Yere bırak Çeviri Rusça
1,053 parallel translation
onu yere bırak şimdi.
Положи его на пол, сейчас.
Silahını yere bırak.
Брось оружие.
Bırak silahını yere bırak.
Брось оружие.
Yere bırak.
Положи его на пол.
Beni yere bırak!
Амад, поставь меня на землю!
Silahı yere bırak.
Положи его на землю.
Beni hemen yere bırak!
Как это сделано?
- İbneler. - Tamam, kutuyu yere bırakın.
Вот так, ставьте ящик.
Sadece yere bırak.
- Есть. Опускайте.
Hemen silahını yere bırak.
Положи пистолет сейчас же!
- Silahını yere bırak.
Бросьте оружие.
Kısa bir süre önce, başıboş bir serseri yani maktul, birisi tarafından gideceği yere bırakılma teklifi aldı.
Совсем недавно, к некому бродяге, а именно нашей жертве, проявили участие и предложили слегка подбросить.
Yere bırak ve bana doğru it.
Бросьте его и толкните ко мне.
Dur. Beni yere bırak.
ќпусти мен €.
Yere bırak.
ќпусти.
Onu olduğu yere bırak, yoksa pişman olacaksın!
А ну оставь, сукин сын, это моё!
Kollarını hikâyenin şiddetine göre salladı sonra kendini yere bırakıp bacaklarıma sarılıp, kendisini bırakmam için yalvarmaya başladı.
Он размахивал руками, пока рассказывал историю затем он бросился на землю схватил меня за ноги и просил меня его отпустить.
- Silahı yere bırak.
- Положи его на землю.
Yere bırakın onu.
Опустите.
Yere bırak.
Опусти его.
Silahımı yere bırakıyorum ve silahsızım.
Я кладу оружие на землю. У меня нет оружия.
Silahımı yere bırakıyorum ve silahsızım.
Я кладу оружие на землю. Я не вооружен.
- Şimdi onları yere bırak ve bana doğru yolla.
Положи их на пол и ногой пихни мне.
Pantolonumu yere bırakırdım sen de ne yaptığımı anlayasın diye.
Я давал брюкам упасть, чтобы вы слышали, что я делаю.
Öyleyse bıçağı yere bırak.
Положи нож, Брукс!
Bana bak. Bıçağı yere bırak.
Посмотри на меня, Брукс!
Yere bırak ve uzaklaş.
Поставь ее и отойди.
Silahını yavaşça yere bırak.
Медленно положите оружие на землю.
Silahını yere bırak!
Бросай оружие!
Silahı hemen yere bırak!
Опусти пистолет!
- Silahı yere bırak!
- Бросай оружие!
- Silahı hemen yere bırak!
- Бросай пушку! Быстро!
Onu hemen yere bırak!
Положи ее, быстро!
- Silahını yere bırak!
- Бросай оружие!
Dinleyin. Silahlarınızı yere bırakın, hemen.
Бросайте немедленно оружие на землю.
Sadece bıçağı yere bırak.
- Как скажете, только опустите нож.
- Onu yere bırak Scully!
- Бросайте, Скалли! - Ни за что.
Yolda seni bir yere bırakırım.
Я высажу тебя по дороге.
Ters birşey olmadan yere bırak onu.
Положил бы ты её от греха под...
Yapma ama kim sizin gibi iki tatlı kızı bırakıp bir yere gider?
Не плачь, не плачь. Ну как же она оставит таких славных дочурок?
Eğer düşündüğün buysa seni bırakıp bir yere gitmiyorum Lorie.
Я не собираюсь сбежать и бросить тебя, Лори, если ты об этом думаешь.
Bu belgeyi her kim çaldıysa, kolayca bulacağımız açıkta bir yere koymamıştır. Bu işi profesyonellere bırak, Poirot.
Укравший бумаги не оставил их там, где мы можем их найти.
Bizi Ania'yla baş başa bırakıp istediği yere gitsin.
Пусть уходит навсегда ".
Onu yere bırak.
Вали его!
Silahını yere bırak.
Бросьте оружие.
Oltanı akıntının akışına bırak! Seni iyi yere o götürür. Biraz ileriye.
Закидывай прямо в поток, там легче будет удержать удилище.
Orta yere araba bırakılır mı?
Кто мог додуматься поставить её посередине?
Şimdi elindekini yere bırak.
Положи на место немедленно.
Bırak, bırak şunu yere.
Положи нож!
Bulduğun yere geri bırak.
Положи где нашла.
- Bırak şu parayı yere!
- Брось деньги бля!
bırak 1242
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırak beni 1950
bırakma 58
bırakıyorum 119
bırakma beni 65
bırakmam 34
bırakın 390
bıraktım 124
bırakmayacağım 38
bırakın beni 769
bırakacağım 37
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58
bırak onu 1012
bırakalım 42
bırakın gelsin 27
bırakın gitsinler 39
bırak gitsin 444
bırakmak mı 26
bırakın geçeyim 78
bırak şimdi 60
bırak kalsın 58