And now i do translate Turkish
3,426 parallel translation
I do now, and make it loud.
Şimdi seviyorum ve sesini açın.
First you drop that bomb on Jason, which, by the way, now I'm gonna have to un-drop. And then you jump on the first guy that walks in here just to get back at Toby... this has nothing to do with Toby.
İlk Jason'a bomba bıraktın, ki bu arada onu düzeltmesi de bana kaldı sonrada buraya ilk giren erkeğin üstüne atladın sadece Toby ile tekrar biraraya gelebilmek için
And now that we all are friends, I believe you do know the proper custom when presented with the Queen of England is to curtsy?
Artık hepimiz arkadaş olduğumuza göre, İngiltere Kraliçe'sinin karşısında uygulamanız gereken reverans geleneğini biliyorsunuz.
And if you say one word when I remove my hand, I'll do all that to you right now.
Eğer elimi çektiğimde tek kelime edecek olursan bunların hepsini şimdi yaparım.
And I wonder, " now, why would he do that?
" Neden böyle yaptı ki şimdi?
And now I really do like him.
Ve şimdi gerçekten hoşlanıyorum.
Now I have your daughter, and you're gonna do exactly what I say or else she dies.
Kızın şu an elimde. Dediklerimi kesinlikle yapmak zorundasın, yoksa kızın ölür.
Now I've got your daughter, and you're gonna do exactly what I say or else she dies.
Kızın şu an elimde. Dediklerimi kesinlikle yapmak zorundasın, yoksa kızın ölür.
You dragged my daughter in here like some kind of criminal yesterday, and now she's gone missing and I want to know what you're gonna do about it!
Sen dün benim kızımı sanki bir suçluymuş gibi buraya sürükledin ve şimdi kızım kayboldu. Ben senin bu konuda ne yapacağını bilmek istiyorum.
Like when you put a shell to your ear and you think you can hear the sea. Maybe you do! Cos I can hear all you lot right now.
Ve tıpkı senin o güzel sesini de duyabiliyorum burdan
So wait... the dog throws the ball, and I do what now?
Bir dakika köpek topu fırlatınca ben yapacağım şimdi?
Third level. Maybe you can let us go now, and then next time I do you two times?
- Belki şimdi bizi çıkartırsın ve bir dahaki sefere iki kere veririm.
And I'm trying to do that now.
Benim de şimdi öğrenmeye çalıştığım bu.
Now y'all want to do the same damn thing I did- - snatch someone up and deliver them to the Governor, just like me.
Şimdi ise hepiniz yaptığım şeyin aynısını yapmak istiyorsunuz. Birini kaçırıp Vali'ye götürmeyi istiyorsunuz. Aynı benim yaptığım gibi.
I think you do, and you better start talking right now before I put my carbon footprint down your ugly...
Hemen konuşmaya başla. Yoksa kendi karbon ayak izimi senin o çirkin suratına...
Now, Francesca, I do run this prison, and nobody, especially you, challenges me and gets away with it.
- Evet Francesca bu hapishaneyi ben yönetiyorum ve her kim, özellikle de sen bana meydan okursa yaptıkları yanına kâr kalmaz.
Now all I wanna do is go home and be with my daughter.
Şu an tek isteğim evime gidip kızımın yanında olmak.
I don't do well under pressure, and now they're gonna send us to jail, where I also don't think I'll do well.
Baskı altında olmakta iyi değilimdir. Şimdi adamlar bizi hapse tıkacaklar, ki ben onda da iyi değilimdir.
Oh, I guess now I'm just one of the many partners who gets to work with you and yet wants nothing to do with you.
Demek ki seninle bir şey yapmak istemeyip ama yapmak zorunda kalan tek ortak benim sanırım.
All financial matters have been resolved between he and Richard, so I doubt he'll mind what I do now.
George ve Richards arasında ki tüm maddi konular çözüldü. Artık yapacaklarım umurunda olmaz sanırım.
Now, if you want to go look for her, and I assume you do, you have my blessing.
Şimdi, Eğer onu aramaya gitmek istiyorsan ve sanırım istiyorsun, benim onayıma sahipsin.
And now stand widow for it. I do not turn from what I have done.
- Yaptigim seyden utaniyor degilim.
He doesn't need this right now, and neither do I.
Şuan buna ihtiyacı yok, ve benim de yok.
Uh, we would love to stick around and chat but Dixon and I have a lot to do right now and I'm sure you do, too.
Kalıp sohbet etmek isterdik ama şuan Dixon ve benim yapacak çok işimiz var. Ve eminim senin de vardır.
But now I'm hoping you'll look beyond those facts to the larger truth of what happened and do the just thing again.
Ama şimdi, olan olaylar dışında daha büyük olgulara bakmanızı umuyorum ve adaleti sağlamanızı istiyorum.
And, right about now, the more I fucking flow, and flow, and flow, and fucking flow, the more I know you ain't gonna do fuck all.
Ve şimdi ben ne kadar uğraşmaya devam etsem de ve daha da etsem daha da çok etsem, sen yine de hiçbir şey yapmazsın.
You tell me the truth here and now, I'll do everything I can to help you.
Bana gerçeği söyle. Burada ve şimdi. Size yardım edebilmek için herşeyi yaparım.
I mean, you can go to the mall and you can do it with your friends, or I could do it for you right now.
İstersen alışveriş merkezine gidip arkadaşlarınla yaptırabilirsin ya da şimdi senin için kulağını ben delebilirim.
And now I'm your personal stylist, so what can I do for you?
Şimdi de kişisel modacınım, senin için ne yapabilirim?
I want to wake up now and then and feel like what I do matters more than a pay cheque.
Takma. Uyandığımda yaptığım işin maaşımdaki sıfırlardan daha fazlası olduğunu hissetmek istiyorum.
Now you're back on the force. Maybe you and I can do each other the occasional favour.
Hem kim bilir, artık emniyete de döndüğüne göre ara sıra birbirimize birkaç iyiliğimiz dokunabilir.
And I think I have never wanted a drink more than I do right now.
Ve sanırım şu anda, hiç olmadığı kadar bir içki istememişti canım. Evet.
And so now, I have to figure out just what I'm supposed to do...
Ve bundan sonra, ne yapmam gerekiyorsa onu bulmak zorundayım...
Now, I can do my best, but it's gonna be hard for me to do all these things and still be able to bring donuts to our meetings every month.
Elimden geleni yapacağım. Ama tüm bu şeyleri yapmak ve her ay buluşmalarımıza donut getirmek zor olacak.
And I'm gonna go do that now.
Olacağım da.
( laughs ) Now, you know if I was playing in your band, I would say, "Hey, you know, let's do the whole fast and loose with tempo thing."
Eğer grubunuzda yer alsaydım "Tempoyu boş verelim." derdim.
Now what I want you to do is to pop in there, close your eyes very tight and count to 99.
Şimdi senden isteğim, oraya gitmen gözlerini sımsıkı kapatıp, 99'a kadar sayman.
I don't understand. He's being held and questioned. The thing she didn't want to do, which we all wanted her to do, she's now gone ahead and done?
Hepimizin yapmasını istediği ama bir türlü yapmadığı şeyi şimdi durup dururken yaptı yani, öyle mi?
And now I'm going to do that with Henry... if you'll help me.
Ve şimdi bunu ben Henry ile yapacağım... Eğer bana yardım edersen.
Now, I'd do it for the money myself, but Burrell will kill me and you both... if we don't deliver him exactly how he say.
Para için kendim yapardım bunu ama istediği şekilde teslim etmezsek, Burrell seni de beni de öldürür.
How'bout I do you a favor and snuff you out right now, instead of letting my carnal here gut you out like a wild pig, nice and slow, little by little.
Sana burada bir iyilik yapsam vahşi bir domuzun....... bağırsaklarını deşer gibi seninkileri de zevkle yavaşça ve lime lime etsem, ne dersin.
If I don't do this right now, they're gonna hurt our little girl and we're never gonna see her again.
Eğer bunu şimdi yapmazsam bizim küçük kızımıza zarar verecekler ve bir daha onu asla görememeyeceğiz.
We must protect the throne and I don't trust your uncle to do what's right now.
Tahtı korumalıyız ve amcanın doğru olanı yapacağına inanmıyorum.
I graduated with honors from Columbia Law, and now all I do is save parking spaces and press play on a VCR.
Columbia Hukuk'tan, onur derecesiyle mezun oldum. Ve şimdi tek yaptığım park alanı ayırmak ve video oynatıcıyı çalıştırmak.
From now on, I don't want anything to do with men, or relationships or dreams of marriage and all that.
Bundan sonra erkeklermiş, ilişkiymiş, evlilik hayalleriymiş hiç işim olmaz.
What am I gonna do now? I could try and help you make some calls and see what bridges I haven't burned.
El atıp birkaç arama yapmana yardım edebilirim ve hangi köprüleri yakmadığıma bir bakarım.
Since you and I are so close now, will you do me a favor?
Madem bu kadar yakınız bana bir iyilik yapar mısın?
You did this to my dad and now I'm gonna do it to your daughter.
Babama bunu sen yaptın ve şimdi ben de aynısını kızına yapacağım.
And now the last thing I want to do is leave.
Şimdiyse son yapmak istediğim şey ayrılmak.
Now all I have to do is be in your proximity for around 30 seconds, and your key becomes mine.
Şimdi tek yapmam gereken yaklaşık 30 saniye boyunca yakınında durmak. Sonra anahtarın benim olacak.
I now understand that the best thing I can do for the Universe is to eliminate all life and replace it with emotionless machines like my loyal Manhunters.
Şimdi anlıyorum ki evren için yapacağım en iyi şey bulunan tüm yaşamı yok etmek ve yerine tıpkı benim İnsan Avcılarım gibi duygusuz makineler koymak.
and now 4728
and now it's your turn 20
and now you know 21
and now look at you 30
and now i know 37
and now it's over 33
and now we're here 21
and now he's dead 107
and now you're here 41
and now you're back 23
and now it's your turn 20
and now you know 21
and now look at you 30
and now i know 37
and now it's over 33
and now we're here 21
and now he's dead 107
and now you're here 41
and now you're back 23