English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Easy breezy

Easy breezy translate Turkish

34 parallel translation
Callie o'malley. but the chief asked me to rollthe nonemergent E.R.Casesinto the clinicand take care of them, so I've triagedthese patients, and so far it looks like a- - a sore throat, a sprain and a tummy ache--easy breezy.
ama şef benden, acil olmayan acil servis hastalarını kliniğe getirmemi ve onlarla ilgilenmemi istedi, bu hastaları aciliyetlerine göre ayırmalıyım, ve pek çoğu, boğaz ağrısı, burkulma, mide ağrısı gibi görünüyor, kolay olacak.
The guys already know it, so it's easy breezy.
Çocuklar zaten biliyor, yani çantada keklik.
I was easy breezy.
Şen şakraktım.
Easy breezy.
Sakinleş, neşelen.
Easy breezy!
Bebek işi!
I'm easy breezy.
Hemen çözümler bulurum.
Easy breezy.
Hemen çözelim.
She's so self-confident and easy breezy.
O çok kendine güvenli ve cıvıl cıvıl.
Playing easy breezy everyman when deep down inside, you a straight hustler like the rest.
Havalı adam gibi davranıyorsun ama aslında diğerlerinden farklı olmayan bir dolandırıcısın.
Easy breezy, man.
Çocuk oyuncağı kanka.
Look, help me get the safe open, I'll cut you in, easy breezy.
Sen kasayı açmama yardım et, ben sana pay vereyim, basit.
Easy breezy.
Kolayca geldim.
And everything, everything is gonna be easy and breezy.
Ve her şey, her şey kolay ve neşeli olacak.
As long as the babies don't have some vital organ attached, they can be separated- easy-breezy.
- Ne değil? - Bebeklerin hayati organları yapışık değilse ayrılabilirler. Çok kolay iş.
Easy-breezy... Once I had access to their drives.
En kolayı da sürücülerine girmek oldu.
And I think you do all this... easy-breezy bullshit to make up for it.
Bu hoppacık hoppacık hareketleri de üzerini örtmek için yapıyorsun.
Too easy-breezy?
Çok mu basit kaçmış?
And Pops, what's with the easy-breezy?
Ve Pops, bu kelebek esintisi de ne?
- Easy breezy.
- Çok kolay.
It's been 16 months and nine days since I made a bet, I'm easy-breezy.
kumarı bırakalı 16 ay ve 9 gün oldu rahat ve sevimliyim.
I should go over there and show them easy, breezy Jane.
Oraya tekrardan gidip onlara rahat ve neşeli Jane'i göstermeliyim.
There's an easy, breezy Jane?
Rahat ve neşeli Jane var mıydı ki?
And, you know, a summer birthday really matches my easy, breezy vibe.
Siz de kabul edersiniz ki, yaz çocuğu olmak benim rahat ve eğlenceli tavrıma daha uygun.
Easy, breezy vibe?
Rahat ve eğlenceli tavır?
I mean, they're very easy-breezy this way.
Bu yüzden olayları çabuk kabulleniyorlar.
Ah, easy, breezy, beautiful.
Kolayca, şen şakrak ve güzelce hallederiz.
Earl, make me a sea breeze, easy on the breezy.
Earl, bana da deniz esintisi hazırla esintiyi az kat.
Easy-peasy, ooh, so breezy.
Çocuk oyuncağı, sallandır taşağı!
Easy-breezy, kiddo.
- Hayır, rahat takıl manasında söyledim.
I'm being easy-breezy.
Rahat takılıyorum zaten.
- Easy-breezy.
- Rahat takıl.
- Stop saying "easy-breezy", man.
- "Rahat takıl" deyip durma be adam.
- Easy-breezy.
- Rahat takılıyoruz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]