English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Everything okay

Everything okay translate Turkish

10,749 parallel translation
Is everything okay?
Her şey yolunda mı?
Hey, is everything okay?
Her şey yolunda mı?
Is everything okay, or...
Her şey yolunda mu?
Is everything okay?
Bir sorun yok ya?
Did you find everything okay, sir...? ( panting )
- Untranslated subtitle -
Is everything okay, Nate?
Her şey yolunda mı, Nate?
- Everything okay? - Mm-hmm.
Her şey yolunda mı?
Everything okay?
Her şey yolunda mı?
Everything okay, buddy?
Herşey yolunda mı, dostum?
- Is everything okay?
- Herşey yolunda mı?
- Everything okay here?
- Her şey yolunda mı?
You got to pretend everything okay.
Her şey normalmiş gibi yapmalısın.
Um, is everything okay?
Her şey yolunda mı?
- Everything okay?
- Her şey yolunda mı?
Everything okay with you two?
- Aranızda her şey yolunda mı?
Everything okay with him?
Durumu nasıl?
Alice? - Everything okay?
- Her şey yolunda mı?
Is everything okay?
- Her şey yolunda mı?
Yeah, well, someone tried to steal everything I got and cut my finger off, okay?
Evet, birileri sahip olduğum her şeyi çalmaya çalıştı ve tamam parmağımı kesti?
Everything's okay.
Hiçbir şeyin yok.
Just want to make sure everything's okay.
Her şey yolunda mı bakmaya geldim.
Everything's okay. Isn't it, brother?
Her şey yolunda, değil mi kardeşim?
I'll do everything you ask of me, okay?
Benden istediğin her şeyi yapacağım, tamam mı?
Everything's okay.
Her şey yolunda.
Hey, everything's gonna be okay.
Her şey yoluna girecek.
Mother, you have to stop trying to say that everything's fine, okay?
Anne, beni her şeyin yolunda olduğuna inandırmaya çalışmayı bırakmalısın artık.
Everything's gonna go back to normal, okay?
Her şey normale dönecek, tamam mı?
You're going to find out everything there is to know about Case Walker. - Okay? - Yeah.
Case Walker hakkında her şeyi öğreneceksin, tamam mı?
I mean, how long are we gonna be? - I don't really know how fucking long but just pack everything up and do it as quickly as possible, okay?
Ne kadar sürer bilmiyorum ama
Everything is gonna be okay.
Herşey yoluna girecek.
The screen is cracked, everything else seems okay.
Ekran kırıldı, her şey iyi görünüyor.
Look, Rachel, I'm going to do everything that I possibly can to help you get through this, okay?
Dinle, Rachel, bunu aşman için yardımcı olabileceğim her şeyi yapacağım, tamam mı?
You are everything to me, okay?
Sen benim için her şeysin, tamam mı?
But we have to get rid of everything, okay?
Bilmiyorum, ama her şeyi ortadan kaldırmamız gerek, tamam mı?
Okay, yeah, but everything's gonna be okay though, I mean, he's okay?
Tamam ama her şey yolunda, yani durumu iyi, değil mi?
I just want to make sure everything's okay.
Her şeyin yolunda olduğundan emin olmak istedim.
We can get ahead of this but you're gonna have to be honest about everything from now on, okay?
Bunu atlatabiliriz ama su andan itibaren her konuda dürüst olmalisin, tamam mi?
Yeah, but it's okay, because he's wearing a large cowboy hat and follows everything with "hamburger," like that stand-up comic from the'90s.
Çünkü kocaman bir kovboy şapkası takıyor ve her cümlesinin sonunda 90'ların şu Stand-up komedisindeki gibi "hamburger" diyor.
Everything's A-okay, Mr. Belyakov.
Her şey yolunda, Bay Belyakov.
Don't ask if everything's okay if you don't actually want to know whether everything's okay.
Sakın bana her şey yolunda mı sorma aslında her şey yolunda mı hiç bilmek istemezsin.
Everything's fine, okay?
Her şey yolunda, tamam mı?
No. Okay.'Cause we have everything in common. There's not something that goes over her head.
Biz hakkında konuşmak.
Okay, yes, the spigot is still broken, but you said you wanted everything back, exactly as it was, and I heard you.
Tıkaç hala kırık, herşeyi aynen olduğu gibi, istediğini söylemiştin.
I don't know how to handle everything under the sun perfectly, okay?
Dünyadaki her şeyi kusursuzca halletmeyi bilemem.
You don't need to micromanage everything, okay?
- Bojack! - Her şeyi idare etmene gerek yok.
Why don't we go to bed? In the morning, everything will be okay.
Şimdi yatalım, sabaha her şey düzelmiş olur.
Yeah, you think everything's gonna be okay?
Her şeyin yoluna gireceğini mi düşünüyorsun?
Maybe it would be good for Norman to see me, allow him to know that everything was okay and that he could focus on what it is he's trying to accomplish here.
Belki Norman'ın beni görmesi iyi gelir. Her şeyin yolunda olduğunu söyler ve burada gerçekleştirmeye çalıştığı şeye odaklandırabiliriz.
Just want to make sure everything's okay before I go.
Gitmeden önce her şey yolunda mı bakmak istemiştim.
Everything will be okay, I promise.
Her şey düzelecek, Söz veriyorum.
ls everything okay?
Her şey, Amca.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]