Double it translate Turkish
2,400 parallel translation
Or I could go to Vegas and double it.
Ya da Vegas'a gidip ikiye katlayabilirim.
Whatever you're making now, Jimmy will double it.
Şimdi ne alıyorsan, Jimmy ikiye katlayacak.
He'll double it for you.
Sizin için bunu iki katına çıkarır.
Don't the say sharing worries could hal've them And sharing your happiness will double it?
Üzüntüler paylaşıldıkça azalır sevinçler paylaşıldıkça çoğalır derler.
The collider went operational in November 2009, and as scientists ramped up the power, the energy in its collisions was increased almost tenfold by March 201 0, and it will double that sometime after 201 3.
Çarpıştırıcı, Kasım 2009 devreye alındı. Bilim adamları, gücü arttırdıkça çarpışmalardaki enerji 2010'un Martına gelindiğinde neredeyse on'a katlandı.
Yeah, uh, witness said it was a gray, double-vented plaid, whatever the hell that is.
Tanık, gri ve çift yırtmaçlı ekose giydiğini söyledi. Ne haltsa artık.
I find it hard to believe he'd just casually admit to a double homicide.
Çifte cinayeti öylece itiraf ettiğine inanmak oldukça güç.
Move it, troopers, on the double!
Kımıldayın askerler! Çabuk!
I figured you would double-cross me, so I moved it.
Bana kazık atacağını anladım ve yerini değiştirdim.
Ever make it to the double pretzel level?
Hiç çift krakerli seviyeye ulaşabildin mi?
Tyrannosaurus Rex Now, if I tell you that T. Rex was about as long as a double-decker bus and was taller than an elephant, it'd be very sensible of you to ask me : "how I know these amazing things?"
Tyrannosaurus Rex. Şimdi size, T. Rex'in yatayda yaklaşık çift katlı bir otobüs kadar uzun ve dikeyde bir filden daha uzun boylu olduğunu söylesem, bana "Sen bu inanılmaz şeyleri nereden biliyorsun" diye sormanız çok mantıklı olurdu.
He double-burned it. Brother scares the hell out of me.
O kardeş ödümü patlatıyor.
Look, I know you didn't want to come on that double date with me, but I really appreciate it.
Bak, benimle beraber, çifte randevuya gelmek istemediğini biliyordum ve geldiğin için sana minnettarım.
So homeboy was double-bagging it.
Demek bu arkadaş çift dikiş takılıyor.
It's like a double date.
Çifte buluşma * gibi bir şey olacak.
I guess if we learned anything this week, it's double-bagging it's never a bad idea, hmm?
Neymiş, çifte paket kötü bir fikir değilmiş?
I'm working on it. Write zoom "z, double o, m."
Uğraşıyorum!
I'm gonna double bag it.
Çift poşet yapacağım.
Don't worry, it's double anyway.
Ya tamam iki katı zaten, merak etme.
Move it, double time!
Koşar adım yürüyün!
So wait, three people commit a brutal double homicide, then never act on it again?
Yani elimizde vahşi bir çifte cinayet işleyip bunu tekrarlamayan 3 kişi var öyle mi?
Get me double Kurdish pie with plenty powdered sugar on it.
Bana kürt böreği iki porsiyon bol pudra şekerli. - Tamam usta.
All right, I have turned "it" into "ziti"... uh, with a triple letter on Z and a double word on the I.
Pekâlâ, koyu kırmızı bir "z" ve pembe bir "i" ile "it" ten "ziti" türettim.
Scientists used to think the expanding universe was slowing down, but there was no way to prove it until they found double-star supernovas, type 1 AS.
Bilim insanları genişlemekte olan evrenin yavaşladığını düşünüyorlardı fakat bunu ispatlayacak bir yol yoktu. Ta ki, çift yıldızlı süpernovalar bulununcaya kadar, tip 1 A'lar.
It looks like an enormous double-spiral galaxy, but it's actually two galaxies colliding.
Bazıları dev toplar ve bazıları ise karmaşık sarmallar. Değişimleri de hiç bir zaman durmaz.
- I got it on that first turn But that double apex...
- İlk dönüşte becerdim. ... ama o ikili apekste...
I didn't know it was going to be a double date.
Çiftli görüşme isteyeceklerini bilemezdim.
Take it up to seven with an incline of five on the double!
ÇİZME KAMPI - CEZALANDIRMALI EĞİTİM Hızı 7'ye çıkar ve iki katı çalış.
I'll double your salary. Think about it.
Maaşın ikiye katlanacak, unutma.
Double-baggin'it sometimes just to make sure there's no seepage because gonorrhea, herpes and stuff.
Bazen çift kılıf kullandım... Sızıntı olmasın diye, çünkü belsoğukluğu, uçuk falan olabilir. Bunu istemem.
It's "tutti" with double T.
- Tutti, iki "t" ile. - Tutti.
Um... oh, I worked a double and... wait for it...
Şey... Çift mesai yaptım ve işte geliyor, spor salonuna gittim. Sana bahsetmiştim.
Make it a double!
Duble olsun!
Oh, I'm gonna double-bag it.
İki tane üst üste takacağım.
You could take that five-song demo, make it a double album. One with the hat, one without it? You could call it, uh, Exile on Hat Street.
Çevrilmemiş altyazı -
You cats know it's double for both, right?
İkiniz için iki katı alırım, biliyorsunuz değil mi?
It's a double-ender Koster.
Çift-yönlü gidebilen bir yük gemisi.
If I double your salary, it's only for my own peace of mind.
Eğer maaşının iki katını veriyorsam, bu sadece kendimi huzurlu hissetmek içindir.
Almost double what it is now.
Şu anki aldığının neredeyse iki katı.
♪ If you have a double rum, just drink it ♪
# If you have a double rum, just drink it #
After I'm shot down in the streets, just release it as a double jam.
Ben sokakta vurulunca çifte sıkıştırma yapıp piyasaya sür.
For the gentlewoman is young ; and, therefore, if you should deal double with her, truly it were an ill thing to be offered to any gentlewoman, and very weak dealing.
kızımız henüz pek körpe. Eğer onu aldatacak olursanız bu kibar ve soylu bir kıza yapılabilecek en büyük kötülük olur ; hem de erkekliğe yakışmayan büyük bir ahlaksızlık.
I suppose it's quite easy, perhaps even tempting for a double agent to play both sides.
Sanırım çift taraflı ajanlara iki tarafa da çalışmak oldukça kolay hatta cazip geliyor.
Fret not. It's a double encryption, my dear that Sherly and I have used since we were boys.
Bu çifte şifrelenmiş bir mesaj canım Sherly ile küçüklükten beri kullanırız.
Drum did his best to make it look like a double murder.
Drum çiftae cinayetle işleri yoluna koymak için en iyisini yaptı.
- It's a double celebration.
- Bu çifte kutlama.
As for compensation, I'll pay you double your salary for as many months as it takes.
Ücret olarak da, size maaşınızın 2 katını öneriyorum. Kaç ay sürerse sürsün.
It's gorgeous, but I prefer my double pay.
Bu muhteşem bir şey, ama ben çifte ücreti tercih ederim.
Once, if I double-bagged it.
Kaputu iki kez geçirirsem ancak.
Yeah, make it a double.
Evet, çifte olsun.
This is more than a cross-counter. It is a double cross-counter!
Bu bir çapraz yumruktan ziyade, ikili bir çapraz yumruk!
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it's ok 4874
it's okay 22028
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it is good 116
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's only fair 72
it's a girl 287