Savaşacağız Çeviri Rusça
417 parallel translation
Çürümüş eski kitaplar, konserve kutuları ve pis kokulu botlarla savaşacağız.
Мы будем драться гнилыми, старыми книгами и вонючими ботинками!
Biz SA çalışanları herzaman sadece Hitler'e sadık olacağız... ve Führer için savaşacağız.
Мы, участники СА всегда будем преданны только Фюреру... и сражаться для Фюрера.
Cephanemiz biterse, neyle savaşacağız?
- Как мы будем сражаться?
- Bir gün gelip saldırırlarsa ne yapacağız? - Savaşacağız.
- Что мы будем делать, если они нападут на нас?
Savaşacağız.
Мы будем драться!
Yarın omuz omuza savaşacağız.
Завтра мы будем драться бок о бок.
Evet, ama neyle savaşacağız?
Да, но биться с кем?
Ya savaşacağız ya öleceğiz.
Мы должны драться или умереть.
"Onlarla kumsallarda savaşacağız."
"Мы готовы встретить их на наших берегах".
İspanyollarla savaşacağız.
В армию. Прямо сейчас. На войну с испанцами.
Onlarla savaşacağız.
Будем сражаться.
Sıkı dur Lordum, senin için savaşacağız
Защитим с Божьей помощью тебя!
Sıkı dur Lordum, senin için savaşacağız
- Защитим с Божьей помощью тебя! - Защитим...
O zalimlerle bebek hakkın için savaşacağız kardeşim.
Мы будем бороться с угнетателями... за твое право иметь детей, брат.
Yakında kader saati çalacak... ve düşmanla yan yana savaşacağız. Duvar kâğıtlı, rahat bir odada... sizinle yaşamama izin verdiniz. Benimle ilgilendiniz.
Скоро настанет судьбоносный час и в бою мы окажемся по разные стороны баррикад.
Savaşacağız.
Будем воевать.
Onunla başka yollarla savaşacağız.
Будем решать проблему старым добрым путём.
Ve burada diyor ki ; Majesteleri kimle ve ne zaman isterse onun emri altında savaşacağız.
И это также говорит о том, что мы будем воевать под его командованием с кем и когда пожелает Его Величество.
Burada olduğumuz sürece, özgürlük için savaşacağız.
Пока мы здесь, мы боремся за свободу.
Ülkemiz sahip olduğumuz tek şey ve onu elimizde tutmak için savaşacağız.
Наша земля это всё, что у нас есть, и мы будем за неё драться.
Onu almak için savaşacağız.
Давай действовать постепенно.
Savaşta karşılaştığımızda, ölümüne savaşacağız.
Когда мы встретимся в бою, мы будем биться насмерть.
Sen ve ben, başkalarının hayal ettiği savaşlarda savaşacağız.
Ты и я участвуем в битвах, о которых другие могут только мечтать.
Ben ve o savaşacağız.
Mы c нeй бyдeм бopoтьcя.
Kalenin duvarlarında ölüler ordusuyla nasıl savaşacağız? Sen nasıl savaşacaksın?
Как мы сможем победить армию мертвяков?
Denizler ve okyanuslarda savaşacağız.
Мы должны бороться за свои права.
Yarın Fransızlarla savaşacağız.
Мы завтра деремся с французами.
Kiminle savaşacağız, Sör Reuben?
И с кем же, сэр Рубен?
Fakat savaşmamız gerekecek, ve savaşacağız da!
Но мы должны ввязаться, должны бороться и мы победим!
Unutmuşum. Orada dünyanın kaderi için savaşacağız.
Мы боремся за судьбу мира!
- Bu düşmanla savaşacağız.
Мы дадим отпор врагам.
Kim derdi ki ikimiz bir gün yan yana savaşacağız.
И кто бы мог предположить, что нам двоим однажды придется сражаться плечом к плечу.
- Savaşacağız.
- Мы будем сражаться.
Her türlü hava koşulunda düşmanla savaşacağız. Eski Norveç için savaşacağız.
При любой погоде мы будем бороться с врагом, бороться за старую Норвегию
- Burada kalacağız ve savaşacağız.
- Мы будем бороться до конца.
Ya savaşacağız, ya da teslim olacağız.
Мы должны или сражаться или сдаться.
Ya savaşacağız ya da teslim olacağız.
Мы сражаемся или мы сдаёмся.
Savaşacağız.
Мы будем драться.
Sevgili arkadaşım, eski arkadaşım, bu uğurda savaşacağız.
Дорогой друг старый друг мы будем с этим сражаться.
Yine bizimkilere karşı mı savaşacağız?
Мы снова будем драться со своими?
Ölümüne savaşacağız!
Из нашего боя живым выйдет только один!
Savaşacağız.
Придется ими заняться.
Dışarıda ele geçirebileceğimiz her fırsat için savaşacağız.
Мы будем бороться за каждого мужчину, который развел тёлку и не поимел её!
Sonu ne olursa olsun savaşacağımızı düşünmediler.
Они думали, что мы не станем сражаться, что бы они ни делали.
Bay Lincoln, vekillikten emekli oldu ve hukukla ilgilenmeye başladı ve Güney'in yeni ve bağımsız bölgeleri sınırlarına katmak için savaşacağını fark etti.
Линкольн ушел из Конгресса и оставил юридическую практику, осознав, что юг будет воевать за новые ни кому не принадлежащие территории.
- biz savaşacağız.
- Мы будем драться.
ve şimdi size bir savaş olsaydı ne için savaşacağınızı göstereceğim.
А теперь я представляю вам то, за что вы сражались, если бы была война.
Uğrana savaşacağınız bir aşk.
За такую любовь нужно бороться.
Savaşacağız.
Мы идём на войну.
- Kocoum, o savaşta düşmanımızla nasıl savaşacağımızı biliyorduk.
Кокум, тогда мы знали, как одолеть врага.
Sanırım savaşacağız.
Что ж, тогда поборемся.
savaşçı 50
savaş 353
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşın 42
savaşçılar 32
savaşa 30
savaş ve barış 20
savaşta 41
savaşlar 27
savaş 353
savaşçi prenses 68
savaşçı prenses 29
savaşın 42
savaşçılar 32
savaşa 30
savaş ve barış 20
savaşta 41
savaşlar 27
savaş var 18
savaş tanrısı 21
savaş başladı 22
savaşacağım 16
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaştayız 44
savaşalım 20
savaş sırasında 28
savaş tanrısı 21
savaş başladı 22
savaşacağım 16
savaş mı 39
savaş bitti 121
savaştan sonra 47
savaştayız 44
savaşalım 20
savaş sırasında 28