English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And now

And now translate Turkish

141,907 parallel translation
Alba, Other people worked very hard to be able to buy those cars, And now they're mine.
Bazı insanlar bu arabaları alabilmek için çok çalıştı ama onlar artık benim.
And now you want him To sell out his unquenchable sexual appetite And his integrity?
Şimdi ondan, bastırılamaz cinsel iştahını ve dürüstlüğünü satmasını mı istiyorsunuz?
And now I hide the patches in my first aid kit in my room because I am embarrassed.
Şimdiyse bu bantları ilk yardım çantamda saklıyorum çünkü yaptığımdan utanıyorum.
And now you're collecting powerful artifacts to perpetrate more evil... CRANE : no doubt to your great benefit.
Ve şimdi de daha çok şeytanlık için yararınıza güçlü eserler topluyorsun.
And now... look at my face.
Ve şimdi yüzüme bak.
You received everything you desired, and now you realize you don't want to sacrifice your soul, so you're trying to cheat your way out of it, aren't you?
İstediğin her şeyi alınca ruhunu feda etmek istemediğini fark ettin. Bu yüzden hile yolu arıyorsun?
And now you're collecting powerful artifacts to perpetrate more evil.
Ve şimdi daha fazla kötülük yaymak için güçlü tarihi eserleri topluyorsun.
Franklin, Jefferson, and now Banneker... all knew the truth of my role as a Witness.
Franklin, Jefferson, ve şimdi Banneker... hepsi benim şahitlik rolümden haberdardı.
- And now I know how Matt Damon felt.
Şimdi Matt Damon'ın ne hissettiğini anladım.
And now something's chasing you, trying to correct the aberration.
Şimdi de peşinde bir şey var. Aberasyonu düzeltmeye çalışıyor.
There was a choice, and you made the wrong one, and now the Spear of Destiny, the most powerful weapon in all of history, is in the hands of not one, but four psychopaths.
Şimdi ise gelmiş geçmiş en güçlü silah, Kader Mızrağı bir değil, dört psikopatın eline düştü.
But I diversified and now own more than 200 Big Naturals grocery stores nationwide.
Ben başka bir işe yöneldim ve şimdi 200'den fazla Big Naturals marketinin sahibiyim.
And then... Ronald Reagan, and now I am monster with no rights.
Sonra Ronald Reagan geliyor ve hiçbir hakkı olmayan bir canavar oluyorum.
Bill, I've got no TARDIS, no sonic, about ten minutes of oxygen left and now I'm blind...
Bill, elimde ne TARDIS var ne de sonik tornavida yaklaşık 10 dakikalık oksijenim kaldı ve üstüne körüm.
And now he's dead.
Ama öldü.
And now he's wondering why.
Ve şimdi o yüzden merak ediyor.
And now you got to get rid of him before he starts asking questions like, "Did we really sleep together?"
Ama şöyle sorular sormaya başlamadan önce onu sepetlemelisin. "Cidden yattık mı?"
[Duke] Okay, and now it's morning, and nothing.
Peki, şimdi sabah oldu ve hepsi bu.
So, we dangled gaynier out there and now he's dead.
Gaynier'i oraya soktuk, ve artık öldü.
If we rush Ben to the emergency room right now, they are going to pump his stomach or they're gonna dissect him like a frog and either way, guess what they're gonna find?
Eğer Beni acilen hastaneye götürürsek midesini boşaltacaklar ya da onu kurbağa gibi kesecekler ve her hâlükârda tahmin edin ne bulacaklar?
Now i have to go in front Of the honor board and tell'em who else was involved.
Şimdi disiplin kuruluna olaya karışanların adını vermek zorundayım.
All right, now, just keep these handlebars straight and just keep pedaling once I let you go, okay?
Direksiyonu düz tut ve seni bıraktığımda pedal çevirmeye başla, tamam mı?
All right. Now, I want you to cover your teeth and your junk.
Şimdi senden dişlerini ve malzemeni korumanı istiyorum.
Yeah, well, they're here now and we're talking and you're interrupting.
Şu an yanımdalar ve sen sohbetimizi bölüyorsun.
PREACHER : Now remember, only those who give, and give generously, shall receive.
Şimdi unutmayın, yalnızca cömert bağış yapanları tanrı ödüllendirir.
Okay, now, this is a Nam-Shub, an incantation that can disrupt the connection between language and symbols.
- Anladım. Tamam, işte, Nam-Shub. Dil ve semboller arasındaki bağlantıyı kesebilecek kelime.
More tricks and games. That comes to an end now.
Yine hile, yine oyunlar bu artık bitecek.
Right now, we have to hope that Alex can block the ley line interference so we can find the Talisman and nip Dreyfuss'plan in the bud.
Şimdi, Alex'in tılsımı bulabilmek için ley hatlarındaki parazitleri bloke edebildiğini ve Dreyfuss'un planını olgunlaşmadan durdurabildiklerini ummalıyız.
Now we are both soldiers, and we must do what we are bade to do.
Şimdi ikimizde askerleriz, ve görevimiz neyse onu yapmak zorundayız.
I gave up my life for that spear and I'll be damned if I let anyone steal it now.
O mızrak için hayatımdan vazgeçtim. Şimdi birinin çalmasına izin veremem.
If you want to activate the heat shields, and survive re-entry, you have to conserve more power now. - Stein is right.
Isı kalkanlarını açmak ve atmosfere girişi atlatmak istiyorsanız daha fazla enerji tasarrufu yapmalısınız.
Now that the spear is whole, it will try and lure each of us to use it.
Dokunma. Mızrak bütün olduğuna göre kendisini kullanmamız hepimizi için cezbedecektir.
Now, the paper went on to theorize that Gawain had a vial of this precious substance on him up to his death and was buried with it somewhere in the North of France.
- Kesinlikle. Teori şöyle devam ediyordu. Sör Gawain öldüğü güne kadar bu değerli maddeden ufak bir şişede taşımış.
He's a friend, and you guys ain't exactly being friendly right now.
O arkadaşım ama siz şu an pek öyle davranmıyorsunuz.
Now, sit up straight and show your backbone, Captain Hunter.
Geleceği değiştirmeyi hepimiz istiyoruz.
Right now, it probably feels like the world is ending, but I know if you don't give up and you think positive, things will work out.
Dünyanın sonu geliyormuş gibi hissediyorsun ama pes etmezsen ve olumlu düşünürsen her şey yoluna girecek.
Only a small group knew his M.O., and most of them are now dead.
Yöntemini çok az kişi biliyor ve çoğu da öldü.
And that's the best we can offer right now.
Şu an yapabileceğimizin en iyisi bu.
Look, they're only gonna investigate what helps their case, and right now, they have a dead Mexican citizen and a drugged up American suspect.
Sadece işlerine geleni soruşturacaklar ve şu an ellerinde ölü bir Meksikalı ile uyuşturulmuş bir Amerikalı şüpheli var.
'Cause we were all sort of like happy and celebrating, but now... now it feels sort of weird and...
Çünkü hepimiz bir şeyi kutluyor gibi görünüyorduk ama şimdi biraz garip ve... - Hadi sen git, Big Head.
Pied Piper put middle-out in their vid chat, and it's amazing now, I know.
Pied Piper, sıkıştırmayı görüntülü konuşmasına yerleştirdi.
After hearing of events and excuses..... what I now require are facts.
Hadiseleri ve mazeretleri dinledikten sonra artık hakikatleri rica ediyorum.
Hundreds upon hundreds of men, women and children have given their lives for what we now have...
Yüzlerce, binlerce adam kadın ve çocuk şimdi yapmak üzere olduğumuz şey için hayatlarını verecek.
The Northmen at Beamfleot are now crossing the river and raiding directly into Wessex.
Kuzeydeki Adamlar şimdi Beamfleot'taki nehri geçiyor ve Doğrudan Wessex'e saldırıyor.
For now, would you mind awfully all just jumping out of your skins and allowing Nardole and I to escape in the confusion?
Şimdilik, olur mu müthiş hepsi sadece senin derileri atlayarak akla ve Nardole ve karışıklık içinde kaçmak için izin?
[Jacqueline] Of course, my first instinct was to treat him like that shot girl who thought you were my daughter... but he's the chairman of the Redskins now, and he'll be the one representing them at the next owners'meeting.
Seni kızım zanneden tezgâhtara verdiğim tepkiyi vermek istedim. Ama o Redskins'in yönetim kurulu başkanı. Federasyon toplantısında onları o temsil edecek.
You're lonely? My husband is lying in a hospital bed right now, and I haven't been touched by a man since I left Julian.
Kocam şu an bir hastane yatağında ve Julian'dan beri elime erkek eli değmedi.
Now you actually got to choose one of them, and if you want to keep Duke on the hook, it's got to be him.
Şimdi gerçekten birini seçmenin zamanı geldi. Duke'u kaçırmak istemiyorsan, onu seçmelisin.
I read that on a popsicle stick, and I didn't get it till just now.
Anlamını anlamamıştım.
And his uniform is blue now.
Kıyafeti artık mavi olmuş.
Give me one good reason I shouldn't take you upstairs right now and kick your ass.
Seni yukarı çıkarıp kıçını tekmelememek için bana iyi bir neden söyle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]