Degrees celsius translate Turkish
206 parallel translation
One such planet, Corot 7B, orbits so close to its star that surface temperatures reach as high as 1,600 degrees Celsius.
Bu gezegenlerden, corot 7b, Güneşine çok yakın konumdaydı Yüzey sıcaklığı 1600 dereceye kadar ulaşıyordu.
Why is Venus such a harsh, hideous environment, some 600 degrees Celsius or so?
Neden Venüs bu kadar sert ve korkunç Bir çevreye sahip, Yer yer 600 derece ve fazlasına çıkan?
But when it got to about 400 degrees Celsius, this carbon dioxide started baking out of the rocks and into the atmosphere.
Ancak sıcaklık 400 dereceyi bulduğunda, Bu karbondioksit fırınlanarak atmosfere doğru uçtu.
With an atmosphere of water vapour and carbon dioxide, this cycle kept going and going and the runaway greenhouse effect has left Venus dry, lifeless, and a scorching 480 degrees Celsius.
Karbondioksitli ve su buharlı bir atmosferde, Bu döngü sürekli devam eder. Ve bu kontrolden çıkmış sera etkisi venüsü kuru ve yaşamsız bıraktı,
On Earth, methane is a flammable gas, but the temperatures on Titan are so cold, minus 1 80 degrees Celsius, that the methane can form liquid.
Metan, dünyada yanıcı bir gaz Fakat titandaki sıcaklık çok soğuk, Eksi 180 derece. 360 00 : 28 : 02,687 - - 00 : 28 : 04,484 Bu sıcaklıkta metan sıvıdır.
Surface temperature, minus 291 degrees Celsius.
Yüzey sıcaklığı eksi 291 derece celsius.
The mean surface temperature is 55 degrees Celsius.
Zar zor. Ortalama yüzey sıcaklığı 55 derece.
Invidium at minus 200 degrees Celsius becomes inert.
Invidium eksi 200 derecede durağan hale gelir.
The Pentharans predict ten to 12 degrees Celsius within ten days.
Pentharanlı'ların tahmini doğruysa ; 10 gün içinde, 10-12 derece düşüş bekliyoruz.
Ginger tea with honey, 80 degrees Celsius.
Ballı zencefil çayı, 80 santigrat derece.
Water, ten degrees Celsius.
Su, 10 santigrat derece.
The drilling process has increased the temperature in the magma pockets by almost 300 degrees Celsius.
Delme işlemi magma cebindeki ısıyı neredeyse 300 derece Celsius arttırdı.
I heard stories the temperature reached 55 degrees Celsius.
Sıcaklığın 55 dereceye ulaştığını duymuştum.
That's negative six degrees Celsius, a system named after the Swedish astronomer and compulsive temperature taker!
Bu da - 6 selsiyus derecesi eder ki adını İsviçreli gök bilimci koymuştur ve mecburi ısısı alınmıştır.
My temperature is up to 38.7 degrees Celsius.
Ateşim yaklaşık 38.7 santigrat derece.
Atmospheric pressure was two kilopascals above normal, ninety-two percent humidity, 39.1 degrees Celsius.
Atmosfer basıncı normalin biraz üstünde, Nem oranı % 92. Isı 39.1 santigrat derece.
Thirty-nine-point-one degrees Celsius.
39.1 santigrat derece...
Our summers were the hottest in the sector... 50 degrees Celsius, 90 percent humidity.
Sektörde geçen en sıcak yaz bizimkiydi- - sıcaklık 50 derece, nem oranı % 90'dı.
Ambient temperature is 16 degrees Celsius.
Çevrenin sıcaklığı 16 derece.
You know, a changeling's morphogenic matrix is most malleable at 17 degrees Celsius.
Biliyor musun, bir değişkenin Morphogenic matrisi 17 derecede en yumuşaktır.
I've increased the temperature to 45 degrees celsius.
Sıcaklığı 45 dereceye çıkardım.
The temperature is minus 20 degrees celsius.
Sıcaklık eksi 20 derece.
Body temperature : 34.5 degrees celsius.
Vücut sıcaklığı : 34,5 derece.
Exactly 15 minutes at precisely 210 degrees Celsius.
Tamı tamına 15 dakika 210 derecede.
Your infant's feet will be protected, even if the external temperature drops below minus 40 degrees Celsius.
Çocuğun ayaklarını sıcaklık, - 40 derecenin altına düşse dahi koruyacak.
Did I mention it's 35 degrees Celsius down there?
Orada sıcaklığın 35 derece olduğunu söylemiş miydim?
It's an oven, it must be at least 50 degrees Celsius.
Fırında gibiyiz, en az 50 derece olmalı.
No, but the energy release from their passage through the atmosphere will heat localized pockets of free hydrogen to over 100 million degrees Celsius, enough to induce a nuclear fusion reaction in the atmosphere.
Hayır ama atmosfere girerken çıkardıkları enerji havadaki serbest oksijeni ateşleyecek. Sıcaklık 100 milyon dereceye kadar çıkacak. Atmosferde nükleer füzyon reaksiyonu başlatmaya yetecek bir sıcaklık.
35 degrees Celsius.
35 derece.
You're aware this stuff is volatile above 30 degrees Celsius?
Bu şeyin 30 ° C üzerinde uçucu olduğunun farkında mısın?
Inside temperature now at 80 degrees Celsius!
Dâhili sıcaklık, şu an 80 santigrat derece!
Thanks. 4 degrees Celsius, humidity 100 % % - it's oppressive.
Sağolasın. 4 derece, nem oranı % 100. Bunaltıcı bir ortam.
It was cold about 8 degrees Celsius
Havanın soğukluğu 8 derece civarındaymış.
24 degrees Celsius.
24 derece.
Titanium, has a melting point of 1688 degrees Celsius.
Titanyum, erime noktası 1688 ° C olan bir metal.
Jet fuel, also known as kerosene, is a hydrocarbon, which can retain a constant temperature of 1120 degrees Celsius after 40 minutes, but only if the fuel is maintained.
Jet yakıtı, bilinen adıyla gazyağı, 40 dakikalık bir sürenin ardından 1120 ° C'lik sabit bir sıcaklık üretebilen bir hidrokarbondur, ama yalnızca sürekli olarak yakıt takviyesi yapılıyorsa.
It was cold- - about 8 degrees Celsius.
Hava soğuktu sıcaklık sekiz derece falandı.
It's warm now, but last night temperatures dropped to minus six degrees celsius - if the baby vicuna had been born then, he would have frozen to death.
Japonlar mavi yüzgeçli tonbalıklarının dünyadaki en büyük ithalatçıları. Bu büyük bir ticaret.
The only rivers here are rivers of red hot rock at a scorching 1100 degrees Celsius
Buradaki nehirler, içinden sadece 1100 ° C sıcaklıkta kızgın kayalar akan nehirlerdir.
The temperature of a volcano can reach 3,600 degrees celsius.
Bir volkanın sıcaklığı 3.600 dereceye ulaşabilir.
Then we take those 50 petri dishes... and freeze them in a freezer at minus 25 degrees Celsius for about three hours.
Sonra bu 50 petri kabını alıp dondurucuda yaklaşık eksi 20 derecede 3 saat boyunca donduruyoruz.
We take those frozen samples into a refrigerator that is set at minus five degrees Celsius... where a microscope with a camera is set up.
Bu donmuş örnekleri eksi 5 dereceye ayarlanmış, içinde kameralı mikroskop olan bir buzdolabına koyuyoruz.
We're at 850 degrees Celsius.
850 derece sıcaklıktayız.
You need to activate the dish when we reach 1,000 degrees Celsius to hit the flash boil point.
Çanağı harekete geçirmen lazım. Ancak 1000 dereceye ulaştığımızda buharlaşma oluşabilir.
HERZOG The water under the ice is minus 2 degrees Celsius
Buzun altındaki su - 2 ° C.
The water's just four degrees Celsius, but it's worth it because I am actually swimming in the gap between the two giant plates that run through Iceland.
Su yalnızca 4 santigrat derece. Ama buna değer, çünkü şu anda İzlanda'yı boylu boyunca uzanan iki dev levhâ arasındaki yarıkta yüzüyorum.
60 degrees Celsius...
Altmış santigrat derece...
I want a steady minus two degrees Celsius throughout the transfer of the body after I've administered the vaccine.
Düzgün olsun.
This was perfectly poached at 140 degrees in the oven, and a water temperature of 80 degree Celsius, for 25 minutes.
Bu, bir fırında 140 derece bir fırında 80 derece suda 25 dakika boyunca pişirildi.
The freezer has been set to 16 degrees Fahrenheit, or minus-8 Celsius.
Dondurucu, 16 Fahrenhayt dereceye yani'- 8'santigrat dereceye ayarlandı.
Body temperature 37 degrees Celsius.
Vücut ısı 37 derece.
celsius 24
degrees 1010
degree 28
degrees fahrenheit 64
degrees below zero 19
degrees outside 25
degrees centigrade 29
degrees west 18
degrees out 28
degrees north 18
degrees 1010
degree 28
degrees fahrenheit 64
degrees below zero 19
degrees outside 25
degrees centigrade 29
degrees west 18
degrees out 28
degrees north 18