English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / An arm

An arm translate Turkish

1,182 parallel translation
May lose an arm.
Belki kolunu kaybeder.
He may lose an arm.
Bir kolunu kaybedebilir.
All she remembers is her cat crouching under a chair and an arm grabbing her from behind.
- Tek hatırlayabildiği kedisinin sandalyenin altında olduğu ve bir elin arkasından onu yakaladığı.
Well, not even an arm.
- Evet. Kol demeyelim.
They found an arm with his watch.
Sadece koluyla saatini buldular.
Careful there, Homer. I heard somebody lost an arm in there once.
Bir keresinde birinin kolunu kaptırdığını duymuştum.
Just leave behind an arm?
Kolların varken, dön git.
I said leave behind an arm, but you offered up your life.
Ben kollarının yerinde kalmasını istedim ama sen yaşamayı bile istemedin.
The great part is we don't have to charge an arm and a leg.
En harika kısmı bir kol ya da bir ayağı harekete geçirmek gerekmiyor.
People are dying for this and we won't have to charge an arm and a leg.
İnsanlar bunun için ölüyor bir kol ve bacak takmamıza gerek yok.
They must charge you an arm and a leg.
Bir bacak ve bir el yazmalılar hesabına.
Here an arm, there a shin.
İşte bir kol, bir bacak.
- Is that an arm?
- Şu bir kol mu?
You gotta have an arm to play right field.
Ama bunun için bir kolunuzun olması gerek.
This- - This is an arm drawn by nobody.
Bu hiç kimsenin çizdiği bir kol.
- An arm's length.
- Bir kol boyu olacak.
I reach for my... trusty Roberto Clemente Louisville Slugger here, and I'm ready to bash in a head, I'm ready to bash in an arm.
Ben Clemente Louisville'in sadık sopasını aldım. Kafalarını, kollarını kırmaya hazırdım.
It's missing an arm, or it's got cauliflower ears with an eye on its forehead.
Bir kolu yok. Ya da alnının ortasında bir göz var. Dayanamıyorum.
Well, as it turned out I was able to rescue you, Shakaar and Lupaza, and it only cost me an arm.
Oysa sonunda,... seni, Shakaar'ı ve Lupaza'yı kurtarmayı başardım.
- Does this look like an arm to anybody?
- Bunu kola benzeten oldu mu?
You mad'cause you found out the new kid got an arm?
Yeni gelen senden iyi olduğu için mi kızdın?
I don't say they mean harm But they'd each give an arm
Zarar vermek istemiyorlar ama kollarını kaptırıyorlar
Today, either you break an arm or I'll break a leg.
Bugün sadece birimiz ayakta kalacak.
An arm?
Koldan mı?
But you are now an arm of the political office... and this widens the scope of your authority.
Ama artık politik büroya bağlı bir kuvvetsiniz ve bu yetkilerinizin genişlediği anlamına geliyor.
There's an arm lac in 6, rule-out appendicitis in 3 and Dr. Lewis wants to talk about Angel.
6'da kol yarası. 3'teki apandisit değilmiş ve Dr. Lewis, Angel hakkında konuşmak istiyor.
He's got a rocket for an arm.
Elinde sanki bir roket vardı.
- So... if you lose an arm, you can replace it with another one, and over the years, you've learned to make new arms, because they're all the same and your programming is sophisticated enough to allow you to reproduce what you see, but each power module has a slightly different energy signature, so, even if you copy this guy's module exactly, it wouldn't work in any other unit.
- Bu yüzden... kolun bozulacak olursa, yenisi ile değiştirebilirsin, ve geçen yıllar boyunca yeni kol yapmayı öğrendiniz, çünkü hepsi aynı ve programınız gördüklerinizi yeniden yapmanıza izin verecek seviyede, ama her güç modülü farklı enerji izine sahip,
You almost cost Anteus an arm.
Antheus'a neredeyse bir kola mal oluyordu.
What good is a sword without an arm to hold it?
Onu tutacak bir kol olmadan bir kılıcın faydası ne ki?
If you give an arm, we Bosnians want a leg!
Biz Bosnalılar kolunu verenden ayağını isteriz.
And don't send this laundry out, it's gonna cost me an arm and a leg!
Ve ayrıca bunları çamaşıra verme bana pahalıya gelir!
This cryogenic stuff isn't cheap. It's costing me an arm and a leg.
Bu dondurma işi hiç de ucuz değil bana oldukça pahalıya mal oldu.
Actually, I think that's an arm.
Bence bu daha çok bir kol.
have an arm wrestle.
Bilek güreşine.
An arm or a leg?
Kol ya da bacak?
When a young man's body is blown appart, he loses an arm or a leg... or half of face, as we've seen so often it. It's immediate.
Genç bir adamın vücüdu parçalandığında, kolunu, bacağını veya yüzünün yarısını kaybettiğinde ki bunu çok gördük bu acil bir durumdur.
They'll be here any moment, arm in arm.
Her an kol kola girmiş olarak buraya gelirler. - Nerdeydin sen?
Suddenly I'm taking suggestions from a strong-arm man with an l.Q. of minus 50.
Birdenbire, I.Q'su 50'nin altında olan bir kabadayıdan tavsiye alır durumuna geldim.
By taking samples of what we call cell morphogens from an amputated salamander arm and applying them to the back of the creature, they could grow a new limb on a different part of the body.
Kopmuş bir kertenkele kolundaki hücreleri alıp,... onları tekrar hayvana verdiğimizde vücudunun farklı bir uzvunu tekrar oluşturabiliyordu.
" On your arm, an ant was walking, before it disappeared.
" Kaybolmadan önce kolunda bir karınca yürüyordu.
If the reduction is not accomplished, the arm must be maintained in a cast in the Statue of Liberty position.
Eğer yerine oturtulamazsa kol alçıya alınarak Özgürlük Anıtı konumunda tutulmalıdır.
I'm hoping Campbell's comes out with an iv line of soup that you could just jam right into your arm, you know?
Campell'ların serum çorbası yapacağına inanıyorum böylece direkt kolunuza takacaksınız, bilirsiniz?
Captain... I know my beliefs make you uncomfortable around me sometimes and... maybe that's why you keep me at arm's length. But I don't care about that right now and I am going to pray because I don't know what else to do.
Kaptan biliyorum ki inançlarım yanımda bazen huzursuz olmana sebep oluyor ve belki de bu yüzden beni uzak tutuyorsun ama şu an bu hiç umurumda değil ve ben dua edeceğim çünkü aklıma yapacak başka bir şey gelmiyor.
- An arm?
- Kol mu?
That left arm way out is an unusual style.
Sol kolunun kesinlikle istisnai bir duruşu var.
I want four officers, one on each arm, one on each leg... to drag that man into the building, and throw him in a fucking cell.
Dört memurun her biri herifin bir uzvuna yapışacak ve bu binaya o hâlde girecek ve anında hücreye atılacak.
It's going to cost your whole arm to make an apology to the Yasha!
Yasha'ya olan özrünün diyetini, bir kolunu kesmekle ödeyeceksin.
Yeah. Yeah, I mean, what could be more romantic than having a woman's name etched into your arm by an accomplished...
Yani, mükemmel bir vücut resimcisi tarafından kola kazınmış kadım isminden daha romantik ne olabilir?
I WANT AN INTRAVENOUS LINE DRIPPING COFFEE INTO MY LEFT ARM.
Bana damardan kahve enjekte edilmesini istiyorum.
Leave it to the Cardassians to build such an incredibly advanced tactical weapon and then arm the warhead with an old kinetic detonator.
Kardasyanlar, bu güne kadar yapılmış en karmaşık taktiksel silahı yaptılar, ve fünye olarak, eski bir kinetik fünye kullandılar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]