English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Come back home

Come back home translate Turkish

963 parallel translation
Yeah, she said she will come back home soon after getting my mom so go wait at home.
- Hayır. Bana eve gitmemi söyledi. Yakında annemle döneceğini söyledi.
Maybe a Northern woman is giving him some of her dinner... and helping my beloved to come back home to me.
Belki de Kuzeyli bir kadın onunla yemeğini paylaşıyordur ve sevdiğimin bana dönmesi için ona yardım ediyordur.
I beg you, come back home now, please
Sana yalvarıyorum, lütfen eve gel.
- I've come back home, Mortimer.
- Eve döndüm Mortimer. - Ne?
- What? I've come back home, Mortimer.
Eve döndüm Mortimer.
"I've come back home, Mortimer." Listen, it talks!
"Eve döndüm Mortimer" dedi. Bakın, konuşuyor!
You wouldn't have come back home today if you were.
Sadece kendin olsaydın bugün eve geri dönmezdin.
Are you scared to come back home?
Eve gelmeye korkuyor musun?
She didn't come back home... it is strange.
Eve dönmedi bu garip.
Every winter we come back home to Walla Walla Walla
# Her kış Walla Walla Walla'ya döneriz.
"... and so, Joey, we do hope that you will finish that last year of law school "when you come back home."
"... ve elbetteki, Joey, eve döndüğünde hukuk eğitimini tamamlamış olmanı arzuluyoruz. "
- Didn't Cathy come back home?
- Cathy eve dönmedi mi?
" In a couple of days Papa and I will come back home to you all.
Elbette etmişsindir! " Bir iki güne kadar Babanız ve ben eve dönüyoruz.
Now, my question is : if he really had killed his father, why would he come back home three hours later?
Şimdi, sorum şu : eğer gerçekten babasını öldürdüyse, çocuk neden üç saat sonra eve dönsün?
Try to come back home in one piece.
- Tek parça olarak eve gel.
I'll come back home, look out of the window and see the gray fence.
Eve gelirim, pencereden bakar ve gri bir çit görürüm.
" Come back home any time you like.
İstediğin zamanda eve geri dönebilirsin.
So can I also say that you're going to come back home and live with me now?
Eve dönüp artık benimle yaşayacağını da söyleyebilir miyim?
The wild goat got away from him. And the old man used to come back home without anything.
".. ve yaşlı adam hir şey yapamadan eve döndü. "
Don't you come back home to me.
Sakın bana eve geleyim deme.
Don't do it, come back home!
Yapma, eve dön!
Rosa, don't you want me to come back home, huh?
Rosa, eve geri dönmemi istemez misin, ha?
I'll drive Minjoo home and come back.
Min-joo'yu bıraktıktan sonra hemen eve gelirim.
I'll have a fine home for you when you come back.
Geri döndüğünüzde güzel bir ev alacağım.
Listen, Lily, when you come home, slip up the back way.
Dinle Lily, eve gelince arka kapıdan gir.
Did you drive in for lunch and come right back home?
Öğle yemeği için çıkıp, doğruca eve geldin mi?
We thought we'd go home, rehearse more and come back next week.
Biz eve dönerek daha çok prova yapıp, gelecek hafta gelmeyi düşünüyoruz.
She could ask me is my back tired when I come home from the coal chute, couldn't she?
Kömür madeninden döndüğümde sırtın ağrıyor mu, diye sorabilir.
Mrs. Olav, will we ever come back to our home?
Bayan Olav, evimize geri dönecek miyiz?
Go home girl and don't come back tomorrow.
Evine git kızım ve yarın da geleyim deme.
So, I thought I'd come home and get my old job back if I could. - Take care of the house, see?
Dedim ki eve döneyim, eski işime gireyim evin ihtiyaçlarıyla ilgileneyim.
Now, come my points floats, light as the foam ready to drive you back to the wall, and then as I end the refrain, thrust home.
Kılıcım köpükten hafif, havada süzülür, dikkat et, düşecek elinden şişin,... Baladın sonunda bitiktir işin.
Come on, let's all go back home.
Haydi, hepimiz eve dönelim.
Oh, she'll come dragging'her tail back home.
Bakarsınız, kuyruğunu sürüye sürüye döner gelir.
When I come home, she runs to greet me because she is happy I'm back.
Eve döndüğümde, beni karşılamak için koşa koşa geliyor çünkü döndüğüme seviniyor.
I'll have a fine home for you when you come back.
Döndüğünde sana güzel bir yuva hazırlamış olacağım.
Now, in a week or so, he'll come sneaking back home, mighty ashamed of himself.
Şimdi, bir haftada falan, eve gizlice geri dönecek, kendisinden iyice utanmış olarak.
- I'll take him home and come back.
- Onu eve götürüp geri döneyim.
I say midnight because, follow me, at twelve those who are home are sleeping and those at the movies still have to come back.
12'de diyorum çünkü, o saatte herkes uykuda olur, ve ben de kızla sinemadan dönüyor olurum.
How come you never went back home?
Geriye nasıl oldu da dönmediniz?
Well, look like maybe you remembered you had a home to come back to.
Sonunda gelmen gereken bir evin olduğu aklına geldi demek.
Back home, I usually come a-calling for my gal at the front door.
Karım kapıdan çağırmadan eve dönmem.
Take me home and then come back here.
Beni eve götür ve buraya geri dön.
They've come to take you back home... because each country is very proud of its own prodigy... and they want you to learn from, and to help, your own people.
Sizleri evinize geri götürmek için geldiler çünkü her ülke, kendi dâhi çocuğuyla gurur duyuyor ve sizlerden bir şeyler öğrenmeyi beklerken aynı zaman insanlarınıza da yardım etmek istiyor.
Come home with me, or you'll be forced to come back.
Benimle eve gel, yoksa zorla geri getirileceksin.
Go home and never come back again to Mister Brady's saloon.
Evine git ve bir daha da, Mr Brady'nin salonuna yaklaşma.
I'm heading back to base, come home soon.
Ben üsse dönüyorum, eve çabuk dönün.
But when they go to get in their car to come on home don't you get back in there with them.
Ama eve dönmek için arabalarına bindiklerinde... sakın onlarla binme.
Now, you go back home, get the gloves and come back to my place
Eve git, eldivenleri al ve benim yerime geri gel.
♪ We love him so We'll come back home ♪ In, oh, such a great big hurry ♪ It's him that pays the piper It's us that pipes his tune
onu öyle severiz ki koşarak geri döneriz... o parayı verir, biz de düdüğü çalarız... şimdilik hoşçakal çok geçmeden döneriz... güle güle, fazla gecikmeyin ne de olsa sizleri özlerim... sizi seviyorum güle güle diyorum, elveda değil... fazla oyalanmayın, hemen dönün size bir bakayım, Tanrı sizi korusun... söylediklerimi sakın unutmayın hemen dönün... gidin, ama çabuk dönün gidin ve çok şeyle dönün... para dolu cüzdanlar getirin boş şeylerle uğraşmayın... işi çabuk bitirip hemen geri dönün dolgun cüzdanları alın, boşları değil... bugün zengin olalım, çabuk dönün... cebimize altın bir saat girecek saat başı bizi uyaracak...
Papa came marching home... secure in the knowledge that they needed me... and would be overjoyed I'd come back to take care of them.
Baba koşar adımlarla eve geldi. Bana ihtiyaç duyduklarından ve döndüğüme sevineceklerinden emin bir halde.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]