Be ready translate Turkish
9,094 parallel translation
Do you believe that we will be ready at the end of the month?
Ay sonuna hazır olur muyuz?
I'll be ready.
Ben hazır olacağım.
Where Gillette should be ready with a transdermal solution of the most powerful laxative known to man.
Gillette'nin insanlığın bildiği en güçlü müshil ilacına karşı deri geçişli bir çözümle hazır olması gereken yere.
And I think I might be ready to give it to you.
Sanıyorum sana istediğin şeyi vermeye hazırım.
We'll be ready by the time they get here.
Onlar gelene kadar hazır oluruz.
Alex, be ready to...
- Alex, acaba- -
Okay, Cyril! You have to be ready to go the second that the airlock is clear!
Cyril, vakumlu kilit açıldığında gitmeye hazır ol.
We'll be ready for takeoff in five minutes.
5 dakika içinde kalkışa hazır olacağız.
We will soon be ready to attack.
- Saldırı için hazır olmamıza az kaldı.
Then we'll be ready to go.
Ardından ölüme gitmeye hazır oluruz.
When we get to scotland, I want to be ready to fight.
İskoçya'ya döndüğümüzde, savaşmaya hazır olmak istiyorum.
When recieve a ticket to Finland tell the time, and I'll be ready.
Tamamdır. Öyleyse bana Finnmark'a bilet al, yeri ve zamanını bildirince hemen giderim.
It's pretty expensive so be ready.
Oldukça pahalı, ona göre hazırlıklı ol.
Phillip and i have been talking About your patient and when you thought He might be ready to be released to the police.
Phillip'le ben senin hastan hakkında konuşuyorduk ve düşündüğün zaman hastanın taburcu edilmesi için hazır olabilir.
But the Velosians will be ready for them this time.
Ama bu sefer Velosianlar hazır olacaktır.
The problem with cornering a rat is you give them no choice but to attack, and you must be ready.
Bir fareyi köşeye sıkıştırırsan.. ona saldırmaktan başka çare bırakmazsın. Ve bu yüzden hazır olmalısın.
And whoever that is, we'll be ready to deal.
Bu hanginiz olursa bilsin ki anlaşmaya hazır olacağız.
We'll be ready.
Hazır olacağız.
I'll wait, and when you're ready for me, I will be ready for you.
Bekleyeceğim ve sen benim için hazır olduğunda ben seni bekliyor olacağım.
Who's ever gonna be ready for that?
Böyle bir şeye kim hazır olabilir ki?
How long will it take for the cure to be ready?
Tedavinin hazırlanması ne kadar sürer?
When will the cure be ready for the rest of the town?
Kasabanın geri kalanı için tedavi ne zaman hazır olacak?
We have to be ready.
Hazır olmalıyız.
I don't know what's gonna be waiting for us when the dome comes down, boy, but we are gonna be ready.
Kubbe yok olduğunda bizi ne bekliyor bilmiyorum, oğlum ama hazır olacağız.
Just sign and initial right there, we'll be ready to go.
Burayı imzalayıp paraf atarsanız işimiz bitecek.
I was just ready- - ready to be responsible and accountable for all my own sexual desires.
O anda hazırdım. Tüm cinsel arzularımdan emin ve sorumlu olmaya hazırdım.
When you're ready, I'll be at the Hotel Deluxe.
Hazır olduğunda Deluxe Otel'de olacağım.
I think is has got to be almost ready, don't you?
Artık hazır olmak üzeredir herhâlde, değil mi?
Be sure she's ready to travel.
- Seyahate hazır olsun.
He'll be here ready to jump in by the time you get back.
Sen buraya döndüğünde o da davaya dahil olmuş olacak.
Nevertheless, the producer said we had to go off and build a Thunderbirds-style International Rescue facility where we would be on hand with our ambulances 24 hours a day, ready to respond at a moment's notice.
Yine de, yapımcılarımız devam etmemizi ve... Thunderbird tipi kurtarma tesisi yapmamızı istedi. Tüm ambulanslarımızın 24 saat hazırda olacağı ve... ihbarlara hemen ulaşabileceğimiz bir yerde olmalıydı.
♪ And I know you're gonna be away a while ♪ Hey. You ready?
Gitmeye hazır mısın?
You know I like to be alone when I'm getting ready for a trial.
Davaya hazırlanırken yalnız kalmak istedigimi biliyorsun.
Oh, God, I am ready for this day to be over.
Günü bitirmeye artık hazırım.
And yet we spend our lives trying to do so many things about it, when all we really need to be is ready.
Ama hayatımızı bu konuda bir sürü şey yapmaya çalışarak harcıyoruz. Esasen tek yapmamız gereken ; hazır olmak.
- That would mean it's too big, dummy, and so it's ready to be made smaller.
Dedi, senin penis. Aslında çok fazla büyük budala.
No, it's not weird, and supper's ready, and I'm gonna sit with you, and everything's gonna be fine.
Hayır, garip değil ve akşam yemeği hazır ve hemen yanında oturacağım ve her şey güzel olacak.
Look, I've been making excuses for you my whole life, but you're a pretty crappy father, and until you're ready to be a good one, don't call me.
Dinle, senin için tüm hayatım boyunca bahaneler ürettim durdum ama sen gerçekten götüm gibi bir babasın, ve kendine çeki düzen verene kadar da beni arama.
Are you ready to be a god?
Tanrı olmaya hazır mısın?
Hey, that kid in bed two's ready to be discharged.
İki numaralı yataktaki çocuk taburcu edilmeye hazır.
Are you ready to find out who will be America's next Duffman?
Amerika'nın sonraki Dufman'ini bulmaya hazır mısınız?
But I'm... I'm not ready for my head to be the only place that she exists.
Fakat ben beynimden başka bir yerde var olmamasına hazır değilim.
And now ready to be damned again.
Ve şimdi yeniden lanetlenmeye hazırsın.
They're ready to be moved.
Taşınmaya hazır haldeler.
We'd all be united, ready to make this world our own.
Hep birlikte, bu dünyayı bizim dünyamız haline getirecektik.
Yeah, well, there's always gonna be people looking for a quick settlement and plenty of opportunistic bottom-feeders like Richie ready to help them cash in.
Evet ama her zaman onların bu fırsatçı ve beleşçiliklerini hızlı bir anlaşmayla paraya çevirmesine yardımcı olacak Richie gibi kişiler olacaktır.
We worked for days, many days, getting him ready for the kind of questions I knew were going to be coming on cross-examination.
Onu bu tarz sorulara hazırlamak için günlerce çalıştık... çapraz sorgu geleceğini biliyordum.
Get ready to be wowed.
Şaşırmaya hazır olun.
- Well, as his surgeon, It's my interpretation that he's ready to be released When i determine he's ready to be released.
Peki, onun cerrahı olarak, benim yorumum taburcu olmak için hazır olduğunu saptadığım an, taburcu olmak için hazırdır.
But good news... your two tea sets are ready to be picked up at the gift shop.
Ama iyi haber, iki çay setiniz hediyelik eşya reyonunda hazır.
The moment he's ready to move on... there won't be any reason for her to exist.
Hayatına devam etmeye hazır olduğu an kızın yaşaması için sebep kalmayacak.
be ready for anything 19
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready 6018
ready or not 106
ready when you are 132
ready as i'll ever be 16
ready to order 18
ready to go home 19
ready and waiting 18
ready to roll 40
ready to go 350
ready for lunch 19
ready now 19
ready for what 105
ready for this 33
ready to fire 23
be real 20
be respectful 22
be realistic 39
be reasonable 217
ready now 19
ready for what 105
ready for this 33
ready to fire 23
be real 20
be respectful 22
be realistic 39
be reasonable 217