English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ B ] / Burn them

Burn them translate Turkish

857 parallel translation
We'll burn them and let their lying pages warm the bones of men of truth!
Onları yakıp yalanlarla dolu sayfalarının insanlık gerçeklerinin kemiklerini ısıtmasına izin vereceğiz!
Burn them?
Onlarý yakmak mý?
Burn them?
Yakmak mý?
Take off all her clothes and burn them.
Tüm kıyafetlerini çıkartıp yakın.
Destroy them, burn them.
Yok edin bunları, yakın.
Steal their cattle, steal their horses, burn them out.
Sığırını çal, atlarını çal, ve onları yak.
Take those weapons home and burn them, and then think.
O silahları eve götürün ve yakın, sonra da düşünün.
The fire will burn them to a crisp.
Ateş onları kavuracak.
Hey, don't burn them.
Sakın yakma onları!
Save time if I could burn them when I was finished.
Bitince yakarsam zaman kazanïrïm.
Burn them.
Yak onları.
I want to tell you that, if you burn them...
Sana şunu söylemek istiyorum.
All my things that you're keeping for me, I want you to burn them.
Benim için sakladığın her şeyimi yakmanı istiyorum.
Burn them, will you?
Yak gitsin, olur mu?
Now that you've touched them, I'll burn them.
Dokunduğuna göre yakacağım onları!
What'd you mean by saying you have to burn them up?
"Onları yakacağım" demekle, ne demek istedin?
- We're gonna burn them out!
- Onları yakacağız!
Okay, burn them out.
Pekala, yakın.
I wouldn't burn them, but they would make a lovely glow.
Onları yakamam, ama herhalde güzel bir parıltı olurdu.
I will burn them too.
Onları da yakacağım.
Burn them out.
Hepsini yakın.
Burn them out, string them up, smash them, shoot them.
Onları yakın, asın, mahvedin, vurun...
Put them in the incinerator and burn them!
Fırına at ve yak onları!
I don't say you didn't burn them a little... but you didn't burn them all up like you wanted to.
Biraz yanmış olabilir ama hepsini yakamadın.
Yes, burn them.
Evet, onları yakın.
I personally burn them.
Onları bizzat yakıyorum.
You burn them?
Yakıyor musunuz?
Why pay me to prepare reports if you're gonna burn them?
Madem onları yakacaksınız neden bana onlar için para ödüyorsunuz?
Burn them.
Onları yak.
Burn them, and they don't even holier.
Yanıyorlar, çığlık bile atmıyorlar.
You must burn them.
Hepsi yakılsın.
They're all holed up at McSween's! Let's burn them out!
Sheriff'i öldüremediler ve ellerinden kaçırdılar!
- Burn them out! - Everybody get a torch.
Hepsi McSween'ın evinde saklanıyor!
We'll burn them out.
- Onları yakın. - Herkes bir maşele alsın.
- Come on, burn them out. - Where's McSween?
William, Hill, yanına biraz daha adam al.
- Come on, burn them out!
- McSween nerede?
- Burn them out!
- Evinde.
Burn them out!
- Haydi onları yakalım! - Onları yakın!
Please burn them.
Lütfen yakın onları.
- Don't let them burn.
- Sakın yakma.
You want me to burn like the rest of them.
Diđerleri gibi ölmemi istiyorsun.
Look, mademoiselle, there on the left, the lights in her rooms are burning and there on the right, the lights in his room are burning. And between them is that long passage where the lights never burn.
Bakın matmazel, solda yanan odanın ışığı madamın sağda yanan odanın ışığı ise beyefendinin ve aralarında ışığı hiç yanmayan bir koridor var.
"They shall burn together, and no one shall extinguish them."
Birlikte yanacaklar ve kimse onları söndüremeyecek.
If you let them go, they'll come back and burn this place.
Onları serbest bırakırsanız, geri dönüp burayı yakarlar.
Before I pay, I'll burn this house and them in it!
Ben de mızrağımla öderim! Kan ve ateşle öderim!
Don't burn them, Stella.
- Onları yakma Stella!
Good night, before he has them burn the school.
Birazdan okulu yakacaklar diyecek.
Don't let them burn me!
Bunu yapmalarına izin verme!
GIVE THEM A MESSAGE. IF THEIR FAST GUN ISN'T OUT IN 5 MINUTES, EXACTLY 5 MINUTES, I'LL BURN THEIR TOWN DOWN!
Silahşorları beş dakika içinde dışarı çıkmazsa... kasabayı yakacağım!
What they can't take with them they burn.
Yanlarına alamadıklarını yakıyorlar.
You'll see later... that the hardest thing is not burn the letters. It's forgetting them.
Daha sonra anlayacaksın En zor olanı mektupları yakmak değil onları unutmaktır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]