English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / Aunt sarah

Aunt sarah translate Turkish

94 parallel translation
I knew there'd be trouble if your Aunt Sarah got her driver's license.
Sarah teyzen ehliyet aldığında bir bela olacağını biliyordum.
Yes, Aunt Sarah, it's a boy.
Evet, Sarah Hala, bir erkek.
And Aunt Sarah will be here.
Ve Sarah Hala burada olacak.
Coming, Aunt Sarah.
Geliyorum, Sarah Hala.
Aunt Sarah won't let that dog frighten you any more.
Sarah Hala artık, köpeğin seni korkutmasına izin vermeyecek.
Aunt Sarah! Aunt Sarah!
Sarah Hala!
Darling, Aunt Sarah, come here.
Sevgilim, Sarah Hala, buraya gelin.
The box Aunt Sarah sent for Christmas.
Sarah Hala'nın Noel için yolladığı kutuda.
Aunt Sarah and Grand-uncle Sedley might hear.
Sarah hala ile büyük amca Sedley duyabilir.
To Aunt Sarah, Grand-uncle Sedley and West Indies goods.
Sarah hala, büyük amca Sedley ve West İndies mallarına.
My grandfather, grandma Rachel, aunt Sarah... uncle Lazar, Rebecca and uncle Moshe.
Büyükbabam, büyükannem, Sara hala, Lazar amca Rebecca yenge ve bir de Mois amca.
This is really nice of you guys. I don't really know anybody in town except Aunt Sarah and Uncle Leland.
Gerçekten çok iyisiniz çocuklar, kasabada kimseyi tanımıyorum Sarah Teyze ve Leland Enişte dışında.
Aunt Sarah.
Sarah teyze...
Aunt Sarah, Uncle Leland, what is that smell? It smells like something's burning.
Sarah teyze, Leland amca, ne kokuyor böyle?
- Aunt Sarah?
- Sarah Teyze.
Aunt Sarah can't cook right now, and Uncle Leland is up half the night listening to old music and crying.
Sarah Teyze yemek yapamıyor ve Leland Enişte da gecenin yarısını eski şarkıları dinleyerek ve ağlayarak geçiriyor.
This is really nice of you guys, I don't know anyone in town, except Aunt Sarah and Uncle Leland.
Gerçekten çok iyisiniz çocuklar, kasabada kimseyi tanımıyorum Sarah Teyze ve Leland Enişte dışında.
Aunt Sarah!
Sarah teyze!
Aunt Sarah, we're not really in the mood to celebrate.
Sarah teyze, kutlama yapacak havada değiliz.
You remember your aunt Sarah?
Teyzen Sarah'yı hatırlıyor musun?
- Just take me to Aunt Sarah's.
- Beni Sarah Teyze'ye götür yeter.
Aunt Sarah, hi!
Sarah teyze, merhaba!
When I went to visit my Aunt Sarah, I met this painter, Fiona KIeinschmidt.
Sarah teyzemi ziyaret ettiğimde Fiona Kleinschmidt adlı bir ressamla tanışmıştım.
I'm your Aunt Sarah.
Ben Sarah teyzenim.
David, you remember your Aunt Sarah?
David, Sarah teyzeni hatırlıyor musun?
David and I went to stay with Aunt Sarah one weekend... and I kind of lost my virginity.
David'le ben bir hafta sonu Sarah teyzede kaldık. Ve ben orada bekaretimi yitirdim.
It's some creepy thing my Aunt Sarah sent me for my birthday.
Sarah teyzemin doğum günümde gönderdiği garip bir şey.
I met him at Aunt Sarah's, and we've been out a couple of times.
Sarah teyzede tanıştık, birkaç kez de çıktık.
She's spending another night at Aunt Sarah's.
Gece Saran teyzemde kalacakmış.
And she called me up and she's like, you know "Aunt Sarah, did you know that Hitler killed sixty million Jews?"
Beni aradığında "Sarah Teyze, Hitler'in 60 milyon yahudiyi öldürdüğünü biliyor muydun?" diye sordu.
Oh, Claire, your Aunt Sarah's dear friend Fiona was killed today.
Claire. Sarah teyzenin sevgili arkadaşı Fiona bugün ölmüş. - Ne?
Your Aunt Sarah needs our help now.
Şu anda Sarah teyzenin yardıma ihtiyacı var.
Yeah, my Aunt Sarah's a friend of hers.
Sarah teyzemin arkadaşı.
I guess you guys are already up at Aunt Sarah's.
Sanırım çoktan Sarah teyzemle bir araya gelmişsinizdir.
My aunt Sarah Jane told me he had an accident, but I think he's dead.
Halam Sarah Jane, bir kaza geçirdiğini söyledi. Ama bence öldü.
When Aunt Sarah Jane gets home, I'd like it to be a surprise.
Sarah Jane halam eve geldiğinde ona sürpriz yapmak istiyorum.
- There's mysterious Aunt Sarah.
ve gizemli Sarah Hala.
They were brought here by quiet, patient, gentle rivers, whereas these dramatic sandstone deposits are telling us of huge storms, storms that came through here millions of years ago when Aunt Sarah was just a little girl and Down Village was a swamp full of dinosaurs.
Bunlar sessiz, sabırlı ve nazik ırmaklar tarafından oluşmuş diğer taraftan bu dramatik kumtaşı çökeltileri ise bize Sarah Teyze'nizin henüz küçük olduğu, Down Village bataklığında dinozorların olduğu yani milyonlarca yıl önceki büyük fırtınaları gösteriyor.
And I have this long pigtail and it has a ribbon in it, which my Aunt Sarah brought back from Saks, in New York City.
örgülerimin üzerinde de kurdele var. Kurdeleyi de New York City'deki Saks'den Sarah teyzem almış.
Hey, Sydney, do you want to show Aunt Sarah what we've been working on?
Sydney? Sarah Teyzen'e neler yaptığımızı göstermek ister misin?
Aunt Sarah.
Sarah Teyzeniz.
And that knob was my aunt Sarah.
Ve o dingil, teyzem Sarah idi.
Right, well, Aunt Sarah and I replaced that part with a joke.
Sarah halam ve ben o kısmı şaka ile değiştirdik.
Aunt Sarah?
- Sarah halan mı?
Aunt Sarah?
Sarah teyze?
Aunt Sarah?
Sarah teyze...
Sometimes I help when I can't sleep because Aunt Helen's on a date or Audrey's on the Internet talking dirty or Sarah's crying because we forgot to feed her again.
Uyuyamadığımda bazen yardım ediyorum... çünkü Helen Teyze randevusunda oluyor ya da Audrey internette çirkin konuşmada... ya da Sarah ağlıyor çünkü onu beslemeyi unutuyoruz.
Going to Aunt Sara's.
- Sarah halana gidiyoruz, tatlım.
- But I don't wanna go to Aunt Sara's.
- Ama Sarah halaya gitmek istemiyorum.
But we only go to Aunt Sara's in the summer.
Sarah halaya sadece yazları giderdik.
- Brad, this is my aunt, Sarah.
- Brad, bu teyzem Sarah.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]