Öyle olmadı Çeviri Rusça
1,803 parallel translation
Öyle olmadı.
Сноу сделал это.
Öyle olmadığını umarım.
Ну, я надеюсь, что нет.
- Ta ki öyle olmadığı anlaşılana kadar.
- Пока все не кончилось.
Öyle olmadığını biliyorsun. Benim zencilerle herhangi bir problemim yok, biliyorsun.
Я ничего не имею против негров, как вы знаете.
Öyle olmadığımı umut ediyorum.
Надеюсь, что нет.
Ne yani öyle olmadı mı?
А что? Разве было не так?
Hayır, hiç de öyle olmadı.
Нет, "разве было не так"!
Ama aslında öyle olmadı. Hiç de öyle olmadı.
Только, все было не так.
Ama aslında öyle olmadı.
Только, все было не так.
Hiç de öyle olmadı.
Совсем не так.
Chuck, hiç de öyle olmadı, bunu sen de biliyorsun.
Чак, ты же знаешь, всё было не так.
Ama birkaç yıl sonra Elizabeth'in öldüğünü duyduğumda gerçi şimdi öyle olmadığını biliyorum ama...
Но через несколько лет, когда я узнала о смерти Элизабет, хотя сейчас я знаю, что это неправда, я вернулась.
Planlayarak öyle olmadı.
Мы это не планировали
Öyle olmadı mı?
А это не так?
Sırf annen öyle olmadığı için senin de iyi bir anne olamayacağını düşünmen sayesinde.
О том, что ты думаешь, ты не будешь хорошей матерью, потому что твоя мама такой не была.
Hayır, hiç öyle olmadı.
Нет, все было совсем не так!
- Hiç de öyle olmadı tamam mı?
- Всё было не так, понятно?
Öyle olmadığının kanıtıyım ben.
Я доказательство того, что это не так.
İkimizde öyle olmadığını biliyoruz.
Мы оба знаем, что это не так.
Öyle olmadı.
Все было совсем не так.
Adadaki tüm mahkumlar nakledildi. Ama aslında öyle olmadı.
Всех заключенных перевели с острова... все было не так.
Öyle olmadığını düşünmenin sebebi nedir?
А почему ты думаешь по-другому?
Tam olarak öyle olmadı ama ne olmuş yani?
Все было не совсем так, но что с того?
- Öyle olmadığına yemin ederim.
- Нет, я обещаю.
Ama öyle olmadı, çünkü Laura aslında bir yazardı ve sen de ona hayatının hikâyesini vermiş oldun.
Но вы были неосторожны, потому что она была писателем, а вы дали ей лучшую историю в её жизни.
- Laura Cambridge için öyle olmadı.
Не для Лоры Кэмбридж.
Öyle olmadığını umuyorum han'fendi.
Я надеюсь, что нет.
Natalie sevecenliğiyle bu çocuklarla iletişim kurmak için buraya gelmişti ve bu güzel bir düşünce ama öyle olmadı.
Натали пришла сюда вся такая бодрая и жизнерадостная, думала, что сможет наладить контакт с этими детишками, это прекрасная идея, но она не работает.
Benim deneyimim öyle olmadı, hem de hiç.
Я говорю это не по своему опыту. Вовсе нет.
Kes şunu, hiç de öyle olmadı
Прекрати. Было совсем не так!
Öyle olmadı.
Ты не так понял.
Söyleme şöyle. Öyle bir şey olmadı.
Прекрати!
Tüm kızlar öyle söylüyor bebeğim ama her detayın önemli olup olmadığını bilmiyorum.
Все вы так говорите, чувиха, только все это - неправда.
- Öyle olup olmadığımı bile bilmiyorum.
- Я не знаю, могу ли я.
- Yapma! - Öyle bir zaman var olmadı.
- Вообще-то этого не было.
- Hiç de öyle bir kadın olmadın.
- И ты была чудесной "не-одной-из-этих" девушек.
Bir erkeğin görevi kendi ilişkisinden sorumlu olmaktır, oysa ki benim hiç öyle bir sorumluluğum olmadı.
Мужчина должен быть в ответе за свои дела, но у меня так не вышло.
Öyle bir şey olmadı.
Все было не так.
Frederic ne derse desin, asla öyle olmadı.
Случайно, специально - что бы ни говорил Фредерик, этого не было.
En azından öyle olduğunu düşünüyorum, hiç test etme şansım olmadı.
В конце концов, мне кажется, что у меня никогда не было шанса испытать его.
Benimle konuşacak vakti olmadığını sana söyleyecek vakti var ama bana söyleyecek vakti yok, öyle mi?
То есть у него есть время сказать тебе, чтобы ты сказал мне'что у него нет времени, чтобы говорить со мной,'но недостаточно времени, чтобы сказать мне это лично?
Bir velinimetleri olmadığı müddetçe öyle leydim.
Если только не найдут покровителя, миледи.
Hayır, öyle bir şey olmadı.
Нет, ничего такого.
Olmadı öyle bir şey.
этого не было.
Hiç öyle biri olmadım.
Я никогда не был таким.
Ama aslında öyle olmadı.
Но на деле, все было не так.
Hayır, öyle bir şey olmadı.
Нет. Ничего такого не было.
Öyle bir şansım olmadı bile.
Не было шанса.
Bunun imkânsız olduğunu söylemiştin. Onu kendime güvenim olmadığından öyle dedim. Ama kendime çabucak bir cesaret konuşması yaptım ve şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum.
Это говорил мой недостаток уверенности в себе, но я сама себе произнесла краткую вдохновляющую речь, и теперь мне намного лучше.
Öyle bir şey olmadı.
Этого не было.
- Öyle bir olay hiç olmadı.
У нас никогда не было подобного случая.
olmadı 215
olmadım 24
olmadığını biliyorum 19
olmadı mı 33
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
olmadım 24
olmadığını biliyorum 19
olmadı mı 33
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle olsun 692
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle ki 92
öyle misin 81
öyle deme 154