Chicago p translate Turkish
225 parallel translation
- I'll call the C.P.D.
- Chicago Polis Merkezini arayacağım.
Tell Stevens to get hold of that guy Kelly over at C.P.D.
Stevens'a söyle, Chicago Polis Merkezi.....
Get the C.P.D. right the hell over there.
Chicago Polis Merkezine haber verin. Oraya gitsinler.
Send the C.P.D. over there right now.
Chicago Polisini hemen oraya gönderin.
The C.P.D. is on the way.
Chicago Polisi yola çıktı.
Chicago P.D. will eat him alive.
Chicago Polisi onu canlı canlı yer.
C.P.D. reported an officer down and a guy with two guns- -
Chicago Polisi bir polisin vurulduğunu ve elinde iki silah olan bir adamın...
C.P.D., there's a U.S. marshal out on the roof. Hold your fire!
Chicago Polisi, çatıda B.D. müfettişi var Ateşi kesin!
You got to keep the C.P.D. out.
Chicago Polisini uzak tutmanız gerekiyor.
Chicago PD retains jurisdiction.
Soruşturma yetkisini Chicago P.D. elinde bulunduruyor.
Yeah, chief of Chicago P.D. already called.
Chicago'dan komiser aradı.
I'm Detective Tancredi, Chicago P.D.
Ben Şikago Emniyeti'nden Dedektif Tancredi.
Twenty-six years with the Chicago P.D. Never fired my gun once.
Cihcago Emniyeti'nde 26 yıl çalıştım, bir kez bile silahımı kullanmadım.
This is Detective Watkins. Chicago P.D.
Bu da Şikago Emniyeti'nden Dedektif Watkins.
Missing Persons Bureau reported him seen... in Chicago, Denver, Palm Beach and Hollywood, but all at the same time.
Kayıp bürosu onu Chicago, Denver... Palm Beach ve Hollywood'da gördüklerini bildirdi, ama hep aynı zamanda.
I could have called in my ex-Beer partner Ficco With his handful of Chicago shooters And just taken all those banks
Bira işindeki eski ortağım Ficco'yu ve Chicago'lu vurucularını çağırıp 1927'de bira işinde yaptığım gibi tüm bu bankaları ele geçirebilirdim.
That flatfoot in Chicago wasrt looking for any lost Airedale.
Aynasızlar, Chicago'da kayıp bir teriyer aramıyor.
So I said, " Why should I stick around Chicago?
Ben de dedim ki, " Neden Chicago'ya çakılıp kalayım ki?
The name of a man who can pick up a phone and call Chicago or New Orleans and say : " Hey, Bill.
Bu adam telefonu kaldırıp Chicago veya New Orleans'ı arayıp şöyle diyebilir. " Hey, Bill.
Train number 25 the 20th Century Limited due to leave in 6 : 00 p.m. for Chicago....
25 numaralı tren... 20. YüzyıI Ekspresi... saat altıda Şikago'ya doğru yola çıkacak...
If that's the case, tell me and I'll pack my bag and go back to Chicago, where it's a nice cool 100 in the shade.
Dava böyle olacaksa, söyle bana valizimi toplayıp, Chicago'ya, gölgede 37 derece olan, temiz havalı yere döneyim.
Late for what? For 48 hours I've been knocking around in this cage all the way from Chicago.
Tam kırk sekiz saattir Chicago'dan buraya gelene kadar bu gıcırtılı kafesin içinde sallanıp durdum.
You remember two years ago in Chicago? A week before your fight with Lew Hellner, you went out and bought a load of these cockamamie medical books.
Hatırlarsın, iki yıl evvel Chicago'da Heffner maçından az önce bir sürü saçma sapan Tıp kitapları satın almıştın.
I`m Townsend P. Locke, from Chicago.
Ben Townsend P. Locke, Chicago'dan. Bana Towny de.
So, you pitter round between Chicago and Minneapolis and then you get on a bus in Minneapolis and you go where?
Yani, sen Chicago ve Minneapolis arasında dolaşıp durdun. Ve daha sonra Minneapolis'de otobüse bindin, peki nereye gittin?
Duffy, take this down. The Examiner, guardian and conscience of Chicago having single-handedly captured Earl Williams has just handed him over to Sheriff what's-his-name.
Chicago'nun koruyucusu ve vicdanı The Examiner tek kollu Earl Williams'ı yakalayıp Şerif Bilmemkime teslim etti.
Now, when we get to Chicago, if you'd prefer me to call the bank... and point out the embezzlement of some $ 1,500...
Şikago'ya vardığımızda, bankayı arayıp... geri zekalı eski veznedarlarının, zimmetine geçirdiği...
You left me sitting in Chicago with an overheated bio-feedback machine.
Beni, Şikago'da aşırı ısınmış bir biyogeribesleme makinesiyle bırakıp gittin.
You know, Peggy, as a woman, I never thought I would say this to another woman, but you're totally wrong.
Onu alıp Chicago nehrine atacağım, böylece bir daha kimseye zarar veremeyecek.
Now, me? I'm taking my family and I'm going back to Chicago where I die just a little each day.
Ben ailemi alıp Chicago'ya geri dönüyorum.
V.P. in charge of advertising, Metro Wave, Chicago.
Chuck Diets, Chicago, Metrowave... -... reklam sorumlusu. - Gerçekten mi?
According to Ziggy, you hit... 415 in'63 and got called up to Chicago... where you broke your leg sliding into second and got sent back down to recover.
Ziggy'e göre,'63'de 415 atış yapıp Chicago'ya çağrılmışsın ikinci noktaya kayarken bacağını kırıp iyileşmen için geri gönderilmişsin.
I have important financial business, certain interests to regulate in Chicago but I shall be back so soon, in the twinkle of an eye.
Önemli parasal bir işim var, Chicago'daki bazı işlerimi yoluna koymalıyım, göz açıp kapayıncaya kadar geri döneceğim,
Sell the boat and go back to Chicago or don't!
Tekneyi satıp Şikago'ya döneriz veya yapmayız!
We'll call Chicago and notify them of the situation.
Chicago'yu arayıp durumu onlara bildireceğiz.
Touch the tush that set Chicago afire.
Şikago'yu kasıp kavuran yanaklara dokun.
It's Detective Hallstrom from Chicago. I'm trying to find out if Margaret Tattersall... spent any time in a hospital recently? A lot of time?
Bakın, Margaret Tattersall'un son dönemde hiç hastaneye yatıp yatmadığını öğrenmek istiyordum.
And in our continuing coverage of the mother of all parties the Chicago blowout has now engulfed a major portion of the upper Midwest.
Bütün partilerin anası ile ilgili devam eden yayınımızda ; Şikago'daki parti deliliği yukarı orta batının büyük bir bölümünü kasıp kavuruyor.
And so then I kicked around from Chicago, Philadelphia, you know.
Sonra dolaşıp durdum, Chicago, Philadelphia, yani bilirsin işte canım.
We'll be in Chicago before you know it.
Göz açıp kapayıncaya dek Chicago'ya varırız.
They're attending a performance of Cats with all proceeds going to the Chicago Ballet.
Cats'le başlayıp Chicago Balesi ile devam eden etkinlikteler.
I couldn't sell this house if Chicago burned down around it.
Chicago'nun hepsi yanıp kül olsa bile bu evi satamam.
Don't you ever watch Chicago Hope?
- Hayır, kazazedeyi kıpırdatmamalısın.
But I know that if I want to see my only granddaughter I've gotta get on a plane and go to Chicago.
Ama biliyorum ki tek torunumu görmek istersem uçağa atlayıp Chicago'ya gitmek zorundayım.
Okay. So you can have my soul but I get to play for the Chicago Bears and take them to a Super Bowl.
Pekala, ruhumu alabilirsin ama ben de Chicago Ayıları'nda oynayıp, onları finale taşıyacağım.
"John Hernandez, a convicted murderer " released on parole last week, opened fire " in the Chicago State's Attorney's Office yesterday,
Geçen hafta şartlı tahliye ile salıverilen katil John Hernandez Chicago Hükümet binasında savcılık makamına ateş açıp bir savcıyı öldürdü, aralarında bir polis memurunun da bulunduğu 3 kişiyi yaraladı.
That's 10 p.m., Chicago.
Yani Chicago'da saat 10 oluyor.
I was hoping he'd tripped on his cape... and swan-dived into the Chicago River.
Evet. Pelerinine takılıp Chicago Nehri'ne düşmesini ümit ediyordum.
... from Chicago, illinois... p
... Chicago, IIIinois'dan...
Maybe Mr. President if you stop in at a shelter in Chicago and spoke to the homeless there,
Belki, Sayın Başkan, Chicago'daki sığınağa uğrayıp oradaki evsizlerle konuşsaydınız,
I want us to go to Chicago, hunt down the Crossbow Killer and bring him to justice.
Birlikte Chicago'ya gitmemizi istiyorum. Oklu katili yakalayıp onu adalete teslim edeceğiz.