English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Big fucking deal

Big fucking deal translate Turkish

134 parallel translation
- Don't you yell at me! - Big fucking deal.
- Bana bağırma.
Big fucking deal.
Aman ne büyük olay.
Big fucking deal.
O barda iki kişi öldü! Ne olmuş yani?
Contempt of court, big fucking deal.
Mahkemeye itaatsizlik. Amma önemli.
A big fucking deal?
Çok mu önemli?
- Big fucking deal.
- Aman ne büyük marifet.
What's the big fucking deal, you've sucked a guy's cock before, haven't you?
Bu kocaman dudaklarla daha önce bir erkeğin penisini ağzına almış olmalısın.
- Big fucking deal. - Can you do it?
Yapabilir misin?
What's the big fucking deal?
Bunda büyütecek ne halt var?
What is the big fucking deal?
Ne var bunda?
Big fucking deal!
Büyük bir olay!
I mean, big fucking deal.
Bunda büyütecek ne var ki?
Hey, big fucking deal! The shot is yours, no one's disputing that.
Kendi doğru ve yanlışlarını belirliyorsun.
- What about he's got a safe? - Big fucking deal.
- Peki ya kasası varsa?
Big fucking deal.
Aman ne önemli.
Big fucking deal!
Leslie'yi kısa tasvir etmişsin!
Big fucking deal!
Aman ne önemli!
Big fucking deal.
Çok da umurumdaydı.
Big fucking deal.
Ne güzel anlaşma.
What's the big fucking deal?
- m'kay, ne? Bu yaptığımızda ne var ki?
Big fucking deal!
Ne varmış bunda!
It's a big fucking deal, all right?
Size söylemeliyim ki, bu acayip büyük bir iş.
Big fucking deal!
Bu kadar kızacak ne var?
Big fucking deal.
Aman ne önemli!
- It's a big fucking deal.
- Lanet olsun ki önemli.
It is a big fucking deal!
- Bu çok önemli bir şey!
So you won a fucking break. Big fucking deal.
Açılışı sen yap çok önemli.
He had the whole West Side in his hip pocket and Frannie helped run the whole thing. Big fucking deal. Ancient history.
- Lanet olası şey, eski tarih olmuş
Big fucking deal!
Ne olmuş yani?
You think losing your job when you're about to retire anyway is a big fucking deal?
Coleman, emekli olmak üzereyken işini kaybetmenin çok mu önemli bir şey olduğunu sanıyorsun?
Congratulations on being a big fucking deal.
Önemli adam olmanı tebrik ederim.
No one's any big fucking deal, jane.
Kimse önemli adam değil Jane.
Big fucking deal!
Çok önemli sanki!
It's not like it's some big fucking deal. Oh, that's nice.
- Sanki çok matah bir şey yaptık.
Big fucking deal.
Sorun değil.
What's the big fucking deal?
Büyütülecek ne var?
Look, I know that you told Jackie, so what's the big fucking deal?
Bak... Jackie'ye söylediğini biliyorum. Büyütülecek ne var?
If it wasn't for him and his big-deal fucking caper,
O ve büyük işi olmasa, şu anda dışarıda olacaktım.
Big fucking deal.
Çok da zor değil.
Our guy, Elliot Blitzer, is making a deal between them and his boss big-time fucking movie producer named Lee Donowitz.
Bizim herif, yani Elliot Blitzer, patronuyla bu herif arasında bir anlaşma ayarlamak üzereymiş. Lee Donowitz denen, götü sağlam bir film yapımcısı.
That's how big a fucking deal it were.
Ne matah bir anlaşmaymış.
Read page one. - No big deal. - You fucking deaf?
Hadi, sayfayı aç, birinci sayfayı oku.
It's a big deal going down, and you are trying to cut me out of the fucking loop.
Büyük bir anlaşma dönüyor, ve sen beni bunun dışında tutmaya çalışıyorsun.
So I went out for a drink. Big fucking deal.
- İçki içmeye çıktım, çok büyük olay.
It's not that big a fucking deal.
Önemli bir şey değil.
Having your husband come up behind you with an iron pipe and hit you in the fucking head. That's a big deal.
Asıl önemli olan arkandan gelip kafana demir bir boruyla vuran bir kocan olmasıdır.
What's the fucking big deal, man?
Neymiş lan şu büyük mesele ha?
Fucking lazy bastard, it's no big deal, man
Lanet olası tembel pislik. Çok önemli değil dostum.
It's not a fucking big deal
Bu gerçekten önemli değil.
What's the fucking big deal.
Frengi olmuşsak ne olmuş?
I sell Republican News. A few fucking papers, big deal.
Republican News'la birkaç gazete daha satıyorsam ne olmuş?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]