Except for her translate Turkish
691 parallel translation
She's all dressed for the party except for her gown.
Bu geceki parti için süslendi entarisi hariç.
Except for her to get lost.
Kaybolan şu hanımın dışında.
Except for her.
Onun dışında.
She get so angry with me when I'm with anyone, except for her, my husband and now you.
Onun dışında biriyle birlikteyken bana çok sinirlenir, kocam ve şimdi de sen.
Except for her.
- Evet. O hariç.
Good looking broad except for the marks around her neck.
Boynu etrafındaki izler dışında güzel görünümlü bir kadın.
There was nothing that could be done for her, except wait.
Onun için, beklemekten başka, yapılabilecek hiçbir şey yoktu.
I do homage... for you are king... and all in our kingdom is yours... except that carpet, which I keep for myself.
Senin krallığına... bağlılık yemini edeceğim... artık krallığımızdaki her şey senin... bu halı hariç, onu kendime saklıyorum.
I've no excuse, except a mother's excuse for wanting an impossible ideal for her son.
Oğluna imkânsız bir ideal isteyen annenin mazeretinden başka özrüm yok.
He has her eyes, blue, and when he smiles... he's just like my wife, except for the teeth.
Karım gibi gözleri mavi ; güldüğünde... tıpkı karım, dişleri hariç.
I even bought a thing once for my nose but it kept me awake nights... except once when I almost smothered.
Burnum için, bir keresinde beni boğarak öldürmek dışında her gece ayık tutan bir şey bile almıştım.
He enjoyed every minute of it, except for the time I put a snake in this bed.
Her dakikasından hoşlanmıştı. Yatağına yılan koyduğum zaman hariç.
Tell them anything they want to know, except for you know who.
Bilmek istedikleri her şeyi söyle, - ismi lazım değil - dışındakileri.
There's a cure for everything... except death.
Her şeyin bir tedavisi vardır ölüm hariç.
We'd have wrapped her up except for those two prematures that rattled our eyeteeth.
O iki torpil erken patlamamış olsaydı, işini bitirmiş olurduk.
We sold everything at auction except for one set of Coalport china plates.
Coalport çini seti dışındaki her şeyi açık arttırmada sattık.
one for every man and woman except the six people I named.
İsimlerini söylediğim 6 kişi dışında her erkek ve kadın için bir numara var.
Honey, except for telling you I have money, which I haven't everything else I said, I meant.
Tatlım, sana param olduğunu söylemek dışında, ki yok... ... söylediğim her şey gerçekti.
Each could account for his movements at the time of the murder, each except one.
Cinayet saatinde her birinin yeri belli. Biri hariç.
It is a well-known fact that everywhere except for the British Empire and the USA the income tax can be easily avoided by anyone with income. I pay none
Ingiliz imparatorluğu ve ABD hariç dünyanın her yerinde geliri olan birinin, gelir vergisi ödmemesinin ne kadar kolay olduğunu herkes bilir.
It was all over, except for the lousy bet!
Her şey tamamdı, o pis bahis işi olmasaydı!
I think we're doing pretty well, except for this toothache.
Şu diş ağrısı dışında her şey yolunda gibi.
Everything's perfect, except for that rat of a colonel I'm assigned to.
Her şey mükemmel. Şu Albay denilen pislik herif dışında tabii.
I would do anything for you, Messala except betray my own people.
Senin için her şeyi yaparım, Mesala. Halkıma ihanet etmek dışında.
Except what any girl would do for the man she loves.
Her kızın sevdiği erkek için yapacağı şey hariç.
That's all very well and good, young sir, we should be delighted to let the government use our balloon... except for the fact that there are certain details that are stopping her completion.
Her şey iyi güzel de genç bayım balonumuzun tamamlanmasını engelleyen kesin sebepleri ortadan kaldırdığımızda hükümetin balonumuzu kullanmasına izin vermekten memnun oluruz.
Do you think all the things of the Earth and the heavens have been made for no other reason except we should eat and make money and spawn children and kill and die?
Dünyadaki ve cennetteki her şeyin sadece yemek yemek... para kazanmak, çocuk yapmak, öldürmek ve ölmek için... yapıldığını mı sanıyorsunuz?
'Down with those paws, except for pasta Lustucru.'
Bu pençeler Lustucru Makarnası hariç her şeyi tutabiliyor.'
Anything can happen, except for this.
Her şey olabilir, bunun dışında.
Everything works out for everyone, except me.
Ben hariç, herkes için her şey yoluna girdi. Farkında mısınız bilmiyorum ama, her zaman tek başımayım.
We do what we've always done, except we do it for somebody else.
Her zaman yaptığımız şeyi bir başkası için yapacağız.
All except for your wireless.
Telsizler dışında her şey.
Except I can't do anything about it. But it's not too late for you to square things.
Benim bu konuda elimden bir şey gelmiyor..... ama sizin her şeyi yoluna sokma şansınız var.
Everyone failed, except for Jeoffrey de Peyrac, Count of Toulouse, her husband, whom everyone tried to take from her.
Hepsi başarısız oldular, Kocası Toulouse Kontu Jeoffrey de Peyrac dışında, Ki onu Herkes ondan almayı denedi,
We've checked out everything. It all seems normal except for the absence of any animals.
Hayvan olmaması dışında her şey normal görünüyor.
She thought of everything to stop me finding her. Except for one thing. She had the check-up too.
Ona ulaşmayayım diye, her şeyi düşünmüş bir şey hariç herkes gibi kontrole geldi, üniformasında bir kart vardı.
Has anyone else, except yourself, seen her? Stefan, for instance.
Sizin dışınızda başka birisi, örneğin Stefan, onu gördü mü?
Each player gets six cards, except for the dealer, the player on the dealer's right who gets seven. - On the right?
Her oyuncu altı kart alır ama dağıtıcının yedi kart almaya hakkı vardır.
That's for everything except the saddle.
Buna eyer hariç her şey dahil.
Everything is more expensive, except our labour which they take it for free
Bedavaya satın aldıkları emeğimiz haricinde her şey çok pahalı.
Well, he said it wasn't too hard to talk her into skipping the errands, except for the dress?
Şey, giysiler dışında getir götür işlerini aksatmağa ikna etmenin güç olmadığını söyledi.
I want you to tell me that you know for a fact there's nothing wrong with my daughter except in her mind!
Söylemenizi istediğim tek şey... kızımın sorununun sadece kafasında olduğu!
There is a legend that says it is safe to take home anything from nature, except for one thing - this is called dead man's flourish.
Doğadan aldığınız her şeyin güvenli olduğunu söyleyen bir efsane vardır. Bunun tek istisnası kuş yemişidir.
Well, he said it wasn't too hard to talk her into skipping the errands, except for the dress?
Jane'e elbise dışındakileri boşvermesini söylemiş.
All right, well, there ain't nobody coming round here except for Keechie, and I'll just... I'll give her some of this money here, and I'll tell her to go see my sister Stella.
Peki, o zaman buraya Keechie dışında hiç kimse gelmeyecek ve ben paranın bir kısmını da ona vereceğim ki gidip kızkardeşim Stella'yı ziyaret etsin.
Everything outside the fence they have raised around themselves is so terrifying for them except perhaps in their dreams, when they indulge in fantasies.
Kendi etraflarına çektikleri çitin dışında kalan her şey onlar için çok korkutucu. Tabii ki rüyalarında gördükleri fantezilerden haz almak hariç.
For all contestants, everything is on the house except booze, betting and bawds.
Dikkat! Yarışmacılara her şey müesseseden. İçki, bahis ve kadınlar hariç.
A.J. Henderson commutes every day from Westport except when he has to go to a regional office for a visit.
A. J. Henderson her gün Westport'tan gidip geliyor. Bölgesel bir büroya ziyaret için gitmesinin gerekli olduğu zamanlar dışında.
Emile confessed to everything except for the killings.
Emile cinayetler hariç her şeyi itiraf etmişti.
And, except for a small trust fund for you, Mrs. Clay, he was gonna give it all to charity.
Ve, sizin için küçük bir vakıf dışında, Bayan Clay, her şeyi bağışlayacaktı.
and I'm not going to kill my whoring mother because it's already done, and you can all drop dead, except for Madame Rosa, who's the only thing, person I love.
ve onu, fahişelik yapan annemi, öldürmeyeceğim çünkü bu zaten yapıldı. Sevdiğim tek insan olan, Madam Rosa dışında her şeyi öldürebilirsiniz.
except for you 175
except for us 19
except for me 72
except for 89
except for him 16
except for one thing 106
except for one 63
except for the 24
except for that 35
except for this 43
except for us 19
except for me 72
except for 89
except for him 16
except for one thing 106
except for one 63
except for the 24
except for that 35
except for this 43
except for this one 26
for her 243
for her sake 60
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
for her 243
for her sake 60
here 35434
hermes 98
here we go 9033
hernandez 57
hermano 85
here you go 5858
heroes 83
hercules 220
herbert 132
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620
herbert 132
hertz 45
herring 17
here we go again 374
heroic 33
here goes nothing 99
here comes the sun 21
here comes the bride 39
here it comes 620