English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Rusça / [ N ] / Ne şans

Ne şans Çeviri Rusça

1,277 parallel translation
Ne şans ki, tünel çökmüş böylece suçluların planı engellenmiş oldu.
К счастью, подкоп обвалился, что свело на нет планы грабителей.
Ama ne şans ki "acil" kavramı görecelidir.
Но, к счастью, определение неотложности бывает разным.
Evet, ne şans, değil mi?
Да, это было довольно удачно, а?
Bununla yüzleşelim, Sheppard onu halledemezse bizim Wraith'e karşı ne şansımız olacak ki?
Я мог бы слуйчано выдать его, и давайте подумаем, какие у нас шансы против Рейфа, если Шеппард не справится с ним?
İyi insanlar hiçbir şey yapmazsa Gotham'ın ne şansı var ki?
У Готэма нет шансов, если даже самые достойные люди бездействуют.
Ne şans!
Повезло!
- Sabah sabah ne şans böyle.
- Что за невезение так рано утром!
Benim için ne şans, huh?
К счастью для меня, да?
Ne şans ama?
Повезло, да?
Her ne söylendiyse bize bir şans vermesi için söylendi... savaşma şansı.
Сказанное мной вслух предназначалось для того, чтобы дать нам шанс. Шанс на борьбу.
İlk izlenim için asla bir ikinci şans olmaz ama, ne düşünüyorsunuz?
Я понимаю, что первое впечатление самое сильное, но что вы скажете на это?
Başka ne seçim şansım var?
А что мне остается делать?
Ne cennette ne dünyada, bir ineğin bir haydudu yakalama şansı yoktur.
Скажите на милость, разве могут коровы поймать преступника?
eğer şansım varsa yapmaya çalıştığım eylem ne kadar etkili olduğumu gösterecek hatta en küçük kum tanesinin bile sahip olduğu tahrip gücünü gösterecek.
что даже простая песчинка в силах их уничтожить.
Ne bu, bir çeşit şans kurabiyesi mi?
Это ты в книжке афоризмов вычитал?
Parlak yeteneğini göstermen için sana bir şans verdim ama karşılığında sen bana ne veriyorsun?
Я дал вам шанс проявить свой блестящий талант, и что вы дали мне взамен?
Ve Zeberdee'nin çocukken ne kadar şansı vardı?
А какие возможности были у Зеберди в детстве?
Ne? Bu tek kurtuluş şansımızdı.
— Адам, это был единственный шанс!
Filmin bir yerinde yahudilerin İsa'yı kurtarma şansı oldu ve ne yaptılar biliyor musun?
Есть момент где Евреи могли спасти Иисуса, и знаете что они сделали?
Şansız Prenses için ne kusursuz bir son bölüm teması.
Отличная идея для последней "Несчастной Принцессы".
Benim ne lanet bir şansım var böyle.
Вот, такой вот, я охуенно везучий.
Bildiğimiz gibi... komisyonlar olduğu sürece, ne kadar çok oynasan da... burada, başka yerden daha çok şansın yaver gitmeyecektir.
Понятно, что проценты это проценты и если будешь играть у нас тебе не будет везти больше, чем в каком-нибудь другом месте.
Şansım ne kadar ki?
Какие перспективы!
İkimiz de biliyoruz ki ne olduğunu bulman için tek şansın bu.
И мы оба знаем, что это, вероятно, единственнная возможность, которая когда-либо вам представится чтобы узнать его секрет.
Bütün sorun bu ne kadar hızlı giderse gitsin Dante'nin arabasına karşı bir şansı yok.
Проблема в том, что Порше гораздо медленнее машины Данте.
Filmin bir yerinde yahudilerin İsa'yı kurtarma şansı oldu ve ne yaptılar biliyor musun?
Был даже такой момент, когда Евреи могли спасти Иисуса, но знаешь, что они сделали?
Yani, ne olacağını görme şansına sahipsin ama tüm diyebildiğin "Dikkat et!".
Возможно, только возможность увидеть что произойдет и все, что я могу сказать, "Берегись".
Ondan bombayı kapatmak için gerekli bilgileri alma konusunda ne kadar şansın var?
Каковы шансы, что Вы узнаете от нее как деактивировать бомбу?
Hayatımızla şans oyunları oynamayı daha ne kadar sürdürmemizi bekliyorlar?
Сколько еще мы из-за них должны рисковать своими жизнями?
Senin planların benden uzak olsun. Bir şeyler ters gider de her zamanki gibi, seni belâdan kurtarmam için bana muhtaç olursan benimle temasa geçme şansın olmayacak, çünkü ne yazık ki, nerede olduğuma dair en ufak bir fikrin bile olmayacak.
Я не хочу иметь ничего общего с твоими планами, и ты не сможешь связаться со мной, если что-нибудь пойдет не так, и я понадоблюсь тебе как обычно, чтобы помочь, но к счастью, моя дорогая, ты не будешь знать, где я.
Ne büyük bir şans.
Вот это везение!
Yaşlı ve yorgun olabilirim, ama aslında ne olduğunu öğrenme şansı son derece uzak ve yapılacak en iyi şey bunu düşünmekten vazgeçip, başka işlerle meşgul olmaktır.
ћожет быть € стар и мои шансы узнать что происходит на самом деле очень низкие мне только остаетс € ухватитьс € за краешек и находить, чем себ € зан € ть.
Sorun nedir? Bir şansım daha olması için beni o piste çıkaracak şey ne olabilir?
Малыш, поделись со мной, что тебя беспокоит?
Ne olursa olsun, ne zaman ve kim olursa olsun... her erkeğin, her kadının aklını başından alma şansı vardır.
У любого мужчины есть шанс зацепить любую женщину.
Şansımı denemekten ne çıkar?
Хорошо. Пойду. Попытаюсь ещё раз.
Ne yarış hızlıdan yanadır, ne de savaş güçlüden ama zaman ve şans, hepsine hükmeder.
Не проворным достается успешный бег и храбрым победа. Но время и случай для всякого.
Çok çalışmak şart zaten ama bence insanlar şansın aslında ne kadar büyük rolü olduğunu kabul etmekten korkuyorlar.
Я не верю в везение. Я верю в упорный труд. Упорный труд обязателен, но все боятся признать, какую огромную роль играет везение.
Başarı, şansına ne zaman atlayacağını bilmektir, beni duyuyor musun?
Они высосут из нас все соки до последней капли. Но зато мы бы были в Испании!
Tokyo'da ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu ama şansımı denemeye karar verdim.
Я не знала что там, в Токио, но решила идти ва-банк.
Lindsay, sen ve Tobias arasında fiziksel ilişkinin hiç şansı olmadığını ilk ne zaman farkettin?
Слушай, Линдси, когда впервые вы с Тобиасом поняли, что у вас никаких шансов в физических отношениях?
Şansınız binde bir bile olsa... patronun dikkatini çekmeye ne gerek var?
А вдруг есть хотя бы один шанс из 1000, что ваша вера истинна? На кой мне тогда привлекать внимание вашего босса?
- Ve bazıları asla gerçekte ne istediğini öğrenme şansı yakalayamadı. - Benimle evlenir misin?
Ты выйдешь за меня?
Kızın aortu hasarlı, ne yaparsak yapalım kurtulma şansı çok az.
Учитывая ее повреждения аорты, шансов выжить у нее почти нет, что бы мы ни делали.
Gerçek hayatta ne yaptığını sana hiç sormamıştım. Ben de şansımı denemek istedim.
Я никогда не спрашивал тебя, чем ты занимался до острова, так что... скажу навскидку - – ты валил лес.
Peki bu hafızanın geri gelme şansı ne kadar?
Есть ли шансы, что память восстановится?
Bana şans dile, ne olacak böyle?
Пожелай мне удачи. Джонатан?
Ve sanırım, bilirsin.. amigo kızlar... burada çalışma yapıyorlar, böylece son bir kaç yıldır piyasada ne olup bittiğini yakalama şansım oluyor
И я понял, вы знаете, болельщики... они практикуют здесь, так что это даёт мне хороший шанс, чтобы увидеть, что будет на рынке через пару лет.
Ne sans ama?
Каковы шансы на это?
Sana karşı ne şansı olabilir?
Ну что ж, делай то, что должен
- Şansım yaver gitti. - Ne demek istiyorsun?
- Может, всё и к лучшему.
Ne zaman sana şans çubuğuyla vursalar, sana iyi geliyor.
... тебя основательно треснули по башке волшебной палочкой.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]