Family stuff translate Turkish
356 parallel translation
Family stuff.
Aile toplantısı.
Family stuff.
Aile filan.
Come on, you don't want to hear about stupid family stuff.
Haydi. Aptalca aile sorunlarını duymak istemezsin.
I wanted her to see you. If you go away... ... and not deal with your family stuff, you just- -
Eğer ailenle işlerini yoluna koymadan gidersen...
This sounds like private family stuff.
Bu özel bir aile meselesine benziyor.
There's just some stuff, family stuff, going on.
Bazı ailevi sorunlar var da.
Yeah, well... We all, uh... have family stuff.
Evet, yani ailevi sorunlar.
He's just got all this weird family stuff.
Sadece ailesinin bazı sıkıntıları var.
I had to deal with family stuff.
Ailevi bir kaç sorunla ilgilenmem gerekiyordu.
- Family stuff's always complicated.
- Ailevi şeyler her zaman karmaşıktır.
I got a big box of family stuff when my mom died.
Annem öldüğünde bir sürü eşya kalmıştı.
There's been so much going on with your dad coming home... and family stuff and your constant existence.
Her şey üst üste geldi. Babanın eve dönüşü, aile meseleleri ve senin sürekli varlığın...
I CAN'T. I HAVE FAMILY STUFF.
Aile işlerim var.
Family stuff.
Aile meseleleri.
It's family stuff.
Bir aile meselesi.
Family stuff. I knew his brother.
Ailesiyle ilgili. Ağabeyini tanırdım.
Got some family stuff to take care of.
Halletmem gereken birkaç aile meselesi var.
- No, it's just family stuff.
- Hayır, aile problemleri sadece.
Talk about private family stuff, like I do here, with you?
Benim burada seninle yaptığım gibi ailevi özel konuları mı konuşacak?
He's got family stuff going on.
Ailesiyle ilgili şeyler.
In fact, I think you're making a lot of this stuff up just to... cover your own problems in your own family.
Aslında, bunu sen kendi ailenin sorunlarının üstünü örtmek için yapıyorsun.
Dad bought you all that stuff because you were the boy in the family.
Babam hep sana aldı çünkü sen ailedeki erkek çocuktun.
I thought all that family tree stuff went out with the buffalo.
Soy ağacı gibi şeyler bizonlarla birlikte geçmişte kaldı sanıyordum.
Not long, if I find the right books. Family history and stuff.
Fazla sürmez, istediğim kitapları bulursam.
Get me the stuff on her family, pictures, anything interesting.
Ailesi hakkında her şeyi, resimler, ilginç olan ne varsa bana getirin.
Just stuff about the farm and your family, things like that.
Çiftlik ve ailen hakkında şeyler falan sadece.
I left most of my stuff with the family I've been livin'with.
Bütün eşyalarımı birlikte yaşadığım ailede bıraktım.
Now I got the family and the baby and all that stuff.
Şimdi ailem ve bebek var.
My family, they're irresponsible about that stuff.
Ailem bu konuda biraz sorumsuzdur.
The family can buy a lot of nice stuff for $ 500... Then again, so can I.
500 dolara aileme yeni eşyalar alabilirim ama kendime de alabilirim.
If you'd gone to Vail or if you had been with your family or if you didn't have syphilis and stuff we wouldn't be together.
Sen Vail'e gitseydin ya da siz ailenizle olsaydınız veya senin frengi olayın olmasaydı hep birlikte olamazdık.
So if you were the cause of an accident that will dishonor my entire family then I'm going to kill you and stuff your miserable corpse out the nearest airlock.
Eğer tüm ailemin şerefini yok edecek bir kazaya sebep olduysan seni öldürüp o aşağılık cesedini en yakın hava kilidinden dışarı atarım.
You know, I've always found it amazing how... how much easier it is to really share something with a perfect stranger... stuff that you couldn't even talk to with your friends or family.
Biliyor musun ailenle ya da ardaşlarınla bile konuşamadığın şeyleri yabancı biriyle paylaşmanın bu kadar kolay olması beni hep şaşırtmıştır.
Sir, it was in your locker looking through your personal stuff pictures of your family...
Efendim, dolabınızda özel eşyalarınıza bakıyordu aile resminize...
to a... "stuff" bank called the New York Family Clinic?
New York Aile Kliniği adında "birşey" bankasına.
All the heavy stuff... death, love, marriage, family.
Önemli şeyler. Ölüm, aşk, evlilik, aile...
It just unleashed some stuff that I've been dealing with in my family.
Ailemde uğraştığım bazı sorunlar geldi aklıma.
Gotta wear a nice shirt, do that get £ to £ know-you stuff, talk about your family.
Güzel bir gömlek giy. Birbirini tanımaya çalış. Ailenden söz et.
So what else do you need to know? Stuff about my family or where I'm from?
Daha başka ne bilmek istersiniz... ailem hakkında bilgi ya da nereden olduğum mu?
It's not family stuff.
- Ne peki?
We'll still see each other at... family funerals and stuff.
Birbirimizi aile cenazeleri gibi toplantılarda göreceğiz.
It's just, like, family and cake and stuff like that.
Bütün aile burada, pasta falan.
When I lost my mother, I did dumb stuff, like lying to my family and staying out all night.
Ben annemi kaybettiğimde öyle aptalca şeyler yaptım ki. Aileme yalan söylemek ve sokakta sabahlamak gibi.
I was going through some stuff after my mother died and, um, it's just an old family keepsake and I wanted you to have it.
Annem öldükten sonra eşyaları topluyorum eski bir aile yadigarı senin olsun istedim.
People kill over that stuff their family and friends.
İnsanlar o malzeme yüzünden ailesini arkadaşlarını öldürüyor
EVERYONE IN YOUR FAMILY ALWAYS HAS TO KNOW ABOUT OUR PRIVATE STUFF.
Ailendeki herkes bizim özel hayatımız hakkındaki şeyleri bilmek zorunda değil mi?
About your heart and stuff. Your family.
Sende ve ailende kalp rahatsızlığı var mı diye sordu.
And this one family, the mother of this girl, she kept saying how her daughter could hear her when she spoke to her, and that she's probably having dreams and stuff like that.
Ve bir aile, kızın annesi, Onunla konuştuğunda kızının duyduğunu söylüyordu. Ve muhtemelen rüyalar falan görüyordur.
Damn, I miss out on all the best stuff in this family.
Kahretsin, ailedeki en iyi şeyleri kaçırmışım.
Wives and family and stuff?
- Eş, aile ve başkaları gelebilir mi?
Why does all this bad stuff keep happening to my family?
Neden bu berbat olaylar hep benim ailemi buluyor?
stuff 485
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
family 1231
familiar 66
family is everything 18
stuffed 27
stuffing 22
stuff happens 27
stuff like that 238
stuff it 26
stuff and nonsense 20
family 1231
familiar 66
family is everything 18