Muhteşem bir şey Çeviri Rusça
370 parallel translation
Yaşamaya cesaretiniz varsa muhteşem bir şey.
Если у вас хватает смелости жить, это чудесно.
Sende muhteşem bir şey var, Tracy.
В тебе есть какое-то великолепие.
Ciddî olamazsınız! Ah, ne muhteşem bir şey!
Какая замечательная новость!
Bay Smith, bu muhteşem bir şey.
Мистер Смит, это так здорово.
- Olur. Şimdi sıkıca banka tutunun çünkü muhteşem bir şey olacak.
Ну, держитесь за скамейку, потому что эта сказка будет - ух!
Küreği olmadan akıntıyla boğuşmak gibi muhteşem bir şey olduğunu söyledi.
И что, он даже не усмехнулся над этойглупостью?
Muhteşem bir şey bu.
Чудесная...
- Muhteşem bir şey, değil mi?
Нас заберут обратно! - Разве это не чудесно?
Okuldan daha muhteşem bir şey daha bilmiyorum bir politikacıdan bunu duymak sizi şaşırtmıyor olsa gerek.
Я не знаю ничего более чудесного, чем школа, что не удивительно слышать от человека, вовлеченного в политику.
Gözlerine muhteşem bir şey yaptı.
Он прекрасно поработал над твоими глазами.
Özgürlük muhteşem bir şey!
Чувство свободы - это прекрасно!
Muhteşem bir şey!
Красота!
Muhteşem bir şey.
Сперм просто чудесен.
Teknoloji muhteşem bir şey, öyle değil mi?
Разве технология - это не чудо?
Bu muhteşem bir şey Eddie.
Так это же замечательно, Эдди!
Şunu biliyorum ki ben beceremedim ve bence bu yaptıkları muhteşem bir şey.
И который мне не по силам. Искренне за них рад.
Muhteşem bir şey.
это великолепно. Ну, да.
Oh! Muhteşem bir şey.
Великолепно.
Şuna bak, muhteşem bir şey.
Ух ты, посмотри, вот этот великолепен.
Beni sonsuza dek değiştiren muhteşem bir şey verildi.
Мне даровали нечто чудесное, и это изменило меня.
Ve şimdi güçlerimin olağanüstü bir gösterisi olarak size muhteşem bir şey göstereceğim.
И теперь, экстраординарный показ моих возможностей, Я покажу Вам кое-что столь изумительное.
Bu muhteşem bir şey.
Это просто фантастика.
Bence muhteşem bir şey.
По-моему это прекрасно.
Birbirini cazip bulan iki insan bir geceliğine bir araya gelip muhteşem bir şey yaratamaz mı?
Только на одну ночь, разве не могут два человека, чувствующие влечение... объединиться и создать нечто изумительное?
Bu muhteşem bir şey!
- Вот это классно! - Да!
Bu muhteşem bir şey olacak.
Ну, сейчас будет шоу.
- Düşünsene ne muhteşem bir şey.
Твой друг такой клёвьiй!
Leela'nın kalbini kazanacak muhteşem bir şey yaptım ama ne olduğunu asla öğrenemeyeceğim. Durum vahim. Hayatım mahvoldu.
Это безнадёжно : я сделал что-то, что заставило Лилу полюбить меня, и мне никогда узнать, что... жизнь прожита зря!
- Muhteşem bir şey.
- Отличный дом.
Hakiki benlik buydu, muhteşem bir şey ortaya çıkacaktı.
что является истинной личностью и это будет чем-то прекрасным.
- Ne muhteşem bir şey.
- Роскошно.
- Muhteşem bir şey!
- Это великолепно.
Dawson, muhteşem bir şey bu.
Доусон, это феерично.
O kadar muhteşem bir şey değil.
О чем вы оба шептитесь?
Düşündüm ki, Kiki bu gece oraya gitse, soğuk kanlılıkla bir avuç ahmağın önünde yürüse onlar acaba hâlâ o bandocu kızın hayatlarındaki en muhteşem şey olduğunu düşünürler mi?
Я подумал : " Неужели Кики выйдет сегодня и бесстрастно пройдётся перед толпой ротозеев, думающих, что испанская вертихвостка - это лучшее, что есть в жизни?
Muhteşem bir şey.
Великолепно.
- Evet, aynen öyle. - Bu muhteşem bir şey.
Потрясающе!
Ve ihtiyacım olan şey Ludvig Van'dan bir parça dinleyerek akşama muhteşem bir sonla nokta koymaktı.
И всё, что я теперь хотел - это чтобы он и закончился прекрасно например, под музыку Людвига Вана.
Evet, gerçekten muhteşem bir film. Macera, şiddet, her şey var.
Это будет крутой, приключенческий фильм :
- Hey, bu muhteşem bir şey.
- Отлично!
Neyse biraz ciddi olalım Bu akşam sizin gibi muhteşem insanlarla birlikte olmak harika bir şey.
Я этого не говорил. Приятно стоять перед вами, такими замечательными людьми.
Muhtesem bir sey! Bir sevgili buldum.
Да, нечто потрясающее.
Bu muhteşem bir şey!
Это великолепно!
O muhteşem seksi kadın orada yatıyordu ve benim için bir şey ifade etmiyordu.
Бывало, она лежит - роскошная, чувственная, а меня это не трогает.
Muhteşem bir senaryomuz var. Özel bir şey. Diana Ross'un yeniden doğuşu olacak.
У нас есть великолепный сценарий классный он написан специально для Даианы Росс Билли Рэи Сайрус
Ay muhteşem bir şey bu. Hadi kaldır.
Само совершенство.
Şey, hayırseverlik şeyini kaçırdığım için özür dilerim ama hakikaten Hamptons'da muhteşem bir haftasonu oldu duymuşsunuzdur.
Я извиняюсь, что пропустил благотворительную акцию но это был один из тех знаменитых хэмтонских выходных...
Ta ki, son muhteşem fırça darbesi tamamlanana kadar, hiç bir şey, kesinlikle hiç bir şey, sanatsal gidişatın yoluna çıkmayacak, anlaşıldı mı?
И до тех пор, пока не будет нанесен последний и самый прекрасный штрих ничто абсолютно ничто не должно мешать творческому процессу.
- Muhteşem bir şey değil mi?
Удивительно, правда?
Muhteşem, MGMden çıkmış bir şey gibi görünüyor!
Какое красочное зрелище - как в лучших голливудских фильмах!
Şey, ne yazık ki, çabalarım, diyelim ki kesildi... muhteşem dolambaçlı ve zalim küçük bir kız tarafından.
Это работа моей матери. Я убью ее. Нет, моя дорогая, не сейчас.
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85
bir şeyler yanlış 26
bir şey olmadı 105
bir şey oldu 106
bir şey söylemeyecek misin 21
bir şey yok mu 17
bir şeyler yapın 69
bir şeyler yiyelim 46
bir şeyler yedin mi 17
bir şeyler söyle 85