Everybody else translate Turkish
4,043 parallel translation
I'm gonna hire everybody else, except you two.
Herkesi işe alacağım, siz ikiniz hariç.
Because you're screwed up, because you read the same gossip everybody else did, so you think he's guilty.
Sen de herkesin okuduğu o dedikoduları okuduğun için suçlu olduğunu düşünüyorsun.
But ever since I've known you, all you've ever done is try and prove that you're just like everybody else, but you're not.
Ama seni tanıdığımdan beri, tek yaptığın şey sen de herkes gibi deneyip kanıtlamaktı, Ama yapma.
everybody else wanted to be doctors or engineers... and pilots.. but no..
Herkes doktor, mühendiz ya da pilot olmak ister ama sen hayır...
Made millions on Wall Street swapping bonds... when everybody else was in the toilet.
Wall Street'te herkes uyurken, o tahvilleri takas ederek milyon dolarlar kazandı.
With Bellman, Jay Lim, everybody else.
Bellman ve Jay Lim ile ve diğer herkesle.
Because like you said, I don't have the killer instinct that everybody else did.
Çünkü senin de dediğin gibi, herkeste olan öldürme güdüsü bende yok.
He's too put off by my illness, like everybody else.
Herkes gibi hastalığım onu çok endişelendiriyor.
Then you switched them out so any card Petra picked would have been the same then you switch in all the random cards for everybody else
Sonra kartları değiştirdiniz. Böylece Petra da hep aynı kartı seçecekti. Sonra diğerlerine için rassal kartları seçtirdiniz.
My logic's fuzzier in my apocalypse everybody is worth as much as everybody else no.
Mantığım bulanıktır benim. Benim kıyametimde herkes değerli. Olmaz.
Yeah, I was just a sterile kid in a bunker everybody else was starting to pair up to save the human race sex for procreation only, so I would've been the odd man out
Evet, sığınaktaki kısır adamım. İnsanlığı kurtarmak için herkes çift oluyordu.
Jochen Mass the clear leader, with everybody else making the decision to change tyres after just one lap of this race.
Jochen Mass acik ara lider. Bununla birlikte herkes sadece bir tur ardindan,... Lastikleri degistirmeyi dusunuyor.
Like everybody else.
Herkes gibi.
You're constantly doing something for you and then saying that it's for everybody else.
Sürekli kendin için birşeyler yapıyor.. ve bunu herkes için olduğunu söylüyorsun.
Right. So you turn your anger on everybody else and try to make us feel like our achievements aren't worth a shit because we didn't draw a picture of ourselves doing them in the second grade.
- Bu yüzden öfkeni başkalarına çevirdin, ikinci sınıfta resim çizlenler gibi kendimize bir resim çizmediğimizden başarılarımızın bir bok değeri yokmuş gibi yapmaya çalışıyorsun.
This is all about you and how everybody else can accommodate your failure.
Bu tamamen seninle alakalı. Başkalarının senin başarısızlıklarınla nasıl uyum sağlamasıyla alakalı.
Oh, he's just getting a head start after everybody else sees the further adventures of fucking shit face.
Oh, daha yeni başlıyor Bok suratın sonraki maceralarını izleyecek olan seyirciler de sonunda dersini aldığını görecekler,
You tell that fucking puta that she wants to push her shit on my turf She's gonna have to fucking pay like everybody else.
O yelloza söyle benim çöplüğünde mallarını satmak istiyorsa o da herkes gibi parasını verecek.
She's, um... Well, she's different from everybody else.
O herkesten biraz farklıdır.
But that's just when he's around everybody else.
Fakat, o yalnızca insanların yanında böyle.
Everybody else is.
Herkes öyle yapıyor.
- Why don't you wait like everybody else?
Niye herkes gibi beklemiyorsunuz?
If we weren't, we'd just spend all our time trying to figure out what crazy shit everybody else was up to.
Öyle olmasaydı her şeyi bırakıp herkes ne bok yiyecek diye bakınmak durumunda kalırdık.
Somewhere that I can be away from everybody else.
Herkesten uzak olabileceğim bir yer.
So's everybody else.
Herkes bıktı.
I told you if you want to deal with me call me like everybody else.
Sizinle uyuşturucu işini yapmamı istiyorsanız, önce herkes gibi arayın.
and everybody else kinda battling out for second.
... Diğerleri de ikinci olmak için uğraş verir.
Everybody else thought it was too long.
- Herkes fazla uzun buldu.
You're just like the little girls and everybody else.
Biliyor musun, sen de küçük kızlar ve diğer herkes gibisin.
And now here you are with a missing brother, a woman with a bullet in her skull, and you're telling me everybody else is lying.
Şimdi de karşıma geçmiş ortada kaybolmuş kardeşin, kafatasında kurşun olan bir kadın varken bana diyorsun ki senden başka herkes yalan söylüyor.
You just think you're so much smarter than everybody else,
Kendini herkesten akıllı sanıyorsun,
Then everybody else could.
Senin gibi herkes de görmüş olurdu.
How's everybody else doing?
Nasıl herkes yapıyor?
Yeah, and you've spent your whole life doing things which make everybody else look shallow, trivial and pointless.
Evet ve hayatının tamamını diğer herkesi sığ, sıradan ve manasız gösterecek şeyler yaparak geçirdin.
So, where's everybody else at?
Millet nerede?
No, but everybody else does, right?
Hayır ama başkaları yapar, değil mi?
Make sure he's rowing in the same direction as everybody else.
Herkesle aynı yönde kürek çektiğinden emin ol.
Just use a bottle like everybody else.
Diğer herkes gibi, şişe kullan.
You know, love doesn't have to be a competition between you and everybody else.
Aşk, senle başkalarının arasında bir yarışma halini almamalı.
In that case, I will put myself on tape with everybody else.
Bu durumda, herkes gibi sesimi kaydedeceğim.
I want to live like everybody else.
Ben de herkes gibi yaşamak istiyorum.
You trusted everybody else.
- Herkese güvendim.
What about everybody else?
Diğerleri ne olacak?
And I can't help but look at everybody else and think... they're cattle.
Herkese bakmaktan kendimi alıkoyamıyorum ve bence onlar birer koyun sürüsü gibiler.
In the meantime, Block's just using everybody else's funds as his own.
Bir yandan da Block, başkalarının paralarını kendi parası gibi kullanıyor.
She's 17, older than everybody else on the unit at the time.
17 yaşında o zamanki birimdeki herkesten büyüktü.
It was like he knew something everybody else didn't.
Sanki başka kimsenin bilmediği bir şeyi biliyor gibiydi. Kim bu çocuk?
Just like everybody else.
Tıpkı diğer herkes gibi.
Because everybody else does!
Çünkü herkes öyle yapıyor!
Always rushing around looking after everybody else.
Herkese bakmak için koşturup duruyorsunuz.
You don't listen to me, so you listen to everybody else?
Beni dinlemiyorsun diye başkalarını mı dinleyeceksin?
else 102
elsewhere 63
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
everyday 85
everything will be fine 299
elsewhere 63
everything is fine 327
everybody 7095
everyone 6978
everything 4202
every 358
everywhere 595
everyday 85
everything will be fine 299
everything is awesome 16
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everywhere you go 35
everything's gonna be okay 291
everything will be alright 53
everything is good 35
everything is possible 23
every day 1374
everything okay 1482
everything is perfect 26
everything is wrong 17
everywhere you go 35