Uyandırın onu Çeviri Rusça
42 parallel translation
Uyandırın onu.
Эй! Давай!
Uyandırın onu önce.
Надо её разбудить.
- Uyandırın onu.
Разбуди его.
- Parr ve Shannon. Uyandırın onu ve konuşturun.
Потрясите его, как следует.
Uyandırın onu!
Разбуди её!
Ne olursa olsun uyandırın onu.
Он должен очнуться, чего бы это ни стоило.
Bu saatte mi? O zaman uyandırın onu.
Тогда разбудите его.
Uyandırın onu.
Разбудите его!
Rosita eğer onu erken uyandırırsak doğum günü şarkısını bozmuş oluruz.
Если мы разбудим её слишком резко, это испортит праздничную песню.
Eudora Fletcher toplantıya Zelig de katılır diye umut eder.Eğer onu görürse... kendisine beslediği duyguların Zelig'i uyandıracağını düşünür.
Эйдора Флетчер надеется... что там может быть Зелиг, и что если она столкнет его... с большим чувством, которое он всегда испытывал к ней, он проснется.
Kamyonla gelip onu uyandırırsın.
Потом вернешься на своей машине и разбудишь ее.
Dikkatini verirsen, belki onu uyandırırsın.
Сконцентрируйся, и ты пожалуй призовешь его.
Yattı. Onu uyandırıp da, üzmeyeceksin, anladın mı?
ќн спит. "€ не хочу будить его и сводить его с ума." ы мен € пон € л?
Bay Kennedy, Bay Hornblower'ın işlerin nasıl döndüğünü anlaması lazım, Onu her yarım saatte bir uyandır sabah ve akşam ben tersini söyleyene kadar.
Г-н Кеннеди, чтобы г-ну Хорнблоуэру легче было усвоить кто здесь главный, вы будете будить его каждые пол-часа, днем и ночью до тех пор, пока я не велю вам прекратить.
Onu uyandırın.
Будите.
- Bilemezsiniz. Isırığın onu uyandırıp uyandırmayacağından herhangi bir derecede emin olamazsınız, değil mi?
- Вы не можете утверждать с какой-либо степенью уверенности, что укус должен был ее разбудить, не так ли?
- Uyandırın onu. bana odasını gösterin.
Разбудите его, пропустите меня к нему.
Hey kadın, sadece uyandır onu, şimdi!
Невероятно, что он сейчас спит!
Komadayken yapamayacağımızı söyledim. O halde onu uyandırın.
Я только что сказал, что мы не можем это сделать, пока он в коме.
Onu 100 yıl sonra uyandırırsın ve mucizevi şekilde iyi mi olur?
Когда он проснется через 100 лет он станет удивительно лучше?
Bayan Merdle'ın hizmetçisi çağırılıp Bayan Merdle'i uyandırması söylenmek zorunda ve onu beni görmek için elinden geldiğince usulca hazırlamalı.
Нужно, чтобы горничная разбудила миссис Мердл и подготовила ее ко встрече со мной.
5.bölümde diyor ki ; 'Onu ağzınızla uyandırın.'
В главе пятой сказано "Разбудите его своим ртом".
Çünkü Yakavetta'nın taşaklarını tekmelemek istiyorsanız onu yanı başında kesik bir at başıyla uyandırın. Son vuruşu sizin için Romeo yapar.
Потому что если хотите напинать Якаветте по яйцам, чтобы он проснулся с лошадиной башкой в постели, у Ромео есть козырь в рукаве.
Uyandırın onu.
Разбудите его.
Uyandı, kaldırın onu.
Он очнулся. Поднимайте его.
Her gece onu iki kere uyandırıp, nefes alıp almadığını... kontrol eden de bendim.
Я будил её дважды за ночь, чтобы убедиться, что она всё ещё дышит.
Karina'ya ürkek tavşan bakışları atmaya devam edersen onu uyandırırsın.
Продолжишь пялиться на Карину, как испуганный кролик, она всё поймет.
Shepherd'i çağırın, onu uyandırsın. Sonra bekleyip göreceğiz.
Скажем Шепарду ее разбудить, а затем посмотрим.
- Sen! Kadın! Uyandır onu!
Эй, леди, разбуди его!
Prensesin kararını büyük ölçüde etkileyebileceğine inanıyorum. Eğer Takigawa Yoshino ona Yaratılış Ağacını uyandırması gerektiğini söylerse muhtemelen onu uyandırır. Uyandırmaması gerektiğini söylerse de uyandırmaz.
Я не Горацио. что не стоит вспоминать Гамлета в такие моменты... ты и правда так думала?
İlk roket havaya uçtuğunda sokağın karşısından onu uyandırmak için bağırıyordum. Sonra 800 maytap daha patladı.
Я стоял через улицу и кричал, чтобы он проснулся, когда взмыла первая ракета, а за ней устремились 800 римских свечей.
Onu uyandırın.
Разбудите ее.
Şey, onu birkaç dakikalığına uyandırıyorlar, ama test yapacaklarını bilmiyordum. O yüzden kızların burada olması için
Они выводят ее из комы на несколько минут, но я не думала, что они будут проводить какие-то тесты, поэтому не знаю, подходящее ли сейчас время,
Yapmamanı söylediğimi biliyorum ben de yapmayacaktım ama onu görünce dayanamadım. O insanın içindekini uyandırıyor ama bir daha böyle olmasına izin verme. Anlıyorum.
Я знаю, что просил тебя этого не делать, и сам не собирался, но я знал, что это она, и не удержался.
Onu uyandırın ve bildiği her şeyi öğrenin.
Разбудите её и узнайте всё, что она знает.
Babamızın zihnini bir büyü ile onarırdı. Sonra da aynı bitkinin kökünü kullanarak onu uyandırırdı.
Она исцеляла его разум с помощью заклинания, и затем будила его с помощью корней того же растения.
Ne yani, kapıyı kırıp uyandıracak mısın onu?
Что, выбьешь дверь и разбудишь ее?
Onu hemen uyandırın.
Разбуди ее, немедленно.
Bu olaydan sonra oraya gittin. Onu uyandırıp yeniden konuşmaya çalıştın. Parasını geri alacağını söyledin.
Значит, после этого ты пошёл к ней, разбудил, попытался поговорить вновь, обещал вернуть ей деньги.
Onu uyandırırım, kahvaltısını hazırlarım ve okula götürürüm. Çünkü bu benim işimdir. Çünkü kuralımız böyle.
когда мне нужно разбудить его, накормить и отвезти в школу, потому что это моя работа, потому что это правило, потому что
Onu uyandırırsın birazdan, şimdi beni dinle ama, tamam mı?
Разбудишь через минуту. Просто выслушай меня, хорошо?
- Ya onu şu anda uyandırırsın ya da bir sonraki testin... - Demek istediğim, ölebilir.
- В смысле, это может убить его.
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu sevdin mi 31
onu ben buldum 23
onu bana getir 26
onu sevmiyorum 46
onu buldum 214
onun için 179
onu seviyorum 468
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu bilmiyorum 36
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onu sevdim 104
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55
onu seviyorsun 78
onu bilmiyorum 36
onu seviyor musun 173
onu duydum 61
önüne bak 138
onu sevdim 104
onun yerine 89
onun da 23
onu geri ver 55