Come back translate Turkish
55,047 parallel translation
THE WAIT UNTIL YOU COME BACK AND I ALSO
Bir anı, bir yuva. Dönmeni bekliyor olacak. Ben de.
Come back when we're open.
Açık olduğumuzda gelin.
I can come back tomorrow night and bring coffees, the same time.
Ama seni özlersem yarın gece aynı saatte tekrar gelip kahve getirebilirim.
We don't know whose body that is. Nothing's come back on those prints.
Cesedin kime ait olduğunu bilmiyoruz, parmak izlerinden bir şey çıkmadı.
You'll come back and try your luck with us again... soon, anytime... day or night.
Buraya geri gelip şansınızı tekrar deneyeceksiniz. En kısa zamanda, ne zaman olursa. Gece gündüz fark etmez.
And what you come back with tomorrow will have a whole hell of a lot to do with your future at this company.
Yarın ortaya koyacağın iş bu şirketteki geleceğini çok büyük ölçüde etkileyecek.
Don't ever come back.
Sakın geri dönme.
Just give me 24 hours, and I'll come back.
Bana sadece 24 saat ver, sonra dönerim.
So after we come back from the boat I sort of organized a little party.
Öyleyse biz geldikten sonra tekneden geri dönün düzenli olarak çalışıyorum küçük bir parti.
- Jeff, come back.
- Jeff, geri gel.
I know but I can't swim any more and we have to stick together, Come back, come on.
Biliyorum ama artık yüzemiyorum Ve birlikte yapışmalıyız, geri gel, hadi.
- Jeff, come back right now.
- Jeff, hemen dön.
Jeffery, come back!
Jeffery, geri gel!
Jeff, come back right now.
Jeff, hemen dön.
- Jeff, come back!
- Jeff, geri gel!
- - Come back, man!
- Geri gel dostum!
Jeff, Jeff, come back.
Jeff, Jeff, geri dön.
Jeff, come back.
Jeff, geri gel.
- Nothing, man, just come back.
- Hiçbir şey, adamım, sadece geri dön.
Everybody just settle down, okay, come back over here.
Herkes yerleşsin, tamam, buraya geri dönün.
Jeff, can you just come back here?
Jeff, buraya gelebilir misin?
Much trickier if this actually is young Danny Rand come back to life.
Karşımızdaki dirilmiş genç Danny Rand'se bu iş çok daha karmaşık demektir.
That would mean that he... somehow miraculously survived a plane crash... in the Himalayas... and that, for some unknown reason, he waited 15 years to come back with no shoes and a tendency toward violence.
O zaman, Himalayalar'a düşen bir uçaktan mucizevi bir şekilde kurtulmuş olması gerekir. Bilinmeyen bir sebepten ötürü de geri gelmek için 15 yıl bekleyip ayakkabısız ve şiddete meyilli bir şekilde dönmesi gerekir.
Ask him why he suddenly come back now.
Neden ansızın çıkagelmiş, sorsana.
I can come back.
Sonra gelebilirim.
I couldn't have come back strong without them.
Onlar olmadan kendimi toparlayamazdım.
To come back, I mean.
Geri dönmek için.
is if he continues to decline, there'll be nobody for his daughter to come back to.
Durumu kötüleşmeye devam ederse kızı döndüğünde babasını bulamayacak.
Oh, something about the, uh, treatment from the Hand made it so if I die, I can come back.
Ölürsem geri geleyim diye, El'in uyguladığı tedavi yüzünden.
I was just able to come back.
Ama tekrar hayata dönebildim.
He'll come back.
Geri gelecektir.
Just come back from the dead?
Ölümden geri dönmek mi?
I'm gonna come back for you, Bakuto.
Senin için döneceğim Bakuto.
You should come back to Rand.
Rand'e geri dönmelisin.
You boys come back here.
Siz çocuklar buraya geri gelin.
Come back!
Geri dön!
We'll come back to you.
Senin için geri geleceğiz.
Language will come back to you.
Dilini hatırlayacaksın.
They will come back. Again and again.
Asla pes etmeyecekler.
If you need more money, call me up, come back, we bang again.
Daha çok paraya ihtiyacın olursa, ararsın gelirsin, gene çakışırız.
Yeah, I'll get the kid, but I got to come back because I need to crash here tonight.
Tamam, alırım ama geri geleceğim çünkü bu gece burada yatacağım.
Can you come back to the back of the labyrinth, please?
Labirentin arkasına gelir misin lütfen?
I don't know how we're gonna come back from dealing with terrorists.
Teröristlerle iş yaptıktan sonra kendimizi nasıl affettireceğiz bilemiyorum.
All right? There's only one thing you can't come back from...
Affedilmeyen tek bir konu var.
Come back here!
Gel buraya!
Jeff, come on, get back here, man.
Jeff, hadi, buraya gel dostum.
Get back, Jeff, come on.
Geri çekilin Jeff, haydi.
- and be back by 4 : 00. - Come on.
- dörtte dönmüş oluruz.
- Dylan you shouldn't have come all this way to try and get me back.
- Dylan, bu şekilde gelmemeliydin Denemek ve beni geri getirmek için.
Come on, put your back into it.
Hadi ama, İçeri sok şunu.
Listen, I need everybody to drop everything and come out to the back alley.
Her şeyi bırakıp arka sokağa gelmenizi istiyorum hemen.