English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Bloody fool

Bloody fool translate Turkish

176 parallel translation
Bloody fool!
Sersem kız!
Bloody fool!
Gerizekalı!
You bloody fool.
Kahrolası sersem.
Don't be a bloody fool, Ackroyd, I'm the boy's father.
Aptal olma Ackroyd, ben bu çocuğun babasıyım!
I get a kick out of watching the great James Bond find out what a bloody fool he's been making of himself.
Büyük James Bond'un kendini nasıl aptal yerine koyduğunu fark etmesini izlemekten zevk duyuyorum.
You bloody fool.
Seni lanet olası aptal.
You- - You bloody fool.
Seni lanet olası pislik
You bloody fool!
Seni salak!
Of course not, you bloody fool.
Tabi ki hayır seni aptal.
Hey, you bloody fool!
Dur, aptal herif!
Get in the car, you bloody fool!
Arabaya bin, geri zekalı!
Look, you bloody fool.
Bak, salağın önde gideni.
I've been a bloody fool.
Salaklık ettim.
- Don't bloody fool me.
- Bana "ahmak" deme.
You bloody fool, morgan. That's the metope.
Seni aptal, Morgan.
Stop that idiotic giggling, you bloody fool, and listen to me.
Aptal aptal kıkırdamayı kes, seni ahmak, dinle beni.
You're making a bloody fool of me.
Beni aptal yerine koyuyorsun.
Keep down, you bloody fool.
Aşağıda kal, seni sersem.
You bloody fool.
- Seni kahrolası aptal.
You're a bloody fool, Johnny, getting yourself involved like this.
Bu işe bulaşmakla, aptallık yapıyorsun Johnny.
Any bloody fool can pull a trigger.
Eline silah geçiren her geri zekalı tetiği çekebilir.
If at first you don't succeed, don't make a bloody fool of yourself.
İlk seferde başaramazsan kendini gerizekâlı yerine koymayacaksın.
Monster, bloody fool, get out of here!
Hayvan, geri zekalı, defol git buradan!
He was a pain in the ass all his life, this bloody fool.
Bütün hayatı boyunca yaptığı tek şey götünde koca bir aletin sızıyla gezmek oldu.
Bloody fool!
Geri zekalı!
Poor, bloody fool.
Zavallı, lanet aptal.
You've got to be a bloody fool to work at Christmas.
Yılbaşında çalışmak için su katılmamış bir salak olman lazım.
I'm not a bloody fool.
Ben su katılmamış bir salak değilim.
Maybe I'm a bloody fool, but I'm going to take you there.
Kendimi aptal gibi hissediyorum ama, seni oraya kadar taşıyacağım.
So the bloody fool said, " Don't bother to wrap it.
Aptal demiş ki Sarmakla uğraşmayın.
Not there, you bloody fool.
Oraya değil, gerzek.
Don't be such a bloody fool!
Aptallık etme!
You bloody fool!
seni kahrolası şapşal!
I'm not looking for a mass murderer, you bloody fool.
Bir seri katil aramıyorum, aptal çocuk.
You bloody fool you
Seni lanet olası.
You bloody fool George, you bloody fool
Sen kahrolası bir aptalsın George, kahrolası bir aptal.
I'm such a bloody fool.
Lanet olası aptalın tekiyim.
You bloody fool.
Seni kahrolasıca aptal!
You bloody fool.
Seni kahrolası aptal.
Bloody fool!
Lanet aptal!
Bloody fool of a dog?
Ya bu sersem?
- You bloody fool!
- Seni salak!
You bloody, bloody fool!
Seni kahrolası salak!
Otherwise you're going to hurt somebody. Come on, man, Don't be a bloody fool.
Yoksa birinin canını yakacaksın.
You bloody little fool.
Lanet olasıca küçük sersem!
You bloody Australian fool!
Seni gidi Avustralyalı aptal.
What kind of a bloody fool are you trying to make of me, sir?
Öylece Komutanın odasına girmiş, yarı çıplak, tıpkı ataları gibi. Ne çeşit bir aptallığa beni bulaştırmaya çalışıyorsunuz, efendim?
A bloody damn fool, and the best there is.
Kana susamış bir aptal, ve en iyisisin.
- Bloody fool.
Ahmak herif.
Bloody old fool.
Seni salak ihtiyar.
Oh, you big, bloody fool, Johnson.
Koca bir aptalsın Johnson.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]