Silahını bırak Çeviri Rusça
795 parallel translation
Her kimsen silahını bırak ve dışarı çık.
Кто бы ты не был, Бросай оружие и выходи.
Silahını bırak gringo.
Убери пушку, гринго.
Silahını bırak
Брось оружие.
Silahını bırak.
Опусти пистолет.
Silahını bırakıp teslim olmaya razı mısın?
Ты хочешь сложить оружие и сдаться?
Whoa, whoa, whoa! Silahını bırak paran bende
Стой стой, брось оружие, вот твои деньги
- Silahını bırak. - Zack Gregory?
Отпусти пистолет!
Silahını bırak dedim, pislik!
Я сказал, брось на землю, говнюк!
Silahını bırak.
Бросайте оружие, лейтенант...
Kaydını yap ve silahını bırak.
Сдайте оружие.
Silahını bırak!
Опусти пушку!
Şu sıçtığımın silahını bırak!
Пушку на пол!
Silahını bırak sapık. Ve ayağa kalk.
Брось это на пол, псих, и поднимись!
Saydığımda silahını bırakıp ellerini masanın üstüne koyacak ve oturacaksın.
И насчет три,.. ... ты опустишь свою пушку,.. ... положишь руки на стол и спокойно сядешь.
Silahını bırak.
Брось оружие.
Şimdi silahını bırakırsan... söz veriyorum, seni öldürmem.
Если ты бросишь оружие обещаю, что не убью тебя.
Silahını bırak...
Брось ружье... Бросай и выходи.
- Silahını bırak!
- Брось ружье!
Ama Clyde, silahını burada bırak.
Клайд, только оставь свой пистолет здесь.
Gel, Lester. Haydi. Bırak lanet silahını.
Пойдем, Лестер, пойдем... убери пистолет.
Silah bırakın.
Разоружитесь.
Sen de bırak silahını.
Ружье на полу.
Bırak silahını!
Бросай оружие!
Silahınızı önünüzdeki sehpaya bırakın ve geri çekilin!
ѕоложить револьвер на край и отойти!
Silahını yere bırak.
Брось оружие.
Bırak silahını yere bırak.
Брось оружие.
Silahı bırak, yoksa kadın ölür.
Бросьте оружие, или она умрет.
Bırak silahını puşt!
Бросай оружие, ублюдок!
Oswald kollu mekanizmalı tüfekle 5,6 saniyede üç el ateş ediyor... sonra üç kovanı da güzelce yan yana pencerenin önünde bırakıyor... tüfekteki parmak izlerini siliyor, silahı çatı arasının öbür ucuna saklıyor... merdivenlerden beş kat aşağı koşuyor... onu görmemiş olan Victoria Adams ve Sandra Styles'ın yanından geçiyor... ardından ikinci katta soğukkanlı ve sakin bir halde devriye Baker'ın karşısına çıkıyor.
Осваль оставил три гильзы прямо там, где и стрелял. Но, при этом, начисто стирает отпечатки с винтовки. Переносит ее на другой конец помещения.
Hemen silahını yere bırak.
Положи пистолет сейчас же!
Silahını yere bırak.
Бросьте оружие.
- Silahını yere bırak.
Бросьте оружие.
Silah kaçakçılığı davasını bırakıyorsun, tamam mı?
Закрывай это дело с контрабандой оружия.
Silahını bırak.
Положи пистолет.
Silahı bırak, yoksa arkadaşın ölür.
Брось оружие, или твой дружок умрет.
Beni bunu yapmaya zorlama. Larry, silahını babama doğrultmayı bırak!
Ларри, не целься в моего отца!
Silah ve palaskalarınızı bırakın.
Сдать оружие!
Halklarımız, birbirini öldürmeyi bırakıp, birlikte çalışırsa bu korkunç silahın üstesinden geleceğini biliyordum.
Я знал, что если мы перестанем друг друга убивать и начнем работать сообща, мы сумеем избавить мир от этого ужасного оружия.
Silahını yavaşça yere bırak.
Медленно положите оружие на землю.
Bırak şu lanet olası silahını!
Бросай оружие!
Silahını yere bırak!
Бросай оружие!
- Silahını yere bırak!
- Бросай оружие!
Silahını bırak.
Опустите пистолет.
Şimdi, silahını bırak.
Бросай оружие.
Silahını bırak!
А ты - бросай свое.
Lee... Bırak silahını.
Ли бросайте оружие.
Silahı bırakın!
Брось пистолет!
Silahını bırak Tom.
Опустите пистолет, Том.
Bırak silahını!
Без моего приказа не стрелять.
- Bırak silahını, Brest!
- Слышишь, мама?
Bırak silahını!
- Говорят тебе, брось оружие.
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58