English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Cut it

Cut it translate Turkish

12,066 parallel translation
- Ow, stop it, cut it out, stop, ow!
Kes şunu. Kes artık!
Oh, cut it out. I can see people walking behind you.
Bırak numarayı, arkanda yürüyen insanları görebiliyorum.
Cut it. Cut it.
Yapmayın, durun.
I had to cut it short.
Erken ayrılmak zorunda kaldım.
If you cut it, the levers should separate.
Kesersen kaldıraçlar ayrılır.
Uh, there's a ton of footage because we haven't cut it together yet.
Bir sürü görüntü var çünkü montajlamadık.
I never forget a face, especially if I cut it.
Ben yüzleri asla unutmam özellikle kestiklerimi.
She said that she cut it on a piece of glass, but Bones says it definitely was a knife wound.
Cam kesiği demiş ama Bones bıçak olduğundan emin.
He'll be out here while they cut it and you'll be home.
İşler bittiğinde o burada olacak, sen de eve varmış olacaksın.
- And cut it.
- Kestik!
Cut it out now!
Yeter!
We had to cut it up with my chainsaw, arm.
Elektrikli testere kolumla kesmek zorunda kaldık.
My, Grandma, - what big eyes you have. - Tony, cut it out, or I'll strangle you with my big hands.
Büyükanne ne kadar da büyük gözlerin var.
My three months in medical school isn't going to cut it.
Tıp fakültesinde üç yıl okumam faydalı oldu.
Cut it out.
Kesin artık.
I got this idea that I was going to cut it in half.
Onu ikiye bölme fikri aklıma geldi.
Okay, yes, it's true, but- - but maybe if I cut a little bit more on the sides or in- -
Doğru diyorsun ama belki biraz daha yanlardan kesersem...
She broke a jar and cut her hand cleaning it up.
Temizlik yaparken bir kavanoz kırıp elini kesti.
If you're going to give her heartache, just cut her off and end it.
Eğer onu üzmeyi planlıyorsan bu işe bir son ver ve onu rahat bırak.
However, it's this cut to his neck that severed the carotid artery and caused all that... dramatic bleeding.
Bunun yanında, boynundaki bu kesik, şah damarını ayırmış ve tüm bu aşırı kanamaya neden olmuş.
Well, I got a serious cut on my elbow someplace, and I'm pretty sure it needs some liniment.
Dirseğimin oralarda ciddi bir kesiğim var. Eminim ki biraz merheme ihtiyacı vardır.
I think it's about time to cut that up there, Beans.
Bence kesme zamanı geldi Beans.
There's just the field between us and them. If they decide to cross it, we'll pour fire from these woods and cut them to shreds. ( Hockley ) :
Onlar onu geçmeye karar verirseniz, bu ormanda ateş dökmek edeceğiz ve parçalara onları kesti.
Cut you for it.
- Kart keselim.
'Tis a pity that you sustained an injury, I do hope that it didn't cut too deeply.
Böyle bir yara almanız yazık olmuş. Umarım çok derin bir kesik değildir.
But it's a big step to be cut off from the life of the house.
Fakat malikaneden kopmak büyük bir olay.
And I noticed this file with your invoices in it and a couple places where you could cut some costs popped out at me.
Birkaç alanda maliyetleri azaltabileceğinizi fark ettim.
I'd hate to have to cut out your tongue,'cause I wouldn't do it through your mouth.
Dilini kesmek istemem. Çünkü ağzından yapmam bunu.
It's just a cut.
Çok derin bir kesik.
It's a very deep cut. Any dizziness or blurred vision?
Baş dönmesi ya da bulanık görme sorunun var mı?
I mean, that was our first date, and it got cut short, so we didn't even make it to dinner.
İlk buluşmamızdı. Kısa kesmemiz gerekti. Yemeğimizi bile bitiremedik.
So we can see the news from right before it got cut out.
Kesilmeden önce yayınlanmakta olan haberleri izleyebiliriz yâni.
If you fail to unlock it, the big knife will cut him into two.
Şayet kilidi vaktinde açamazsanız bıçak vücudunu ikiye bölecek.
I cut up a little hibiscus, I toss it in there.
Biraz ebegümeci kesip içine attım.
Let's go over to Mommy Me and cut holes in the parachute so it doesn't billow properly.
Mommy Me'ye gidelim ve paraşütlerin ipleri keselim, böylece çabucak açılmaz.
But it's been cut down.
Ama kesilmiş.
But I'm a professional at causing pain, and you're an amateur at taking it, so let's cut to the chase.
Ama ben acı çektirmede bir profesyonelim ve sen acı çekmede bir amatörsün o yüzden sadede gelelim.
It's cut us off.
Önümüzü kesti.
UNIT will cut out the Faraday Cage with them inside and take it away.
UNIT, onlar içindeyken Faraday kafesini çıkartıp götürecek.
The right arm, being the last, was cut but it was only sawn halfway through, and then it apparently broke, either by stepping on it or something, to break the bone.
sona kalan sağ kol da kesilmiş ama yarısında kalmış belli ki üstüne basılarak ya da farklı bir şekilde kemik kırılmış.
Want to cut up a banana without peeling it?
Dokunmadan muz soymamı görmek ister misiniz?
I just keep thinking about the way Harper cut me off. It's kind of weird.
Sadece Harper'ın neden bana böyle davrandığını anlamaya çalışıyorum.
"It doesn't matter what his defense is because he's guilty " and they're going to find him guilty because he cut up the body and, therefore, he's going to be found guilty, "
"Savunmasının önemi yok çünkü o suçlu... ve onu suçlu bulacaklar çünkü cesedi parçalamış... bu nedenle suçlu bulunacak."
It was clear to us that when Durst realized the bags were floating, he cut the bag, picked up the head, and he took off.
Durst'ün poşetlerin üzdğünü fark ettiğinde, kafanın olduğu... poşedi kesip, içinden aldığına emindik.
Smoothest it's run since God cut the ribbon on the pearly gates.
Tanrı orayı terk ettiğinde beri en düzenli zamanını yaşıyor.
It's bad enough you people have to live in my country you have to cut into my business too.
Senin gibilerin ülkemde yaşaması yetmiyormuş gibi işimi kesiyorsunuz bir de.
He needed it to cut onions, but now he's telling me he can't remember the recipe for our awesome barbecue sauce.
Soğanları kesmesi gerekiyordu ama şimdi muhteşem barbekü sosumuzun tarifini hatırlayamadığını söylüyor.
Actually, now it's saying to cut up the card.
Şimdi de kartı kesmeniz gerektiği yazıyor.
When you cut three ounces and sell it by the gram, that's a lot more than a little higher.
3 onsu gramla satarsan daha fazla eder. Senin ki baya pahalıymış.
If you cut Joe loose, it's gonna jam up our team chemistry.
Joe'yu atarsan takım kimyamız bozulur.
Brings the Oxy in through the front door legally, cut them, and then send it out the back door to the dealers.
Oksi'yi ön kapıdan rahatça getirtir. Keser sonra da arka kapıdan, dağıtıcılara gönderir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]