Except for translate Turkish
8,705 parallel translation
Yeah, except for the fact that I've seen a witch burrow under the ground like a damn gopher.
Evet, bunun yanında cadılardan biri, yer altına yuva yapmış...
We wiped everything clean except for these weapons, which only have Lucas's prints on them.
Arkamızda hiç iz bırakmadık. Bu silahlar hariç. Onların üzerinde de Lucas'ın parmak izi var.
Brown hair, average height, nothing distinctive except for the tattoo of a cougar on her forearm, sir.
Kahverengi saçlı, orta boylarda, kolunun ön kısmındaki bir panter dövmesi dışında ayırt edici bir şey yok, efendim.
Except for your family.
Ailen dışında.
Okay, first of all, I never made your stepmom do anything, except for the time she made me make her eat a peanut MM.
Tamam, öncelikle üvey annene bir şey yaptırmadım ben bir keresinde zorla fıstıklı bonibon yedirmemi istemişti, o ayrı.
Except for that he hated us.
Bizden nefret etmesi dışında.
Except for you. I'm not the bad guy here.
- Burada kötü adam ben değilim.
Except for when you accidentally ran into her?
- Kazara karşılaştığınız zaman hariç mi?
Except for Dwyer Kirke himself.
Dwyer Kirke'ün kendisi hariç.
Except for make a deal with the Devil.
Şeytan'la anlaşma yapmak dışında.
[THREE] Oh yeah, except for the part where you nearly killed us all.
Tabii canım, bizi neredeyse öldüreceğin kısmı saymazsak.
Except for one thing my wife's going to bring down soon, I hope.
Bir şey dışında.Umarım karım birazdan getirir.
You won't hear from me again, except for this letter which I hope...
Bu mektup dışında bir daha benden bir şey duymayacaksınız.
Problem is, this guy had no cellphone, no email, nothing in his house except for an old landline.
Ama sorun şu ki bu adamın ne telefonu ne de e-posta adresi var. Evinde telefon hattından başka hiçbir şey yok.
There's no fate, no magic, no curses, except for one - - my own.
Kader, sihir, lanet yoktur. Biri hariç : Benimki.
Dropped all of her classes, except for one.
Bir tanesi hariç tüm derslerini bırakmıştı.
And I put all your clothes away, except for the ugly stuff, which I donated.
Benim bağışladığım çirkin kıyafetler dışındaki kıyafetlerini kaldırdım.
Well, except for an old tunnel but that's been closed off since the'70s.
Eski tünel dışında tabii. Ama 70'lerden beri kullanılmıyor.
Well, except for your friend Dearing.
Arkadaşın Dearing hariç tabii.
- Well, except for...
- Şey dışında... - Kim?
They have a very popular sunrise service there every morning, no exception, except for the exception that happened on the day Daniels was found there.
Her sabah çok popüler bir gün doğumu ayini düzenliyorlarmış, sadece Daniel'ın bulunduğu gün yapılmamış.
All of his friends have moved out of the neighborhood except for Conner and the Gilroy boys.
Mahalleden tüm arkadaşları taşındı. Connerve Gilroy'un çocukları hariç.
- Yeah. Except for my little Janie here.
Şuradaki kızım Janie hariç.
Yeah,'cause, see, I got most of the rules memorized, except for the... I guess, the new ones we get at the guards'discretion.
Çünkü, bütün kuralları neredeyse ezberledim,... gardiyanların takdirinde olanlar hariç.
You know, anyone could see it except for these guys.
Buradaki adamlar dışında herkes görebilir.
Except for music.
Müzik haricinde.
Sounds innocent enough, except for the part that it's a front for an escort service. They're running a joint investigation right now with the P.A.'s office. Call Vice.
Kulağa masumane geliyor, telekızlık için paravan olduğunu saymazsak.
I mean, except for the larger issues with our government.
Tabii Hükümetimizle ilgili daha büyük meseleleri saymazsak.
Well, that's very generous of you, except for one little thing...
Ne kadar yüce gönüllüsün ama küçük bir pürüz var.
Except for the stupid fence.
Aptal çit dışında bir şey yok.
Except for you, Sheila. "
Sen hariç,'Sheila'
No, I was faithful except for Alison.
Hayır. Alison dışında sadıktım.
Except for my grandpa, and he loved my grandma so much.
Dedem hariç, anneannemi çok severdi.
Uh, except for college, um, which is where we met.
Üniversite hariç. Zaten orada tanışmıştık.
Well, I don't. Except for the one that you had with her 14 years ago.
- Çekmiyor tek ilgilendiğim 14 yıl önceki ilişkiniz.
You know, except for the filth, the impending sense of being buried alive, and the smell of rotten flesh, it's not that bad down here.
Pislik, diri diri gömülme ihtimali hissi ve çürümüş et kokusu hissi dışında, burası pek de fena değil.
Except for February 7th, 2013.
- 7 Şubat 2013'teki hariç.
Every single one of you was gonna leave here except for me.
Ben hariç, herkes buradan ayrılacaktı.
Yeah, except for the money laundering.
Evet kara para aklama hariç.
Yeah, usually, except for the little spider-kids.
Evet, çoğunlukla. Şu örümcek çocuklar hariç ama.
Except for your first entrance.
İlk girişiniz hariç.
Except for no-dairy Gary, I'd say dinner was a hit.
Süte karşı olan Gary hariç, yemek bomba gibiydi.
Except for you, Milton!
Sen hariç, Milton.
Good, except for the thousands of dollars we have to dispute with the insurance company.
İyiydi. Sigorta şirketiyle binlerce dolarlık ihtilafa düşmemiz hariç.
Our father didn't want anybody to know this deep, dark family secret, so nobody did except for you, the most clearheaded member of our family?
Babamız kimsenin bu derin, karanlık aile sırrını bilmesini istemedi. Ailenin en aklı başında üyesi olan senin dışında.
Brooke, it's obvious he has nothing for her except the rise it gets out of you.
Brooke, açıkça belli ki kıza karşı bir şeyi yok. Seni ayaklandırmaya çalışmaktan başka.
Except they're already paid for!
Önceden alınmışlar zaten.
Everything except for this.
Bu hariç her şey.
I would say that was impossible, except..... this is Kate, she's my wife, and she has been dead for over two years.
Ben de bunu imkansız derken lakin bu Kate, kendisi karımdır ve 2 yıldan fazla süredir ölüydü.
Except it's not good for me because I love her.
Bana aferin değil, çünkü ona aşığım.
So this is a typical first year living space um, except that, believe it or not, these gentlemen actually straightened up for you today.
Yani burası tipik bir birinci sınıf yaşama alanı,... bu beylerin aslında bugün sizin için düzene sokulmuş olması dışında. İster inanın, ister inanmayın.
except for you 175
except for us 19
except for me 72
except for her 17
except for him 16
except for one thing 106
except for one 63
except for the 24
except for that 35
except for this one 26
except for us 19
except for me 72
except for her 17
except for him 16
except for one thing 106
except for one 63
except for the 24
except for that 35
except for this one 26
except for this 43
fortune 78
for her 243
formula 39
force 120
fort 29
forrest gump 32
for everyone 132
forget it 5039
forever 1407
fortune 78
for her 243
formula 39
force 120
fort 29
forrest gump 32
for everyone 132
forget it 5039
forever 1407