Anyone at all translate Turkish
341 parallel translation
Anyone at all?
Kimse yok mu?
I didn't see anyone at all.
Ben kimseyi görmedim.
Anyone at all?
Hiç mi kimse yok?
Maybe he isn't after anyone at all.
Herkesin peşinde olabilir.
If anybody calls, anyone at all you don't know where I am, or how to reach me.
Ve birisi ararsa, kim olursa olsun nerede olduğumu ve bana nasıl ulaşacağını bilmiyorsun.
- In fact, I haven't anyone at all.
- Gerçekten, hiç kimse yok peşimde.
Then anyone, anyone at all could've gone into the police station...
Evet, ama herhangi biri karakola gidip telefonu kullanmış olabilir.
But this I never told my parents, or anyone at all, for that matter.
Ama bunu ne aileme ne de başka birine belli etmiyordum.
A real man prepares a job with foresight... or else anyone at all would be able to do it.
Gerçek bir erkek her şeyi önceden planlar... Senin yaptığını çocuk bile yapar.
It's not just tonight, it's any night I want to go out with any of my friends, anyone at all, any other members of the human race.
"Yalnızca bu akşam" değil, dostlarımla çıkmak istediğim her akşam... kim olursa olsun, insan ırkının herhangi bir üyesiyle.
I'll be lucky to find anyone at all.
Rasgele bir tane bulursak şanslıyız.
Your Honor, Mr. Anderson has refused to speak with anyone at all.
Sayın yargıç, Bay Anderson konuşmayı reddetti.
I don't see anyone at all.
Ben burada kimseyi görmüyorum.
Did you not notice anyone at all?
Kimseyi görmediniz mi?
- You even started to talk to me. - Hardly anyone at all.
Benimle bile konuşmaya kalktın.
Anyone, anyone at all.
Bir kişi, her hangi bir kişi.
Anyone at all?
Herhangi biri?
Anyone at all?
Sevdiler?
Don't open the door for anyone at all. "
"Kapıyı hiç kimse için açma" demiş.
I don't love anyone at all.
Ben kimseyi sevmiyorum, hiç kimseyi.
Because if you tell anyone, anyone at all,
Çünkü birine anlatırsan, seni öldürürüm.
You won't answer anyone's questions at all, but you'll ask me questions, huh?
Kimsenin sorularına cevap vermiyorsun ama bana soru sormayı biliyorsun.
And I can't even find anyone who will swear that at the time the jail burned, your brother was in it at all.
Ama hapishane yandığında kardeşinizin içeride olduğuna yemin edecek tek kişi bulamıyorum.
No hair at all. Cried all the time. And if anyone touched her, she'd shiver like a wet dog.
Saçları dibinden kesilmişti ve hiç durmadan ağlıyordu, birisi ona dokunduğunda ise, köpek yavrusu gibi titriyordu.
It does seem an odd thing to say. Had anyone said that to me a year ago... I'm not at all sure I would have known what a zombie was.
Söylemesi biraz garip ama bir sene önce birisi bana bunu söylese zombinin ne olduğunu bile bileceğimi sanmıyorum.
I'll pay $ 50 to anyone who can tell me anything at all about him.
Onun hakkında herhangi bir şey söyleyene 50 dolar ödeyeceğim.
Haven't you anyone, anybody at all who might be asking after you?
Hiç kimseniz yok mu, sizi arayıp soracak bir kimse?
She's not at all like anyone I've ever known.
Tanıdığım hiç kimseye benzemiyor.
- This may seem an obvious question, sir, but on this passenger list was there anyone you'd describe as at all... how shall I put it... odd?
Biraz açık bir soru olacak ama yolcu listesinde size farklı gelen birisi - Nasıl denir, garip birisi var mıydı?
All these years and with anyone who appeared... and even when you were at home, in the next room.
Yıllarca, ne yaptığını bilmiyorum! Ev de olduğun zamanlarda bile yan odada yattın!
Doesn't anyone have a clue at all?
Hiç ipucu yok mu?
- Or indeed anyone at all.
- Sadece birisi olsa yeter.
Anyone who can't see that here we have a great and genuine talent, has no right to judge art at all.
Buradaki harika ve hakiki yeteneği göremeyen kişinin, zaten sanatı eleştirmeye hakkı yoktur.
I mean, if Dr. Mukerjee says he didn't run anyone over the border then all our evidence at Security's gotta be wrong.
Eğer Dr. Mukerjee sınırdan kimseyi kaçırmıyorum diyorsa ofisteki tüm deliller hatalı demektir.
I just have the feeling that he'll propose destroying our arms at the celebration, hoping that the cascade of emotion will do all the damage before anyone realizes what they've done.
Onun, törende, silahlarımızı imha etmeyi önereceğini hissediyorum. İnsanlar, ne yaptıklarını bile anlamadan, duygu yoğunluğunun, en büyük zararı vereceğini umuyor.
I just have the feeling that he'll propose destroying our arms at the celebration, hoping that the cascade of emotion will do all the damage before anyone realizes what they've done.
Sadece silahlarımızı yok edeceğine dair bir his var içimde kutlamada duygu selinin ne yaptıklarını kimse farketmeden bütün zararı vereceğini umarak.
Anyone at all? Tip tell you any other names?
- Tip başka isim söyledi mi?
Listen, if anyone hears anything, anything at all, I'll be at the Mayfair casino, right?
Dinle, eğer birisi herhangi bir şey duyarsa,... Mayfair Kumarhanesi'nde olacağım, tamam mı?
I'm not at all, of anyone.
kim? Kim beni düşünüyor ki.
The great wonder is there's anyone left here with a head at all.
Kafası olan herhangi biri kalacak mı, çok merak ediyorum.
So I shall eat the evidence for lunch, and if anyone asks you any questions at all, we didn't receive any messages and we definitely did not shoot this plump-breasted pigeon.
Bu yüzden, kanıtı öğle yemeğinde yiyeceğim, bu konu hakkında size soru soran olursa da, hiç mesaj almadık ve kesinlikle bu enfes besili posta güvercinini vurmadık, diyeceksiniz.
Cared for anyone not at all
Umurlarında değildi kimse
In fact, in this country you never saw anyone with a baseball cap on at all.
Aslında, İngiltere'de beyzbol şapkası takan kimseyi göremezdiniz.
Anyone takes a shot at me... ... I'm not only going to kill him, but his wife and all his friends.
Bana ateş edenin kendisini de vururum, eşini dostunu da.
Sensors all over the city can zero in on anyone at any time.
Kentin her yanındaki alıcılar her an herkesin yerini saptayabilir.
Anyone who stops to talk to any stranger at all.
Bir yabancıyla konuşmaya kalkışan herkesi.
It's a wonder anyone managed to kill them at all, isn't it?
Birinin onları öldürmeyi başarmış olması ne tuhaf, değil mi?
Well, if you hear from anyone who has, or come across any information at all, you can reach us at this number.
Pekala, eğer birinden duyar veya herhangi bir bilgi elinize geçerse bize bu numaradan ulaşabilirsiniz.
- What? Tell them to fight me all at once They are the winner if anyone of them beat me
Söyle onlara hepsiyle birden dövüşeceğim herhangi biri beni yenerse hepsi kazanmış olacak
- Second of all Jerry Seinfeld, big or little doesn't go down for anyone, anywhere, at any time.
- İkinci olarak Jerry Seinfeld, büyük ya da küçük kimse için, hiçbir yerde, hiçbir zaman düşmez.
Look, all I'm getting at is that... that I've never met anyone like you.
Varmaya çalıştığım nokta asla sizin gibi biriyle tanışmamıştım.
at all 631
at all costs 35
at all times 43
all right 154529
alla 16
allo 105
allons 38
allah 58
allez 130
allen 543
at all costs 35
at all times 43
all right 154529
alla 16
allo 105
allons 38
allah 58
allez 130
allen 543
all you need is love 37
all the world's a stage 17
allanon 32
allahu akbar 114
all alone 307
all done 358
all rise 341
all right then 461
allergic 17
all this time 373
all the world's a stage 17
allanon 32
allahu akbar 114
all alone 307
all done 358
all rise 341
all right then 461
allergic 17
all this time 373