258 parallel translation
Bu kadar kolay mı?
Это так просто?
- Bu kadar kolay mı?
- Это легко?
Bu kadar kolay mı?
Вот так просто?
Bu kadar kolay mı?
Как это просто.
Çekip gitmek senin için bu kadar kolay mı?
Ты просто так легко уедешь?
- Bu kadar kolay mı pes ediyorsun?
- Ты так легко сдаешься?
İki hafta mı? Bu kadar kolay mı?
Две недели?
- Bu kadar kolay mı söylerdin?
- Это было бы так просто?
Düşüneceğim : Bu kadar kolay mı?
Я думаю : "Всё так просто?"
Bu kadar kolay mı?
Ты не можешь относиться проще?
Arkadaşlarımın bu kadar kolay ikna olmalarına şaşırdım.
Меня удивляет легковерие моих коллег.
Daima iple bağlı kalacağız bu ne kadar kolay gözükse de, anladın mı?
Я всегда страхуюсь верёвкой, даже если кажется, что пройти будет просто. Понял?
Tanrım, bu düşündüğüm kadar kolay değilmiş.
О боже. Это гораздо труднее, чем я полагала.
Bu kadar kolay karar verebileceğini sanmazdım.
Я не думала, что на тебя так легко повлиять.
Bu işin peşini bu kadar kolay bırakacağımı düşünme sakın.
Так легко тебе не отделаться.
Ben San Francisco'yu alayım, sen Amerika'nın geri kalanını. Buraya bir daha dönecek olursan bu kadar kolay kurtulacağını sanmıyorum.
Я буду проживать в Сан-Франциско... a тебе остается вся остальная Америка... но если ты когда-нибудь еще раз вернешься сюда... я не думаю, что ты уйдешь отсюда так вот запросто.
Bu kadar kolay kurtulacağımızı düşünmemiştim ama.
Кто бы мог подумать, что он нас будет угощать? Да, да еще и так вкусно!
Oh, aman Tanrım, bu kadar kolay aldatıldı.
Господи, он так легко... на это повёлся.
Tanrım, komşusunu sevdiğini söyledi, ama bunu bu kadar kolay yapmak zorunda değildin.
Возможно, эта причуда сохранять энергию, так же вымерла как и птичка додо. [Крики, жужжание]
İyileşeceğim. - O kadar kolay mı bu?
- Это так легко?
- Bu çok kolay : "Hiç bu kadar mutlu olmadım". Benim sıram.
Это просто : "Я никогда не была так счастлива, Джонни." Теперь моя очередь.
Korkarım ki, kendimi bu kadar kolay affedemeyeceğim.
Боюсь, я не могу простить себя так быстро и просто...
Bundan bu kadar kolay kurtulacağını mı sandın?
Думаешь, ты так легко избавишься от них?
Sadık müşterilerime yardım etmeyi isterim ama bu o kadar kolay değil.
Я был бы рад помочь своим преданным клиентам, но, боюсь, не всё так просто.
Keşke insansı hastalarımı tedavi etmekte bu kadar kolay olsa.
Хотел бы я, чтобы моих пациентов было так легко лечить.
Benim malımı çalmak bu kadar kolay olamaz.
Ещё чего. Эти подонки обставили меня.
Çünkü her şeyiyle iyi giden hayatımı... böyle çöpe atıvermemi hepinizin nasıl bu kadar kolay kabullendiğini... anlamakta zorlanıyorum.
Я не могу понять, почему вы поверили, что я выкинул свою жизнь на помойку! Жизнь, которая шла как бы неплохо.
Genelde bu kadar kolay tongaya basmazdım... ama birisi onu epey hırpalamış görünüyordu.
Обычно, я не такой балбес... просто кто-то весьма прилично отлупил ее.
- Neden bu cenaze işine bu kadar taktın, Richard? Bu, onun için yas tutmaktan daha mı kolay?
Почему ты так зациклен на этой поминальной речи?
- Pekala onu tanımıyorum ama madem bu kadar çok istiyorsun, sana onu o kadar kolay veremem.
- Я не знаю, кто он но если вы его так сильно хотите, я так просто не сдамся.
Bu kadar kolay yorulmana çok şaşırdım.
Я удивлен, что вы так легко устали.
Korkarım bu, o kadar kolay yapılamaz büyük Şef
Боюсь, что это невозможно. Великий индейский вождь.
Bu kadar kolay yok oluna biliniyorsa, ben şu an burada olmazdım.
Милая, если бы все исчезали так просто, меня бы не было тут.
Bak, adamım, keşke bütün izinsiz girişlerim bu kadar kolay olsaydı.
О, чувак, хотел бы я, чтобы все мои проникновения были настолько просты.
Sanırım bu kadar kolay değil.
Это будет нелегко.
Eğer bu kadar kolay olduğunu düşünseydim, yardımını istemezdim.
Если бы я думала, что это будет просто, то не просила бы тебя о помощи.
Oldukça samimi, bu kadar kolay roket alacağımızı ummuyordum.
Я не ожидал, что у нас так легко получится получить ракету.
Bu yaşta bir kadının onca yolu gelmesi... o kadar yol parası ödemesi kolay mı sanki?
Никто не подумал, легко ли в моем возрасте... А какие расходы на дорогу!
Bu o kadar kolay mı piçkurusu?
Это оказалось так легко!
Angel, tatlım bu o kadar kolay değil.
Ангел, дорогуша, это не так легко.
Haklısın, ama onu öldürmek bu kadar kolay olsaydı bunu kendim yapardım.
Ты прав. Если убить его было так легко, я должен был сделать это сам.
Clark, elimden geleni yaparım ama bu iş o kadar da kolay değil.
Кларк, я сделаю, что смогу, но это не просто.
Diğer yönden, bana bu kadar kolay ihanet edebildiğin için hayal kırıklığına uğradım.
ќднако € разочарована, что вы также были готовы предать мен €.
Bu kadar kolay sıyrılacağını mı sandın?
Думаешь, ты так от меня отделаешься?
Bu kadar kolay olacak mı merak ediyorum?
Не думаю, что это будет легко.
Yardımınız olmasaydı, kaleyi bu kadar kolay ele geçiremezdik.
Мы не захватили бы этот замок так легко без твоей помощи.
BEnden bu kadar kolay kurtulacağını mı senıyordun bakayım?
- Думаешь, от меня так просто избавиться?
Benden bu kadar kolay kurtulacağını mı zannediyorsun?
Ты думаешь, от меня так просто избавиться?
Kolay olursa eğlenceli olmaz dediğini biliyorum. Ama bu kadar eğlenceli olmak zorunda mı?
Ты говорил будет скучно, если будет легко но не слишком ли нам весело, брат?
Ne yapacağımı bilmek bu kadar mı kolay?
Я что, настолько предсказуема?
Bu kadar iyi yaşamak kolay mı sanıyorsun?
Думаешь это просто? - так хорошо жить
bu kadar 1215
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar mı 472
bu kadar yeter 1511
bu kadar kolay 16
bu kadar basit 242
bu kadar yeter mi 31
bu kadar basit mi 22
bu kadar yeterli 43
bu kadarı çok fazla 17
bu kadar çabuk mu 71
bu kadar erken mi 37
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar basit değil 34
bu kadar komik olan nedir 26
bu kadarı da fazla 67
bu kadar komik olan ne 88
bu kadar konuşma yeter 21
bu kadar hızlı değil 17
bu kadar saçmalık yeter 43
bu kadarı yeterli 87
bu kadar üzülme 23
bu kadar basit değil 34