Aunt josephine translate Turkish
142 parallel translation
You could send me your sister from Phily or your aunt Josephine from Minneapolis...
Bana kardeş gönderebilir Minneapolis Phily ya da teyze Josephine gelen...
Aunt Josephine?
Josephine Teyze?
Would you like me to turn the radiator up for you, Aunt Josephine?
Sizin için kaloriferi açayım mı?
All the things you did, Aunt Josephine.
Yaptığın onca şeye bak, Josephine Teyze.
Well, Aunt Josephine, have you ever thought of maybe moving someplace else?
Josephine Teyze, hiç başka bir yere taşınmayı düşündün mü?
Everything's fine, Aunt Josephine.
Her şey yolunda Josephine teyze.
Aunt Josephine, this- -
- Josephine teyze, bu...
Aunt Josephine- -
Josephine Teyze.
Aunt Josephine.
- Josephine Teyze.
Aunt Josephine?
Josephine Teyze.
Aunt Josephine!
Josephine Teyze?
No, no, no. Aunt Josephine, you have to come back with us.
Bizimle dönmelisin.
You know, Aunt Josephine, Curdled Cave is for sale.
Biliyor musun Josephine Teyze, Donuk Mağara satılık.
Aunt Josephine, what does this mean?
Josephine Teyze, bunun anlamı ne?
Aunt Josephine, what did our parents say?
Josephine Teyze. Anne-babamız ne dedi?
Aunt Josephine!
Josephine Teyze!
Aunt Josephine, that is not helping.
Josephine Teyze, hiç yardımcı olmuyorsun.
Aunt Josephine's gonna tell everyone what happened.
Josephine Teyze herkese anlatacak.
You're not gonna touch Aunt Josephine.
Ona dokunmayacaksın.
No, no, no, no, no. Aunt Josephine.
Josephine Teyze!
- Aunt Josephine. - You can't- -
- Ölemezsin.
- Aunt Josephine.
- Bekle!
Aunt- - - Aunt Josephine. Jump!
Atla!
Aunt Josephine.
Josephine Teyze.
Would you like me to turn the radiator up for you, Aunt Josephine? Oh, no.
Sizin için kaloriferi açayım mı?
Yeah, my Aunt Josephine had colon cancer.
Josephine Teyze'min kalınbağırsak kanseri vardı.
Aunt Josephine told me that we can have a pajamas party.
Josephine yengen pijama partisi yapabileceğimizi söyledi.
Find your Aunt Josephine.
Josephine teyzenizi bulun.
- We're going to our Aunt Josephine.
Josephine teyzemize gidiyoruz.
I will leave you alone on this mostly deserted dock to await for your taxi to your Aunt Josephine's house.
Josephine teyzenizin evine giden taksiyi beklemek üzere bırakıyorum.
Like asking Aunt Josephine if she can help explain all the strange and mysterious things that keep happening to us.
Josephine'e sürekli başımıza gelen garip şeylerin sebebini sormak gibi.
I hope your Aunt Josephine has enough food and supplies when Hurricane Herman arrives.
Umarım teyzeniz Herman Kasırgası'na hazırlıklıdır.
We've been told Aunt Josephine is fierce and formidable.
Josephine'in sert ve çetin bir kadın olduğunu söylerler.
So, before things get worse, I would advise that you take note of the three words the Baudelaires were about to find on Aunt Josephine's front door.
Neyse, işler daha da kötüye gitmeden önce Baudelaireların, Josephine teyzelerinin ön kapısında görecekleri üç sözcüğe dikkat etmenizi öneririm.
We're looking for our Aunt Josephine.
Josephine teyzemizi arıyorduk.
Do you live with our Aunt Josephine?
Josephine teyzemizle mi yaşıyorsunuz?
I am your Aunt Josephine.
Josephine teyzeniz benim.
Fierce Aunt Josephine.
Sert Josephine teyze.
Formidable Aunt Josephine.
Çetin Josephine teyze.
Crazy Aunt Josephine.
Deli Josephine teyze.
Aunt Josephine, you said you had answers for us.
Josephine teyze, sorularımıza cevaplarınız varmış.
Aunt Josephine, what does grammar have to do with developing secret codes?
Dil bilgisinin gizli şifre geliştirmekle ne alakası var peki?
Aunt Josephine, have you ever thought about moving somewhere else?
Josephine teyze, hiç başka bir yere taşınmayı düşündünüz mü?
It's very generous of you, Aunt Josephine.
- Çok cömertsiniz Josephine teyze.
Aunt Josephine, you must be very worried about Hurricane Herman.
Herman Kasırgası için endişeleniyor olmalısınız.
I know you don't care for the sound, but maybe I could use your rattle to invent a burglar alarm so Aunt Josephine won't have to rely on piles of cans.
Sesini sevmiyorsun, biliyorum ama belki çıngırağınla bir hırsız alarmı icat edersem tenekelere güvenmek zorunda kalmaz.
- At least Aunt Josephine's trying.
- Josephine teyze çabalıyor en azından.
Aunt Josephine told us that all the answers we need were in her library, but she made a grammatical error.
Aradığımız tüm cevapların kütüphanesinde olduğunu söyledi ama dil bilgisi hatası yaptı.
Wait, let me get this straight. Aunt Josephine made a grammatical error?
Josephine teyze dil bilgisi hatası mı yaptı yani?
Aunt Josephine might not open up, but her safe might.
Josephine teyze konuşmasa da belki kilitli kasası konuşur.
Aunt Josephine said that she and our parents developed secret codes.
Josephine, bizimkilerle gizli şifreler geliştirdiklerini söyledi.
josephine 124
aunt helen 16
aunt sarah 18
aunt mary 37
aunt polly 41
aunt lydia 20
aunt prudence 18
aunt agatha 29
aunt patience 24
aunt deb 18
aunt helen 16
aunt sarah 18
aunt mary 37
aunt polly 41
aunt lydia 20
aunt prudence 18
aunt agatha 29
aunt patience 24
aunt deb 18