Armed police translate Turkish
268 parallel translation
Armed police are outside.
Dışarıda silahlı polisler bekliyor.
What you are seeing now is another possible part of nuclear war, an armed police squad helping the overburdened doctors to relieve the misery of those in category three.
Şu an gördükleriniz nükleer savaşın bir başka olası tarafı. Silahlı bir polis mangası hasta yükü altında ezilen doktorlara... üçüncü grupta bulunanların acılarına son vermekte yardım ediyor.
But ask yourself if we had learned on November 22, 1963 that the Russian Premier had been shot from a Moscow building by a lonely capitalist sympathizer who, himself, was then liquidated by a patriotic Muscovite within 48 hours while surrounded by armed police.
Başlıca konu, bu yaslı günlerde bile... ara vermeksizin süren Vietnam kriziydi. Alınan karara göre... Amerikan hükümeti, Vietnam'ın yeni hükümetine... komünist asilere karşı savaşında yardımcı olmaya devam edecek.
Armed police.
Silahlı polis.
Armed police here in ten.
10 tane silahlı polis var içeride.
Armed police!
Silahlı polis!
Armed police surrounded Brunswick court today during... a case involving notorious criminal Mark Brandon Read.
Polis unlu mahkum Mark Brandon Read'i bekledigimiz BrunsWicK adliyesini cevirdi.
Armed police!
Polis! Kimsenin canı yanmasın.
- Armed police!
- Polis!
Armed police, stand still!
Silahlı memur, geride kal!
Armed police!
Polis geldi!
- Armed police! - You two, round the back!
- Siz ikiniz, arkaya geçin!
You will see an armed police presence on campus.
Kampüste silahlı polisler dolaşacak.
Police, dressed as civilians, armed with guns, provoke a fight.
Sivil giyimli silahlı polisler çatışmaya neden oldular.
On Monday... my client was picked up and interrogated by police... on suspicion of armed robbery.
Pazartesi günü... müvekkilim polis tarafından alınarak... silahlı soygun zanlısı olarak sorguya çekildi.
Then, Lieutenant Gerard, with your reputation as one of the most brilliant police officers in the state, you were forced to conclude that there never was a one-armed man.
O zaman Teğmen Gerard, eyaletteki şöhretli amirlerden biri olarak asla tek kollu biri olmadığı sonucuna mecburen vardınız.
In Berlin with rioting West German civilians and armed East German police,
Berlin'de, ayaklanan...
Before he is 25 years old, he will be wanted by police in six states, for assault, armed robbery, and illegal possession of a wart.
25'ine gelmeden altı eyalette birden polis tarafından saldırı, silahlı soygun ve yasadışı servetiyle bir çıbanbaşı olarak aranacaktır.
- I must warn you that outside I have police dog Josephine, who is not only armed and trained to sniff out certain substances, but is also a junkie.
- Haberiniz olsun, dışarıda polis köpeği Josephine var. Yalnızca bazı maddeleri kokusundan tanımıyor, aynı zamanda eroinman.
"At the lake in City Park today, police arrested a one-armed man who was bothering the other boaters by continuously rowing in a circle."
Polis bugün şehir parkındaki gölde durmadan daire çizerek diğer kayıkçılarıları rahatsız eden tek kollu bir adamı tutukladı. Şehrin işlek caddelerinden birinde bir köpek havaya uçtu.
Police, Lavatories, Armed Forces
Polis, Tuvaletler, Silahlı Kuvvetler.
His assailant, A.C., 17, has a police record of armed robbery, assault, and 1 homicide.
Saldırgan, A.C. ( 17 )'nin polis kayıtlarında silahlı soygun, haneye tecavüz suçları ve bir de adam öldürme suçu yer alıyor.
Criminals must be stopped, but by our capable police force not hotshots armed only with dumb luck.
Suçlular engellenmeli ama yetenekli polisimiz tarafından tek silahları ahmak şansı olan çılgınlarca değil.
We're talking armed robbery, interstate flight... assaulting police officers, note the plural.
Silahlı soygun, uçak kaçırma... polise saldırma, birden fazla...
Crestridge police warn the man is armed with a large fire ax and is believed to be moving west on Route 66 toward the Corman University area.
Polis adamın tehlikeli ve silahlı olduğunu bildirdi ve şu anda 66.yolda hareket halinde olduğu... Corman üniversite kampüsüne doğru gittiği bildirilmekte.
A group of armed Shiites was captured here in Madrid today... according to police sources.
Bir gurup silahlı Şii Terörist, bu gün Madrit'te yakalandı. ... polis kaynaklarına göre...
He is armed, call the police.
Silahı var, polisi arayalım.
With the streets full of shoppers and kids, police and armed robbers...
Öğle saatinde polis ve soyguncular arasında çıkan çatışma...
TV shows and armed robberies... we're going to be so glad... that we'll be thrilled to see the police.
TV şovları ve silahlı soygunlar oluyorsa... o kadar mutlu olacağız ki... polisi görünce bile sevineceğiz.
Mexican police picked up two armed drifters from Florida... just across the border, handed them over to us.
Meksika polisi Florida sınırı yakınında... iki serseriyi yakaladı ve çoktan bize gönderdi.
" as he is wanted by the police in connection with an armed robbery
"Corstorphine'deki bir mücevher mağazasının silahlı soygunuyla..."
Today police are investigating the disappearance of more than two million dollars in municipal funds from a Nassau county armed truck.
Polis bugün Nassau Eyaleti zırhlı kamyonundan kaybolan belediyeye ait 2 milyon dolardan fazla paranın akıbetini araştırıyor.
The police are anxious to interview a Mr. Wallace Ritchie... an American, dark, about six foot... and believed to be armed and extremely dangerous.
Polis, bir Bay Wallace Ritchie ile konuşamamaktan muzdarip, bir Amerikalı, esmer, yaklaşık 1.83, silahlı ve çok tehlikeli olduğuna inanılıyor.
Then why have the police circulated notices about Martin Cahill... known as the General, wanted for armed robbery?
O zaman polis neden General olarak bilinen Martin Cahill hakkında silahlı soygundan arandığına dair bildiri yayınlıyor?
Highly mobile and heavily armed the Capital Police quickly expanded its power and declared itself the guardian of public order.
ağır silahlarla donanmış piyadelerden kurulu bu üçüncü güç, kendini halkın koruyucusu olarak kabul ettirir.
Grand larceny, armed robbery, assault with a deadly weapon... assault of a police officer.
Büyük hısızlık, silahlı soygun, ölümcül silahla saldırı... polise saldırı.
I'm here at the crime scene at the boardwalk where a detective was gunned down during a manhunt for Joseph LaMarca a murder suspect police consider armed and dangerous.
Ben burada, kaldırımda suç mahalindeyim bir dedektifin vurulduğu yerde, Joseph Lamarca için bir insan avı sırasında tehlikeli ve silahlı bir cinayet zanlısını polis gözönüne alıyor.
The police are poorly armed, poorly trained and lack self-esteem.
Bu yarıda kalmış bir soygun girişimidir.
Yesterday's true heroes, of course... the Los Angeles police officers... without bulletproof vests, without the same fiirepower... courageously tracked down and stopped the two heavily armed gunmen.
dünün gerçek kahramanları, elbette... Los Angeles police memurlarıydı... Kurşungeçirmez yelekler olmaksızın, aynı ateş gücüne sahip olmaksızın... ağır silahlara sahip iki adamı cesurca yakaladılar.
We interrupt for a bulletin. A high-speed pursuit between police and armed gunmen is underway, traveling northbound on San Pablo Ave.
Polis ve silahlı saldırganlar arasında yüksek hızlı bir takip San Pablo Bulvarı'nda kuzeye doğru ilerliyor.
The police are searching for a red Fiesta after an armed robbery...
Polis silahlı kırmızı Fiesta kullanan banka soyguncusunu arıyor...
The Police announced that the armed bandits had been eradicated
Başarılı bir operasyon olduğuna inanıyorum.
Police confirmed the method place and time of the robbery was the same as the armed bandits shot dead by police yesterday
Mekan, zaman fark etmez.
Armed robbery, kidnapping a military police officer, a high-speed felony pursuit.
Silahlı soygun, askeri polis memurunu kaçırmak, hızlı takip.
The police manoeuvre armed forces...
Polis kuvvetlerinin manevraları...
... this morning with a car chase. The pursuit ended in a shoot-out at Jefferson and Third Street between heavily-armed suspects and police.
Jefferson ve 3. caddeler arasında ağır silahlı şüpheliler ve polis arasındaki silahlı çatışmayla son buldu.
- He had a gun in his hand. And I shot a, uh, armed suspect who'd been shooting at the police, sir.
Ve ben de polisi vuran silahlı şüpheliye ateş ettim, efendim.
Let's start with the murder of a police officer, kidnapping, armed robbery.
Bir polisin öldürülmesi, adam kaçırma silahlı soygunla başlayalım.
Armed police!
Polis!
An hour after first light, a police helicopter carrying Myra Hindley and an armed bodyguard, landed on the A635... the road used by Hindley and Brady when they were carrying the bodies of their victims up to the moors.
Günün ışımasından tam bir saat sonra Myra Hindley ve silahlı bir korumayı taşıyan polis helikopteri Hindley ve Brady'nin kurbanlarının cesetlerini Moorlands'e taşırken kullandığı yol olan A635'e indi.
Secret service, state police, ATF, all of us after a pretty bad bunch of armed robbers working Ohio, Kentucky, Iowa.
Gizli servisi, eyalet polisi, ATF, hepimiz Ohio, Kentucky, Iowa da çalışan bir grup silahlı soyguncunun peşindeydik.
police 2934
policeman 131
police radio chatter 156
police officer 89
police department 47
police headquarters 23
police officers 47
police business 60
police emergency 18
police station 39
policeman 131
police radio chatter 156
police officer 89
police department 47
police headquarters 23
police officers 47
police business 60
police emergency 18
police station 39
police brutality 32
police radio 17
policemen 33
police work 25
police reports 18
armed 140
armed and dangerous 26
armed robbery 116
armed man 26
armed to the teeth 20
police radio 17
policemen 33
police work 25
police reports 18
armed 140
armed and dangerous 26
armed robbery 116
armed man 26
armed to the teeth 20