Bug boy translate Turkish
60 parallel translation
He's been getting in light because they're using a bug boy.
Şimdi at çok hafif.. ... çünkü jokeyi rodeocuymuş.
- They've got the bug boy on it.
- Rodeocuyu jokey yapmışlar.
- The bug boy?
- Rodeocu mu?
Hey, bug boy, do me a favor and quit tailing my girlfriend.
Böcek çocuk, bana bir iyilik et ve sevgilimin peşini bırak.
Bug boy!
Böcek adam!
Hold it, bug boy.
Dur bakalım böcek.
Yeah, so he put bug boy in a fridge.
evet, öyleyse onu dolaba koymak hataydı.
Way to go, bug boy.
Aferin evlat.
- For Bug Boy?
- Böcek Oğlan için mi?
Bug boy brought some buddies.
Örümcek çocuk yanında arkadaşlarını getirmiş.
Friggin'bug boy put me in too tight.
( İç çeker ) Friggin'hata oğlan çok sıkı beni koymak.
What is a bug boy?
Bir hata bir çocuk nedir?
Let's just keep it close to Earth here, bug boy.
- Olayı yeryüzünde tutalım, böcek adam.
Take a hike, bug boy.
Sen bir yürüyüşe çık, böcek adam.
Of course you would, bug boy.
Tabi sanarsın böcek adam.
Ha, bug boy.
İşte böcek adam.
Is that bug boy?
Bu böcek adam mı?
Don't worry about it, bug boy, okay?
Sen endişelenme tamam mı, böcek adam?
It's your lucky day, Bug Boy.
Bugün senin şanslı günün, Böcek Adam.
Smell that. Holding my, okay, bug boy?
Nefesimi tutuyorum, tamam mı, böcek çocuk?
Mr. Bug Boy said they're just looking at numbers.
Bay Böcek Çocuk, sadece rakamlara bakalar dedi.
Save it for Squint Nite at the Improv, okay, bug boy?
Bunu, ineklerin doğaçlama gecesine sakla olur mu, böcekçi?
No, can't do, bug boy.
Hayır olmaz, böcekçi çocuk.
Let's go, bug boy.
Başlayalım, böcek çocuk.
Not now, Bug Boy!
- Şimdi olmaz, böcekçi.
If bug boy's bar is gonna get circus-tented, who's gonna pour our drinks?
Eğer böcek oğlanın barı sirk çadırına dönecekse bize kim içki dökecek?
All right, so, Tim, the bug boy, who also dated Amy, by the way, who Zahir hates because she won last year...
Pekala, Tim, böcek çocuk, aynı zamanda Amy ile çıkan çocuk, bu arada,
Get off of me, bug boy.
Çekil üzerimden, böcek çocuk.
And bug boy- - number one in my book.
Ve bir numaram. Böcekçi çocuk. - Tamam.
Listen, boy, she's just as cute as a bug.
Dinle beni evlat, o bir böcek kadar sevimli.
Every boy needs a hero.
Herkesin bir kahramana ihtiyacı vardır, Bug için, o Jim Morrison.
Boy, she had a bug up her ass.
Tedirgin görünüyordu.
- On... bug-eye boy. - What?
- Böcek gözlü çocuğun... üstüne.
So when boy catches bugs and bugs bite boy, you end up with "bug-boy."
Çocuk böcekleri yakalar, böcekler çocuğu ısırır ve "böcek çocuk" olur.
A boy secreting bug pheromones? That's impossible.
Böcek kokusu salgılayan bir çocuk mu?
A boy is a boy, a bug is a bug.
Bir çocuk, çocuktur, bir böcek de bir böcek.
Hey, Bug Boy!
Hey, Böcek Çocuk!
The second story was pretty much the same as the first... except, at the end, the boy kills himself by drinking a bottle of bug poison.
İkinci öykü de yaklaşık ilkiyle aynıydı. Tek fark ise, sonunda çocuk, bir şişe böcek ilacı içerek kendini öldürüyordu.
No, just like Greg Arkin didn't ask to become a bug-boy... and Tina Greer didn't ask to become a bone-morpher.
Tıpkı Böcek-Çocuk olmak istemeyen Greg Arkin... ve Kemik-Dönüştürebilen Tina Greer Gibi mi!
That boy got the bug bad.
Oğlan sırılsıklam aşık.
Okay, bug-boy, you're up!
Tamamdır, böcekçi sıra sende!
June bug : What you need, boy?
Neye ihtiyacın var, oğlum?
Bug, uh, honey boy's retirement press conference... Him and funk do any backstage griping? No.
Tatlı Çocuk'un boksu bıraktığını duyurduğu şu basın toplantısında o ve Funk'a dair hiç kulis aldın mı?
Stand down, bug boy. I can handle this.
Kenara çekil, böcek çocuk.
Stand down, bug boy.
Kenara çekil, böcek çocuk.
Now, if that mosquito gets out of sorts over there on estrogen island, well, my boy's just gonna have to do his rightful duty as an ASGuard soldier and SWAT her like the bug she is.
Şimdi, eğer o sivrisinek, östrojen adadan çıkacak olursa, bir paralı asker olarak, oğlum haklı görevini yapmak zorunda olacak, ve onu bir böcek gibi ezecektir.
I'll squash you like a bug, boy.
Seni bir böcek gibi ezeceğim, oğlum.
Oh, boy, it's the creepy, bug-eyed minister from that culty church who kept asking us if we're "pure enough to die."
Of ya. Şu tarikatçı kilisedeki pörtlek gözlü korkunç rahip arıyor. Şu "ölüme iffetinizle mi gideceksiniz?" diye sorup duran hani.
Any, uh... you got time of death, bug boy?
Ölüm zamanını biliyor musun, böcekçi?
- I caught the bug when I was a boy.
Daha çocukken hastası olmuştum.
Olympia, Bug, Johnny Mace, Levitation Boy, five other Powerz Kidz, and Jump Striker.
Olympia, Bug, Johnny Mace, Levitation Boy diğer beş Powerz Kidz ve Jump Striker.
boyle 310
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boys 7010
boyka 121
boyd 649
boyfriend 977
boyce 31
boyfriends 122
boyo 55
boy or girl 87
boy meets girl 28
boychik 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17
boys and girls 256
boys will be boys 42
boy wonder 27
boy scout 43
boykewich 37
boyd crowder 43
boycie 17