Bad guy translate Turkish
4,299 parallel translation
Go to Bucharest, collect the money, track down the bad guy, charter a jet, set her down at Andrew's Air Force Base.
Bükreş'e gider, parayı alır, kötü adamı bulur, bir jet kiralar, ve onu Andrew'in hava üssüne indiririm.
He's a bad guy and we took him down.
Bu kötü bir adam ve biz onu yakaladık.
So President Business is the bad guy?
Başkan İşkolik kötü adam mı?
You... don't have to be... the bad guy.
Sen kötü adam olmak zorunda değilsin.
The bad guy's Victor Dashkov.
Kötü adamımız Victor Dashkov.
It turns good on a good guy turns bad on a bad guy
Bunu kullanacak kişi iyi birisi olmalıdır. Kötü kişi kullandığında kötü sonuçlar getirir.
Let's see if you're a good guy or bad guy
İyi adam mı ve ya kötü adam mı olduğunu, sen göster bakalım.
Fine, but I'm not the bad guy.
Tamam, ama ben kötü adam değilim.
You're the bad guy.
Kötü olan, sokak serserisi olan sensin.
Abdullah's not the bad guy.
Kötü adam Abdullah değil.
He's our way to the bad guy.
O bizim kötü adama ulaşma vasıtamız.
I'm not even a bad guy there!
Orda kötü biri değilim üstelik!
I stopped the evil, bad guy, I got the girl.
Kızı kurtarmak için, kötü adama karşı çıktım.
- He's a bad guy?
- Bu kötü adam mı?
Well, don't, because sometimes it's the only way to stop a bad guy.
Hissetme, çünkü bazen kötü insanları durdurmanın tek yolu budur.
He made me the bad guy. And he's divorcing me?
Bir de o mu benden boşanıyor?
Now I'm the bad guy.
Şimdi ben kötü oldum.
Dominic's the bad guy!
Dominic kötü adammış!
The Lemur is literally the worst bad guy name I have ever heard!
Lemur gerçekten... duyduğum en çirkin kötü adam ismi!
The bad guy is Dominic Badguy!
Koti adam, Dominic Kötü Adam!
So you had the drop on our bad guy, and somehow, with him dead to rights, you let him get away?
Demek kötü adamımızdan erken davrandın ve bir şekilde onu iş üstünde yakaladın ve kaçmasına izin mi verdin?
There's always gonna be a bad guy to chase.
Her zaman kovalayacak kötü bir adam olacaktı.
Four casualties--the bad guy, two civilians, and an officer.
Dört kayıp. Kötü adam, iki sivil ve bir polis memuru.
Your bad guy.
Senin kötü adam.
Carlos is a bad guy.
Carlos kötü bir adamdır.
I was the bad guy!
Kötü bir adamdım!
But you're Chernov And you're the bad guy.
Adin Chernov ve kötü adamsin.
So, I'm the bad guy here?
Peki, Buradaki kötü adam mıyım?
The bad guy of the hour.
Bu saatin kötü adamı.
By a bona fide, true, blue-blooded bad guy.
Has, hakiki, aristokrat bir kötü adama yem oldun.
You hit the bad guy over the head and then drag him back to your cave?
Kötü adamların başlarına vurup, sonra da mağaranıza sürüklüyordunuz.
But he's not a bad guy, Foy.
Ama o kötü biri değil, Foy.
Be the bad guy
Kötü adam ol.
He's not a bad guy.
Kötü biri değildir.
This woman's cooking and cooking, and all of a sudden, the bad guy from one of our dramas runs in with a fucking gun and holds her fucking hostage!
Kadın pişiyor da pişiriyor. Sonra birden dramalarımızdan birindeki kötü bir adam elinde silahla dalıveriyor ve kadını rehine alıyor.
It seems to you that I'm the only bad guy around.
Kilidin şifresi ne?
Don't you make me the bad guy.
- Kötü adam benmişim gibi davranma.
If you were a bad guy, Jerry, you wouldn't be here now.
Kötü adam olsaydın, Jerry, şu an burada olmazdın.
I don't want to be the bad guy here, Phil.
Buradaki kötü adam olmak istemiyorum Phil.
- Am I the bad guy now?
- Kötü adam ben mi oldum şimdi?
When folks tell their kids the story of Noah's Ark... is Noah the bad guy?
İnsanlar, Nuh'un Gemisi hikâyesini çocuklarına anlattıklarında kötü adam Nuh mu oluyor? - Hayır!
For a guy who was in such a bad car wreck, he really lucked out.
Böyle büyük bir kaza geçiren birine göre şanslı birisi.
I'm the pharmacist, and he's the guy with the bad heart.
Eczacı olan benim, ve kötü çalışan bir kalbi olan adam da o.
So if it was bad sex, why are we hanging out with this guy?
Pekala, eğer okadar kötü bir seks ise neden bu adamlarla takılıyoruz?
Too bad about that spider guy.
Şu örümcek çocuğa yazık oldu.
I gotta say, I want this guy bad.
Bir şey diyeceğim, bu adamı yakalamayı çok istiyorum.
I'm the new guy. And I'm having a really bad first day.
İşe bugün başladım ve ilk günüm çok kötü geçiyor.
I got a bad feeling about this guy, dude. Why?
Bu konuda kötü hislerim var, dostum.
But just tell me why you want to take out this guy so bad.
Ama sadece neden bu adamı bu kadar kötü bir şekilde almak istiyorsun.
You know, Joe's not really that bad of a guy.
Joe o kadar da kötü birisi değil.
Speaking of which, you're probably wondering... why you're sitting here eating a bad cheese sandwich... and drinking orange juice with a guy in a Rik Smits jersey.
Lafı açılmışken, muhtemelen neden gelmiş burada Rik Smits formalı bir çocuğun yanında kötü peynirli bir sandviç yiyip portakal suyu içtiğini merak ediyorsundur.