Dear mrs translate Turkish
261 parallel translation
My dear Mrs. Higgins, I really must tell you.
Sevgili Bayan Higgins, size söylemem gerekiyor.
My dear Mrs. Kennedy.
Sevgili Bayan Kennedy.
My very dear Mrs. Kennedy!
Çok sevgili Bayan Kennedy!
Forgive me for startling you with my impetuous sentiments... my dear Scarlett... I mean, my dear Mrs. Kennedy.
Coşkun duygularımla seni şaşırttıysam bağışla sevgili Scarlett, yani sevgili Bayan Kennedy.
Oh, dear Mrs. Bennet, I know you'll understand my feelings!
Oh, sevgili Bayan Bennet, hislerimi anlayacağınıza eminim.
My dear Mrs. Reed, sometimes in my profession... there comes a contest of wills between the doctor and his patient.
Canım Bayan Reed, mesleğimde bazen hasta ile doktoru arasında niyet açısından bazı uyuşmazlıklar olur.
My dear Mrs. Tura, we would never dream... of subjecting anybody as charming as you to danger.
Sevgili Bayan Tura, sizin gibi büyüleyici birini herhangi bir tehlikeye maruz bırakmayı hayatta düşünmeyiz.
" Dear Mrs. Mizushima, how have you been?
Sevgili Bayan Mizushima, görüşmeyeli nasılsınız?
My dear Mrs. Hamilton, I've come to tell you...
Sevgili Bayan Hamilton, buraya sizden...
- Calm yourself, my dear Mrs. Mitty.
- Sakin olun, bayan Mitty sakin olun.
My dear Mrs Atwater, careful application of the trigger finger and a pair of seats in the first row is yours for the shooting.
Sevgili Bayan Atwater, parmağınız tetikte hazır bulunsun çünkü birini vurursanız, ilk sıradan birkaç koltuk sizin.
Dear Mrs Riordan, what else can I do?
Sevgili Bayan Riordan, başka ne yapabilirim?
Dear Mrs. Dilbur, oh... how much do I pay you?
Sevgili bayan Dilbur, size ne kadar ödüyorum?
"Dear Mrs. Maria DeLitis."
"Sevgili Bayan Maria DeLitis."
My dear Mrs Miles, you don't actually believe that, do you?
Sevgili Bayan Miles, buna gerçekten inanmıyorsunuz, değil mi?
My dear Mrs Vole, I'm afraid we have bad news for you.
Sevgili Bayan Vole, korkarım size kötü haberlerimiz var.
My dear Mrs Vole, in our courts we accept the evidence of witnesses who speak only Bulgarian and who must have an interpreter.
Sevgili Bayan Vole, mahkemelerimizde sadece Bulgarca konuşan ve çevirmen bulundurmak zorunda kalan tanıkların ifadeleri bile kabul edilir.
The risk is all yours, my dear Mrs. Pryor.
Risk tamamen senin, sevgili Bayan Pryor.
My dear Mrs. Pryor, I have decided to cut myself in.
Sevgili Bayan Pryor, araya girmeğe karar verdim.
Without it, my dear Mrs. Pryor, I'm afraid you might find yourself in one of those sordid tabloid trials.
O olmadan, sevgili Bayan Pryor, korkarım, kendinizi şu rezil magazin gazetelerinden birinde bulabilirsiniz.
Oh, my dear Mrs. Matheson.
Sevgili Bayan Matheson.
Dear Mrs. Watchett always able to suggest a tie but never wearing anything more stylish than what she's worn for years.
Sevgili Bayan Watchett. Kravatımı hep o seçer ama kendisi yıllardır giydiğinden daha şık bir giysi seçemez.
Dear Mrs. Grose, what a comfort you are.
Sevgili Bayan Grose, gönlünüzü serin tutun.
Dear Mrs. Grose, I know it's hard for you to think wrong of those children... but there are things that I haven't told you... that I can't bring myself to tell even you.
Bayan Grose, çocuklar hakkında kötü düşünmek sizin için çok zor, biliyorum... fakat bahsetmediğim şeyler var... size bile söyleyemediğim şeyler.
My dear Mrs. Manville.
Sevgili Bayan Manville.
My dear Mrs. Manville, what a pleasure to see you again so soon, and so radiant.
Sevgili Bayan Manville. Böyle kısa bir süre sonra tekrar görüşmek ne güzel.
My dear Mrs. Somerset, we're supposed to be a respectable English couple.
Sevgili Bayan Somerset, saygıdeğer bir İngiliz çifti olmamız gerek.
- My dear Mrs. Sannerson... I am a scientist conducting an unusual experiment.
- Sevgili Bayan Sannerson... ben alışılmadık bir deney yapan bir bilim adamıyım.
My dear man, mrs.
Bayan Ward size şunu söylemeye çalışıyordu.
My dear, I want you to meet Mr. And Mrs. Ashenden.
Hayatım, bay ve bayan Ashenden ile tanış.
Mrs. Bennet, my dear, Mr. Collins.
Bayan Bennet, Bu Bay Collins.
I was just telling Mrs. Collins how exquisitely dear Anne would have played if I had permitted her to study.
Ben de Bayan Collins'e... eğer çalışmasına izin verseydim Anne'in ne kadar... güzel piyano çalabileceğini söylüyordum.
I believe, my dear Miss Moore, exactly as I told Mrs. Reed : The story is a product of her own fear, her own overworked imagination.
Sevgili Bayan Moore, Bayan Reed'e dediğim gibi, bu hikayenin onun korkusunun, haddinden fazla çalışan hayal gücünün bir mahsulü olduğuna inanıyorum.
Mrs. Hudson, dear, how are you?
Bayan Hudson, canım, nasılsın?
This is Mrs... oh dear what is your name?
Bu Bayan... Hay Allah, adınız neydi?
My dear, Mrs. Courtney, pleasure is all the greater for being so unexpected.
Sevgili Bayan Courtney, böylesine beklenmedik olmanın zevki çok daha büyük olur.
- Turn them away. - Mrs. Annie, dear.
Onları geri çevir.
Dear Mr. And Mrs. Smith : "
Sayın Bay ve Bayan Smith : "
Daughter, I'd like you to meet an old and dear friend of mine, Mrs. Florence Burnett.
Kızım, seni kadim dostum Bayan Florence Burnett ile tanıştırayım.
- Did you say hello to Mrs. Orange? - Hello, dear.
- Bayan Orange'a merhaba dedin mi?
Should we think Mrs. Gerard to be right, dear judge, we should just strip off our gowns and follow her.
Bunun kararını belki de Bay Gerard'a bırakmalıyız, sayın yargıç... Onu anlamak için üzerimizdeki rütbeleri çıkarıp, öyle takip etmeliyiz.
- How about you, dear Mrs. Dannreuther?
Peki ya siz Bayan Dannreuther?
My dear, mrs verin...
Güzel hanım kızım...
WELL, IT'S JUST THAT - WELL, AT THIS VERY MOMENT, MRS. WILBERFORCE, THERE IS WAITING AN INVALID, A DEAR, SWEET, LITTLE OLD LADY -
Bayan Wilberforce, tam şu an hasta, tatlı ve yaşlı bir bayan - sizin gibi onun da ilerde mekanı cennet olsun - korkacak hiç bir şeyi olmadan bir sükunet ama büyük bir umutla bekliyor.
( Mrs. Sinclair ) Well, my dear, it's time for us to be off... and let these people attend to their last minute details.
Bizim için gitme zamanı ve bazılarının da son dakika işlerini halletme vakti.
The dear sergeant thinks maybe Mrs. Hudson is crazy.
Sevgili çavuş Mrs.Hudson'un deli olabileceğini düşünüyor.
MRS. WHITE : " Dear Dr. Luther...
# "Sevgili Dr. Luther..."
Don't forget. Mrs. Gumley. Oh, my dear.
Bahsettiğin tatile çık ve bir sevgili yaparak dönmeyi de unutma.
I told Mrs. Grubach in no uncertain terms that she was out of line. Oh my dear...
Sizi men ederim, dedim.
My dear, Mrs. Lansquenet, would you mind saying plainly what you mean by all this?
Bayan Lansquenet, rica etsem, daha açık konuşabilir misiniz?
Mrs Goethe, you're speaking in German again, dear.
Bayan Goethe, yine Almanca konuşuyorsun, tatlım.
mrs brown 97
mrs m 57
mrs turner 48
mrs wilson 19
mrs hall 36
mrs harper 21
mrs mills 26
mrs hughes 205
mrs hudson 47
mrs collins 26
mrs m 57
mrs turner 48
mrs wilson 19
mrs hall 36
mrs harper 21
mrs mills 26
mrs hughes 205
mrs hudson 47
mrs collins 26
mrs bennet 25
mrs jenkins 42
mrs johnson 36
mrs doyle 92
mrs williams 41
mrs bird 31
mrs solis 18
mrs stanley 18
mrs allen 16
mrs crawley 42
mrs jenkins 42
mrs johnson 36
mrs doyle 92
mrs williams 41
mrs bird 31
mrs solis 18
mrs stanley 18
mrs allen 16
mrs crawley 42
mrs bligh 38
mrs strange 28
mrs tyler 21
mrs taylor 18
mrs weston 21
mrs webster 23
mrs reid 32
mrs mccarthy 79
mrs cameron 32
mrs patmore 120
mrs strange 28
mrs tyler 21
mrs taylor 18
mrs weston 21
mrs webster 23
mrs reid 32
mrs mccarthy 79
mrs cameron 32
mrs patmore 120