Bi translate Turkish
23,483 parallel translation
You might wanna check their pockets.
Ceplerini bi'kontrol edin.
What you actually put your phone on was a bi-wave siphon pad.
Telefonunu koyduğun yer aslında çift-dalgalı sifon ortamıydı.
Sorry. Just...
Affedersiniz, şunu bi'...
Come on, put it there.
Hadi çak bi'beşlik.
It's one of our own.
Bizim ordumuza ait bi silahla.
You know I don't have time to listen to stupid stories from a stupid tree... that is just a dream.
Salak bi ağaçtan salak hikayeler dinlemeye vaktim olmadığını bilirdin. O sadece bir rüyaydı.
I found another one.
Başka bi dene buldum.
Just a second.
Bi saniye.
Wait a second.
Bekle bi'saniye
A penny?
Bi penny mi?
Hold on right there, Buster.
Orada bi dur, Buster.
A singing competition!
Bi şarkı yarışması!
A singing competition?
Bi şarkı yarışması?
Who wants to see another one of those?
Kim onlardan bi tane daha görmek ister ki?
Everyone in this city gets a shot at being a star live on my stage!
Bu şehirdeki herkesin benim sahnemde bi yıldız olma şansı var!
Yep, when this show's a hit, I'm gonna get you a fresh coat of paint.
Evet, bu iş tutunca, sana güzel bi boya badana yaptıracağım.
Um, wait a second.
Um, bi saniye.
Now would you pull yourself together and please blow that nose of yours.
Şimdi kendine çeki düzen ver ve şu burnunu bi sil.
She's, like, 200 years old.
Bak, seninkiler bana bi süreliğine borç verse... 100,000 dolar mı? O 200 yaşında falan.
I got to think, I've got to think,
Bi yolunu bulmalıyım, Bi yolunu bulmalıyım,
I've got to think.
Bi yolunu bulmalıyım.
Look, maybe it's time to stop thinking, and it's time to just move on.
Bak, belki de bi yolunu bulmak yerine vaz geçme zamanıdır.
Sounds like a great dad.
Harika bi baban varmış.
There's got to be a way to get it.
Bulmanın bi yolu elbet bulunur.
"Mr. Moon, I demand you let me re-audition!"
"Bay Moon, bana bi şans daha vermenizi istiyorum!"
I got a surprise for you, my son.
Senin için bi sürprizim var, oğlum.
We've been told there's a ship carrying $ 25 million in gold gonna dock at night right here.
25 milyon dolarlık altın taşıyan bi gemi olduğunu haberini aldık ve gece olunca buraya demir atacak.
Probably won't be for a while though, will it?
Bi süre gelmez ama, değil mi?
Yes, just imagine, big, soulful guy like you tenderly playing the keys.
Evet, şimdi hayal et, senin gibi iri ve duygusal birinin hassas bi şekilde piyano çaldığını.
You are just in need of, like, a super cool warm-up.
Senin ihtiyacın olan tek şey, süper havalı bi ısınma.
I've got one for you, too!
Senin içinde bi tane var!
Isn't this a great color for you?
Bu senin için harika bi renk değil mi?
That's a heck of a trunk you've got there!
Çok sağlam bi hortumun var!
My name is Meena, and I baked a cake for you and, uh, I was wondering if you'd, maybe, give me a second chance to...
Benim adım Meena, ve sizin için kek yaptım. Ve, ah, merak ediyordum da belki, bana ikinci bi şans verebilir misiniz...
Just a moment, please.
Bi saniye, lütfen.
How would you like to be a part of this show?
Bu gösterinin bi parçası olmak ister miydin?
There's not an ounce of talent between them.
Hiçbirinde bi parça bile yetenek yok.
Wait a minute, wait a minute.
Bi dakika, bi dakika.
Look, turn that down.
Bak, şunu bi kıs.
They even hooked me up with this life coach dude.
Bana bi yaşam koçu bile buldular.
I thought I had one, but, turns out, it wasn't the right one or something?
Bi amacım var sanıyordum, ama, sanırım doğrusu değilmiş mi ne?
Back up.
Bekle bi.
She is one mean sheep.
O çok kaba bi koyun.
Just needs a knock.
Küçük bi darbe lazım.
You're a female and you're a teenager.
Sen genç bi kızsın.
It's just that I've got this family business thing.
Bu aile içi bi mesele.
Well, you're one great card player, Mike.
Pekala, çok iyi bi kart oyuncususun, Mike.
Well, you'll not get a cent out of me.
Pekala, benden bi cent bile alamazsınız.
I have no intention of bailing you out.
Seni kandırmak gibi bi niyetim yok.
In fact, I've made it even more spectacular.
Hatta, daha harika bi yer yaptım.
Wait.
Bi dakika.