Crowd clamoring translate Turkish

( crowd clamoring )

( kalabalığın bağrışması )

[CROWD CLAMORING OUTSIDE]

ne kadar üzücü.

[CROWD CLAMORING OUTSIDE]

borcunun yanında o devede kulak kalır.

- We wanna see the angel. - [Crowd Clamoring]

Meleği görmek istiyoruz.

I was in a crowd clamoring for revolution and arms.

Devrim ve silahlardan bahseden bir kalabalığın ortasındaydım

- [Crowd Clamoring]

- [Croqd Bağırır]

- [Shouting ] - [ Crowd Clamoring]

- [Bağrışmalar ] - [ Kalabalık bağrışır]

What is happening? ( crowd clamoring )

Neler oluyor?

The Kraang's disappearance was as mysterious as their arrival, leaving some to wonder just who we have to thank for- [gasps ] [ crowd clamoring]

Kraang'ın ortadan kaybolması onların varlığı kadar gizemli oldu, tabi biraz merak içinde bırakarak. Bunun için kime teşekkür etmeliyiz- -

( CROWD CLAMORING )

Herkes yürüsün!

( crowd clamoring )

( Kalabalık tırmandı )

( CROWD CLAMORING ) WOMAN :

Git buradan!

[crowd clamoring] Excuse me. I'd like to talk to them.

Onlarla konuşmak istiyorum.

( crowd clamoring )

Acele edin!

- ( Crowd clamoring ) - What? !

Şaka yapıyorsun değil mi?

( crowd gasping, clamoring )

- İki saniye, Walter.

[crowd clamoring] You see that?

Gördün mü?

( CROWD CLAMORING ) So cool!

Çok havalı!