Except for this one translate Turkish
181 parallel translation
The entire house is clear except for this one place.
Burası dışında bütün ev temiz.
Oh, except for this one.
Şurdaki dışında.
Except for this one - the future Mr Roz Doyle, Thomas Jay Fallow.
Bu adam hariç : Geleceğin Bay Roz Doyle'u Thomas Jay Fallow.
Except for this one over here.
Şuradaki yavru hariç tabii.
Except for this one.
Evet, öyle.
Except for this one summer you spent on the Maryland coast
Maryland sahillerinde geçirdiğin yazı hariç tutmuştun.
And they were all arranged like that, except for this one.
Ve hepsi böyle düzenlenmişti, bunun dışında.
I understand everything, except for this one word here
Her yazdığını anladım ama, şu kelime hariç. Oh,'girlfriend'
None, except for this one.
- Sadece bu ;
If he was getting beaten up, it was regularly, except for this one.
... düzenli bir şekilde oluyormuş. Bu hariç.
So far, all the alibis check out except for this one guy I can't find.
Şimdiye kadar bütün mazeretler kontrol edildi, bu adam dışında, bulamıyoruz.
Oh, except for this one guy that was there this morning, but I've never seen him before, and I just - I don't know.
Ailesinden biri bile. Ah, sadece bugün orada olan adam dışında. Ama onu da daha önce görmemiştim.
You know, most of the clues are pretty self-explanatory. Except for this one.
Bütün izler basit, biri dışında.
Except for this one,'cause I put a thumb print in it already.
Bu hariç çünkü buna çoktan başparmağımı basmışım.
OK, everything's been put back to normal, except for this one, over here.
Tamam, her şey yine normale döndü. Bu şey hariç, buradaki.
Except for this floor and the one above, which we sealed off for security purposes, the rest functions normally.
Bu kat ve yukarıdaki hariç, - ki onu da güvenlik nedeniyle kapattık - diğerleri olağan şekilde hizmet veriyor.
Well, my apologies to all of you for this interrogation, all except one.
Bu sorgulamadan dolayı hepinizden özür dilerim. Bir kişi hariç!
You see, except for the hinges, which are a little shaky, this whole thing is in one piece.
Bakın menteşeleri dışında bu şey bayağı sağlam kalmış.
There is a legend that says it is safe to take home anything from nature, except for one thing - this is called dead man's flourish.
Doğadan aldığınız her şeyin güvenli olduğunu söyleyen bir efsane vardır. Bunun tek istisnası kuş yemişidir.
And could you summon the passengers to me here? One by one in this order except for the Princess Dragomiroff, who is not only of royal blood, but also much older than she tries not to look.
Herkesin belirtildiği sırayla peş peşe bana gelmelerini istiyorum, tabii prenses hariç, büyük bir hanım olması ve yaşından ötürü, onunla kendim gidip konuşurum.
Except for one note of thanks from this reporter to Mr. Steele... for his cooperation in bringing this story to you.
Son olarak Bay Steele'e, bu hikâyeyi size ulaştırmada bizimle işbirliği yaptığından dolayı teşekkürlerimi sunuyorum.
Yeah, this is my day, except for one thing.
Evet, gün benim günüm. Bir şey haricinde.
hold out your hands this sword shall lead you to the one you seek well, except for these jewel this sword looks exactly like mine's!
Ellerini kaldır... Bu taşlar hariç, bu kılıç... -... tıpkı benimkine benziyor!
Now, listen, this is gonna work out great for me, except for one thing.
Şimdi, dinle, bu benim için çok olumlu olacak bir şey haricinde.
I suppose my only regret is that except for Sembagare, I have no one to share this with.
Sanırım beni üzen tek mesele Sembagare'den başka bu tecrübeyi paylaşacak kimsem olmayışı.
You know, Marge, this is just like when we were dating. Except for one thing- - no chaperone.
Biliyor musun Marge, bu tıpkı sevgili olduğumuz zamanki gibi!
Well, I've never really told anybody this, except for one person, and, uh...
Bunu kimseye söylememiştim, bir tek kişi dışında.
No, they were in bad shape by the time they got to me, except for one man. And this was strange, because he was the only one who seemed unaffected.
Hayır, bana getirildiklerinde,... bir adam dışındakilerin hepsi kötü durumdaydılar,... onun hiç etkilenmemiş olması çok garipti.
3 : 00 a.m. Uh, for every room except this one.
Gece saat 3 : 00'de. Bunun dışındaki her oda için.
I found everything that we need to go through with this plan. - Except for one thing.
Bu planı uygulamamız için gerekli olan herşeyi, bir şey hariç buldum.
No one enters this area except for my crime scene guys.
Suç mahalli memurlarımdan başka kimse girmesin buraya.
This old shelter's made a good hideout except for one thing- - the tunnels twist so much
Bu eski sığınak saklanmak için iyi bir yer. Bir şey dışında... Tüneller çok fazla kıvrılıyor.
I mean, except for my boss, Duncan Flynn, one of the foremost astrophysicists in the world... and maybe two or three of his colleagues, nobody knows much about the possibility of planets in this star system yet.
Patronum Duncan Flenn dışında, dünyanın en iyi... astro-fizikçilerinden biri. Belki bir iki meslektaşı da. Başka kimse bu yıldız sisteminde gezegen bulunmasına... ihtimal vermiyor.
Except in this case for two nuns, who in 1923 met the man and believed so much in him and his dream that they invested money no one knew they had.
İki rahibe hariç, 1923'te bu adamla tanışmış ve yürekten inanmışlardı. Başka kimsenin bilmediği paralarını bu adama yatırmışlardı.
I mean, except for that little kung fu kick out there you've made this experience a very pleasant one.
Kung Fu tekmeni saymazsak oldukça hoş bir deneyim oldu.
Tom, look, before this hurricane hit I recalled all exercises except for one a six-man Ranger team and their Black Hat out in the bush.
Tom, bak, bu kasırga gelmeden önce biri hariç tüm uygulamaları hatırladım 6 kişilik Ranger Timi ve Siyah Şapka'ları çalılıkların dışında.
Went to work for casino owner Sam Braun when one of his soft count cronies got caught skimming the skim, so... all roads lead to Rome, except, in this case... the Rampart.
Sayım odasındakilerden biri para aşırmaya başlayınca kumarhane sahibi Sam Braun için çalışmaya başlamış. Bütün yollar Roma'ya çıkıyor. Ama bu sefer Rampart'a çıktı.
Except for this next one.
Ama bu iyi değil.
And after the lightning hit... people were running everywhere, except for this one guy.
... herkes kaçışıyordu, bu adam dışında herkes.
I've never physically hurt you... except for that one spit wad in the one town meeting... but I didn't mean for it to hit your eye, and I apologize... so put me out of my misery... and tell me what I need to make this happen!
Sana hiç fiziksel bir zarar vermedim. Bir kez toplantıda ağzımdan tükürük sıçradı ve istemeden gözüne geldi. Ama onun için özür dilemiştim.
This was great, except for one thing.
Bu harikaydı... bir tek şey dışında.
Here, this place hasn " t changed one iota except for them fridges down there.
Burası, şu buzdolapları dışında zerre kadar değişmemiş.
You could own this freakin'hotel, except for one thing- - you're black.
Bu lanet otele sahip olabilirsin, ama bir şey var... sen siyahsın.
For now, no one enters this house except CSI.
Gelebilir miyiz?
- Except this one's about killing witches for entertainment.
- Bu kişinin hakkında dışında eğlence için öldürme cadılar.
We've looked everywhere for an allergen that could be causing this reaction... except one place- - inside her.
Alerjeni bulmak için bakmadığımız bir yer kaldı : İçi.
In the hour after the murder, 25 calls originated from this small cell site... all coming from local 702 Area Code phones, all except for one.
Cinayetten sonra bir saat içinde hepsi 702 alan kodlu... 25 arama yapılmış, bu hariç.
Except for one that's gonna happen in this room.
Tabi bu odada bir tane bacak olmazsa.
You can let this half go except for that one.
Bu yarı gidebilir. Şu hariç.
It is common knowledge that the Sioux never dance this foul dance, except for one purpose, and that is war. "
Sioux'ların bu çirkin bir amaç dışında asla yapmadığını herkes bilir, ve bu savaştır. "
I give you this, it's crazy enough to be possible except for one small detail.
Şunda haklısın ; mümkün olabilecek kadar çılgınca... -... küçük bir ayrıntı hariç.
except for you 175
except for us 19
except for me 72
except for her 17
except for 89
except for him 16
except for one thing 106
except for one 63
except for the 24
except for that 35
except for us 19
except for me 72
except for her 17
except for 89
except for him 16
except for one thing 106
except for one 63
except for the 24
except for that 35
except for this 43
this one 1756
this one's on me 62
this one's for you 107
this one's on the house 18
this one's nice 16
this one here 92
this one right here 36
this one is for you 16
this one's my favorite 23
this one 1756
this one's on me 62
this one's for you 107
this one's on the house 18
this one's nice 16
this one here 92
this one right here 36
this one is for you 16
this one's my favorite 23