Aunt deb translate Turkish
44 parallel translation
Aunt Deb said I could take my dolls with me to see Mommy at the hospital.
Deb teyzem, bebeklerimi hastanedeki anneme götürüp gösterebileceğimi söyledi.
- Is aunt deb gonna die?
Deb halam ölecek mi?
No, Harrison loves his aunt deb.
Harrison, Deb halasını çok sever.
Aunt Deb's here!
Deb hala gelmiş!
Uh, Cody, why don't you help your aunt Deb set the table?
Cody, Deb halanın masayı kurmasına yardım et.
Ouch. Can I see your scars, aunt Deb?
Yaranı görebilir miyim, Deb hala?
You sure do have a lot of beer, Aunt Deb.
Amma çok biran varmış, Deb hala.
He's used to having his aunt Deb feed him his mango oatmeal.
Mangolu yulaf ezmesini Deb halasının yedirmesine alışmış.
You looked down on me, you ignored me and you basically told Dixon and Aunt Deb that I was a stalker.
Beni görmezden geldin. Dixon ve Debby teyzeme benim hakkımda bir sürü kötü şey söyledin.
- Thanks, Aunt Deb.
- Teşekkürler Deb Teyze.
– It's Aunt Deb's birthday today? – Yeah.
- Deb Teyze'nin doğum günü bugün mü?
Mary's going to stay with Aunt Deb, so you guys will only be a few hours away from each other.
Mary Deb teyzenle kalacak. Birbirinizden birkaç saat uzakta olacaksınız.
Is Aunt Deb gonna be here?
Deb hala gelecek mi?
Oh. Look, Aunt Deb, I can write my name.
Bak Deb hala, adımı yazabiliyorum.
Hey! Stay off Aunt Deb's treadmill.
Deb halanın koşu bandından uzak dur.
Hi, Aunt Deb.
- Merhaba, Deb hala.
But Aunt Deb does it all the time.
Ama Deb halam sürekli koşuyor.
Is Aunt Deb sick?
Deb halam hasta mı olmuş?
How's Aunt Deb?
Deb hala nasıl?
I was with Aunt Deb.
Yanımda Deb halan vardı.
Aunt Deb?
Deb Hala?
Aunt Deb, we'd love to, but we're in the middle of a culinary crisis right now.
Deb Hala, çok isterdik ama şu anda mutfakla ilgili bir krizin ortasındayız.
My Aunt Deb is there.
Deb halam burada.
Oh, your Aunt Deb.
Oh, Deb halan demek.
Aunt Deb who raised Mary all by herself.
Mary, Deb Halam tarafından yetiştirildi.
Aunt Deb, she's sick.
Deb hala, hasta.
We're gonna tell her all about Aunt Deb.
Biz ona halası hakkında her şeyi anlatacağız.
Oh. Oh, it's so good to see you, Aunt Deb.
Seni görmek ne güzel Deb Hala.
Aunt Deb, you remember Lou Grover? Oh.
Deb Hala, Lou Grover'ı hatırladın mı?
Why would Leonard lie to my Aunt Deb about who he is?
Leonard, Deb Halama kimliği konusunda neden yalan söylemiş?
I got to go, uh, talk to my Aunt Deb.
Deb Halamla konuşmalıyım.
Spoke to Aunt Deb last week.
Geçen hafta Deb Halamla konuştum.
Aunt Deb?
- Deb Hala?
Aunt Deb, she's sick.
Deb Hala, o hasta.
Aunt Deb practically raised my sister Mary.
Kardeşim Mary'yi resmen o büyüttü.
Morning's yours, Aunt Deb.
Günün aydın olsun Deb Hala.
Do you even know how to drive, Aunt Deb?
Araba kullanmayı biliyor musun Deb Hala?
All right, well, if you want to be helpful, then why don't you go wake up Aunt Deb and tell her breakfast is ready?
Madem yardım etmek istiyorsun Deb Hala'yı uyandır da kahvaltının hazır olduğunu söyle.
Aunt Deb, good morning.
Deb Hala, günaydın.
Your aunt Deb was a special lady.
Deb Halan özel bir hanımdı.
Joanie, Celia, aunt Mary before she had Deb.
Joanie'nin, Celia'nın. Deb'i doğurmadan Mary teyzenin.
Hi, aunt Deb.
Selam Deb hala.
debbie 1032
debra 234
deborah 140
debate 17
debt 37
debs 304
debts 18
debatable 26
debrie 20
debbie weaver 41
debra 234
deborah 140
debate 17
debt 37
debs 304
debts 18
debatable 26
debrie 20
debbie weaver 41
debra morgan 24
aunt helen 16
aunt sarah 18
aunt mary 37
aunt polly 41
aunt lydia 20
aunt prudence 18
aunt josephine 44
aunt agatha 29
aunt patience 24
aunt helen 16
aunt sarah 18
aunt mary 37
aunt polly 41
aunt lydia 20
aunt prudence 18
aunt josephine 44
aunt agatha 29
aunt patience 24