Clearing translate Turkish
2,087 parallel translation
WE'RE CLEARING THE AREA.
Burayı boşaltıyoruz.
- Thanks for clearing that up.
- Bunu açıkladığın için sağol.
Clearing these falls for a salmon is like a human being jumping over a four-storey building.
Bir somon için bu şelaleleri aşmak bir insanın 4 katlı bir bina üzerinden atlaması gibidir.
I mean, at least we can start clearing some of this stuff out of here.
Yani, en azından şu karışıklığı bir nebze azaltarak başlayabiliriz.
I'm not seeing any clearing.
Hiçbir temizlenme görmüyorum.
Much of this was caused by clearing forests to raise cattle for the fast-food industry, what Myers called "the hamburger connection".
Bunun çoğuna, fast-food endüstrisi için sığır sayısını yükseltmek amacıyla ormanların kesilmesi neden oldu. Myers'in "hamburger ilişkisi" olarak adlandırdığı şey.
Betty Blue, local units clearing the highway now.
Betty blue, yerel birimler şu anda kara yolunu temizliyor. - Pekala.
I hear you're clearing out the house.
Evi boşaltıyormuşsun.
Would you consider signing something clearing All-Saints of any neglect or malfeasance?
All Saints'in bir ihmali ya da suistimali olmadığını gösterecek bir belge imzalamayı düşünür müydünüz?
You know what Zoey, clearing your conscience is not gonna make him feel any better
Senin vicdanını rahatlatman, onun daha iyi hissetmesini sağlamayacak Zoey.
I'm not clearing my name by getting in bed with a... murderer.
Katilin biriyle iş yaparak adımı temize çıkarmıyorum.
Okay, let's go over to that clearing. Come on.
Haydi bakalım, şuraya gidelim.
( CLEARING THROAT ) I'm going to leave you to it. So, Tucker, talk later.
Sizi yalnız bırakıyorum, Tucker, sonra konuşuruz.
( CLEARING THROAT ) Oh, my gosh.
Aman Tanrım.
You talked to the patient before clearing a risky surgery with me.
Riskli bir ameliyat için onayımı almadan hastayla konuştun, öyle mi?
- That means clearing out the real director.
- Bu gerçek yönetmeni devre dışı bırakmak demek oluyor.
He's clearing having second thoughts.
Kesinlikle tereddütleri var.
No, but thank you for clearing up a question I never quite knew how to ask.
Hiç sormadığım bir soruyu cevapladığın için teşekkürler.
And that's him clearing the diplomatic checkpoint.
Burada da diplomatik denetimden geçiyor.
I was clearing through immigration.
Göçmen ofisine müracaat ediyordum.
As luck would have it, exactly two of my psychic channels are clearing up, and I am getting something.
Şansım var, iki psişik kanalım açıldı, ve bir şeyler görüyorum.
The hospital's clearing out storage, getting rid of all this old junk. Oh.
Hastane depoyu boşaltıyor bütün bu çöplerden kurtuluyor.
The rest of you will form a back-up unit here, in the clearing out back.
Siz arka tarafta destek birimi olarak bekleyin.
Are we clearing this with chief pope?
Şef Pope'a bundan bahsediyormuyuz?
I just ran into Thirteen while she was clearing out her locker.
Dolabını boşaltırken Onüç'e rastladım.
Infection's clearing up nicely.
Enfeksiyon temizleniyor.
we'll start clearing out our things.
Yakında eşyalarımızı toplamaya başlarız.
I'm talking about breaking down the security situation, clearing an individual and making it safe for passage.
Güvenlik durumunu gözden geçirdiğimden, onu bireysel olarak incelediğimden ve geçiş izni verdiğimden bahsediyorum.
- We're clearing people.
İnsanları aklıyoruz.
We were on patrol in Baghdad, clearing buildings.
İkimiz de Bağdat'ta devriyeydik. Binaları boşaltırdık.
Hetty is the clearing house for every censored government document released to the public.
Hetty halka açıklanan her devlet dosyasının sansürlüsünü veren bir banka gibidir.
SO, WHILE YOU ALL WERE AWAY, MAMA SET TO WORK CLEARING OUT THE REST OF HIS BOXES AND SETTING UP AN UBER OFFICE FIT FOR OUR ACTING UNIT CHIEF.
O yüzden sen uzaktayken, anne işe koyulup kutuları temizledi ve birim şefimiz için süper bir ofis hazırladı.
Really? Yeah. Ten-year-old kids called pin boys would run around clearing and resetting all the pins, returning the balls to the bowlers.
Şu günlerde sanki herkes ikinci bir iş tutuyor gibi.
Yeah. Ten-year-old kids called pin boys would run around clearing and resetting all the pins, returning the balls to the bowlers.
"Pinboys" denen 10 yaşlarındaki çocuklar buralarda dolanır bütün pinleri temizleyip yeniden dizerler ve topları alıp atıcıya geri yollarlarmış.
The weather's clearing up.
Hava açılıyor.
And if they could match them to the casings found in that clearing, they'd have an airtight case.
Ve eğer onları... şu açıklıkta bulduğumuz kovanlarla eşleştirebilirlerse kesin delillere sahip olacaklar.
I'm still clearing the first floor.
Ben ilk katın güvenliğine bakıyorum.
( clearing throat ) Actually, that's not true, Leonard.
Aslında bu doğru değil, Leonard.
It would be lovely if they emerge out into this clearing.
Bu açıklığa çıkarlarsa harika olur.
The gypsies who live here know the drill and they're already clearing out.
Burada yaşayan çingenelerin durumdan haberi var ve hepsi ortaya çıkıyor.
Furthermore CEO Vega chiefinspector of the Russian interiour ministry, was responsible for the clearing up of inexplicable cases.
Bunun yanısıra Rus İç İşleri Bakanlığı, baş müfettiş ve şirketin CEO'su olan Ivan Vega'yı, konuyla ilgili açıklanamayan vakalardan sorumlu tutuyordu.
Right, you start clearing all this up. # If the fish swam out of the ocean # And grew legs and they started walking
Bunları temizleyerek başla.
Clearing exfil route.
Güzergahı temizliyorum.
And one fine day... your mom, who's just a tiny little thing... goes out to the clearing, and there's a man there.
Çok güzel bir gündü annen ; ne olduğunu anlamak için koşturan minicik bir kız, ve orada bir adam vardı.
All you cared about was clearing your conscience over this little soap opera - you have with Annie.
Tek yaptığın vicdanını rahatlatmak adına Annie'yle aranızda geçenleri telafi etmeye çalışmaktı.
There is a clearing by the river.
Nehrin oluşturduğu açık alanda.
- I will meet at the clearing.
- Orada buluşacağız.
Go through the clearing, stick to the path.
Yoldan ayrılmadan, dümdüz devam edin.
I'm still clearing the scene from that bus accident.
Hala olay mahallini o otobüs kazasından temizlemeye çalışıyorum.
For the entire era, which lasted... ( girl clearing throat )... Almost 200 million years.
Bu yaklaşık 200 milyon yıl önceydi.
( Clearing throat )
Yapacağız.
clearing throat 68
clearing of throat 39
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clearing of throat 39
clear 3420
clearly 1747
clearance 26
cleared 26
cleary 58
clears throat 1710
clear your mind 34
clear the table 19
clear your head 52
clear my head 36
clear the area 71
clear the way 99
clear as a bell 21
clear a path 30
clear the air 23
clear off 96
clear the court 17
clear the room 54
clear my head 36
clear the area 71
clear the way 99
clear as a bell 21
clear a path 30
clear the air 23
clear off 96
clear the court 17
clear the room 54
clear it 26
clear out 126
clear the bridge 17
clears his throat 22
clear it out 16
clearly not 42
clear here 17
clear as day 33
clear out 126
clear the bridge 17
clears his throat 22
clear it out 16
clearly not 42
clear here 17
clear as day 33