Aunt polly translate Turkish

Didn't you sew his collar with white thread, aunt Polly?

Siz, onun yakasını beyaz iplikle dikmemiş miydiniz Polly Teyze?

I would, aunt Polly, but there ain't any whitewash.

İsterdim Polly Teyze. Fakat hiç boya yok ki.

And you don't want any streaks in it, do you, aunt Polly?

Ve çizgi çizgi olmasını istemezsin, değil mi Polly Teyze?

Aunt Polly!

Polly Teyze!

And aunt Polly wouldn't.

Teyzem de önemsemezdi.

Don't tell aunt Polly.

Polly Teyze'ye söyleme.

Hey, aunt Polly!

Hey, Polly Teyze!

This aunt Polly that.

Polly Teyze, Polly Teyze.

Aunt Polly here, aunt Polly there.

Polly Teyze buraya, Polly Teyze şuraya.

May I go now, aunt Polly?

Artık gidebilir miyim Polly Teyze?

I don't know, aunt Polly.

Bilmiyorum Polly Teyze.

What's cruel to a dumb beast might be cruel to a human, too, aunt Polly.

Dilsiz bir hayvana karşı zalim olmak neyse bir insana karşı da öyle zalim olunabilir Polly Teyze.

Don't punish Tom, aunt Polly!

Tom'u cezalandırma Polly Teyze!

Oh, aunt Polly, don't you think you'd better try and get a little sleep now?

Şimdi biraz uyumaya çalışmanın daha iyi olacağını düşünmüyor musun? Sanırım öyle yapsam iyi olacak.

Good night, aunt Polly.

İyi geceler.

Thursday night, I dreamt that you, aunt Polly, were sitting on the sofa, and you were sitting on the wood box, and Mary next to you.

Perşembe gecesi, rüyamda seni gördüm Polly Teyze. Kanepede oturuyordun. Sen de ahşap sandığın üzerinde oturuyordun.

What have I done, aunt Polly?

Ne yaptım Polly Teyze?

I know now it was mean, aunt Polly,

Bunun kötü bir şey olduğunu şimdi anlıyorum Polly Teyze.

Why, yes, I did, aunt Polly.

Evet, tabii ki öptüm Polly Teyze.

Aunt Polly!

Polly Teyze! Polly Teyze!

Aunt Polly, Tom went and...

Polly Teyze, Tom gitti ve...

Aunt Polly?

Polly Teyze?

I'm your Aunt Polly.

Ben senin Polly Teyzenim.

I'm very sorry about the dress, Aunt Polly.

Elbise için üzgünüm Polly teyze.

I'm very glad you sent for me, Aunt Polly.

Seninle olduğum için çok mutluyum Polly teyze.

Aunt Polly?

Polly teyze?

- Yes, Aunt Polly.

- Evet Polly teyze.

Mmm, I love you, Aunt Polly.

Mmm, Seni seviyorum Polly teyze.

I know, Aunt Polly, but...

Biliyorum Polly Teyze, ama şey...

Oh, it was my fault, Aunt Polly.

Şey, benim hatam Polly teyze.

Yes, Aunt Polly.

Peki Polly teyze.

Well, what was he to Aunt Polly?

Polly teyzenin neyi oluyor ki?

Do you think he's gonna marry Aunt Polly?

Sence O, Polly teyze ile evlenecek mi?

Aunt Polly will see how happy you are, and she'll be very glad to get married herself, then.

Polly teyze de senin ne kadar mutlu olduğunu görür ve, o zaman kendisi de evlenmeye karar verir.

What was it you and my Aunt Polly fought about?

Sen ve Polly teyze ne için tartışıyordunuzt?

Aunt Polly's very pretty.

Polly teyze çok hoş.

Reverend Ford and his wife are with Aunt Polly now, but they'll...

Reverend Ford ve karısı şu anda Polly teyze ile birlikteler, ama onlar...

I suppose Aunt Polly will be alone by herself most of the afternoon.

Sanırım Polly teyze tüm öğleden sonra tek başına kalacak.

My Aunt Polly will send for the police, and they'll find us in your old rat-filled basement, and you'll go to jail!

Polly teyzem şimdi buraya polisi gönderecek, Bizi, senin sıçanlarla dolu bodrumunda bulacaklar, ve sen de hapse gireceksin!

Oh, I'm sorry, Aunt Polly.

Üzgünüm Polly teyze.

Yes, Aunt Polly.

Tamam Polly teyze.

Oh, but, Aunt Polly, please...

Ama, Polly teyze, lütfen...

But, Aunt Polly, I'm part of the flag!

Ama Polly teyze, Ben de bunun bir parçasıyım!

- Is it because of Aunt Polly?

- Polly teyze yüzünden mi?

- Aunt Polly sent me.

- Polly teyze gönderdi beni.

Uh, Aunt Polly sent you this.

Hey, bunu Polly teyze gönderdi.

Aunt Polly won't let me.

Polly teyzem izin vermiyor.

Are you ever gonna catch it when your Aunt Polly gets ahold of- -

Polly Teyzen seninle konuşmak istediğinde yetişebilecek misin-- -

- But, Aunt Polly, I'm an aeronort.

- Ama, Polly teyze, ben bir balon'pülotu'yum.

- Aunt Polly?

- Polly teyze?

Aunt Polly.

Polly Teyze.