English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Burn them all

Burn them all translate Turkish

115 parallel translation
I don't say you didn't burn them a little... but you didn't burn them all up like you wanted to.
Biraz yanmış olabilir ama hepsini yakamadın.
Burn them all!
Hepsini yakın!
The agreements for selling yourselves Burn them all, go home
Bunlar sizin kölelik senetleriniz hepsini yakıp, evinize gidin!
Destroy newspapers. Burn them, burn them all!
Gazeteleri imha edin, onları yakın, hepsini yakın.
Burn them all.
Yanın şimdi!
Eventually, we'll burn them all.
Sonuçta hepsini yakacağız.
Burn them all...
Hepsini yak...
If your father saw them, he would burn them all!
Eğer baban görürse, hepsini yakar!
And when she gets here, we'll burn them all.
- Ve buraya geldiği zaman, hepsini yakacağız.
Didn't you burn them all?
Hepsini yakmadın mı?
I ought to just burn them all.
Hepsini yaksam daha iyi olur aslında.
Burn them all.
Hepsini yak.
Take off all her clothes and burn them.
Tüm kıyafetlerini çıkartıp yakın.
All my things that you're keeping for me, I want you to burn them.
Benim için sakladığın her şeyimi yakmanı istiyorum.
They're all holed up at McSween's! Let's burn them out!
Sheriff'i öldüremediler ve ellerinden kaçırdılar!
I'd like to see them all burn in hell.
Burayı, cehenneme çevirecekler.
- All right, burn them!
Yak onu.
I want it to burn their ears, be with them all day.
Kulaklarında çınlamasını istiyorum, tüm gün onlarla olmasını istiyorum.
It is necessary to burn all personal letters and papers... or wrap them in the paper being issued to be sent home.
Kişisel mektup ve evraklarınızı ya yakacak ya da evlerinize yollanmak üzere sepetlere koyacaksınız.
He was trying to burn the things. All of them.
Yerleştirdiği şeyleri yakmaya çalışıyordu, hepsini.
Take all those and burn them.
Bunların hepsini toplayın ve yakın. - Burasını, boydan boya, bıçak gibi kesti!
Go and help burn the spores, and be sure to get them all!
Gidip polenleri yakanlara yardım edelim lütfen.
I say burn all books but them.
Bana kalsa hepsini yakın derim.
Destroy all plans, hide them from the Booroos, burn them!
Bütün planları yok et, Burolardan gizle, hepsini yak!
All you can do is burn them.
Yapabileceğin tek şey onları yakmak.
and when they were thrown into the ovens, they were all conscious. Alive. They could feel the fire burn them.
... fırınlara atıldıkları vakit ise hepsinin bilinci yerindeydi.
Place might burn down with all them books.
Burası kitaplarla birlikte yanabilir.
Do you want to see them burn your parents? Bin Jelly? I've trimmed out all the fat!
Aileni yaktıklarını görmek mi istiyorsun? Tüm yağı temizledim!
Anyway, she went on to say that that's how she felt about it that if she had her way, she would kill them all, burn them in ovens, like Hitler.
Her neyse, böyle hissettiğini söylemeye devam etti. Elinde olsa, onun da Hitler gibi hepsini öldürüp fırınlarda yakacağını.
They burn them all away.
Bunları yakacaklar.
All my manuscripts... they are none of them finished. Just burn them, all right?
El yazılarım hiçbiri bitmedi.Yak onları Tamam mı?
Go home tonight, take all your albums, your tapes and your CD's... and burn them.
Hapların bizi güzelleştirdiğine inanmıyorsanız eğer, bana bir iyilik yapın. Tüm albümlerinizi, videolarınızı ve CD'lerinizi alın ve onları yakın.
All of them! Roving mobs of vigilantes... Bring out the muties or we'll burn them out!
Bizi yok etmek için uğraşan çeteler gördük.
They'll all burn in hell, and someone's gotta tell them so.
Hepsi cehennemde yanacaklar ve birinin bunu onlara söylemesi gerek.
And the one in the middle, she's got burn scars all over her body. I haven't seen them, but friends of mine have.
Ortadakinin her tarafında yanık izleri var, o yüzden arkadaşlarım...
All the Dark Lord needs now is a great soldier, someone who can lead his hordes to the gates of Heaven... and burn them down.
Malebolgia'nın ihtiyacı olan tek şey iyi bir askerdi. İnsanlığı cennetin kapısına kadar sürükleyip,... orada yakabilecek bir asker.
Burn with the cities, burn with the temples, burn with all of them!
Şehirlerle, tapınaklarla, her şeyle birlikte sen de yanacaksın.
Let them burn for all eternity in the flames of hell.
Bırakın sonsuza dek cehennem ateşinde yansınlar!
They'll all get caught up in the Buster Call's flames and burn to death! So the Buster Call will eliminate them!
Hepsi Buster Call'un alevlerine yakalanacaklar ve yanarak ölecekler! Şu korsanların kutsal bayrağımızı yakmaları utanç vericiydi, Bu yüzden Buster Call onları yok edecek!
Naval intel intercepted a transmission to the Japanese embassy in Washington instructing them to break apart all decoder machines and burn all secret documents.
Donanma İstihbaratı Tokyo'nun Büyükelçiliğine şifre çözücüleri imha edip tüm gizli belgeleri yakmalarını söyleyen bir mesaj almış.
But I've had a word with the crew... and all of them have agreed to burn their shoes
Fakat mürettebatla konuştum ve hepsi ayakkabılarının yakılmasını kabul ettiler.
You want me to rip out all these beautiful flowers that I " ve nurtured and just burn them!
Büyüttüğüm bunca güzel çiçeği koparıp atmamı ve yakmamı istiyorsunuz!
I won't be happy till we torch them all. They can all burn in hell.
Hepsini ateşe vermeden mutlu olmayacağım.
I'd pay a local fisherman to ferry us to a secret beach... tell him to leave us there... and then I'd take all your clothes... and burn them.
... ve sonra sizin elbiselerinizi çıkartır ve hepsini yakardım. - Ya sonra?
I will see them all burn.
Hepsinin yandığını göreceğim.
He'll kill them all, burn the place to the ground to make an example of them.
Hepsini öldürecek, baştan aşağı yakacak başkalarına örnek olsun diye.
I don't care if you have to burn them. All right, stay alert out there.
- Yakman gerekse de umurumda değil.
To burn the house? - Yes, go and stand with all of them.
Yani ölmüş olan Jeet'in ortağı oluyor.
All right, take your hat off, man. Don't burn them pimp steaks, huh :
Tamamdır, çıkar şapkanı oğlum, yakacaksın onları içerde.
Seize all the copies of Luther's works you can find and burn them.
Luther'in bütün çalışmalarını toplat... ve yak.
Burn them all.
Westminster manastırı, Piccadilly, Soho şehri, Southwark...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]