English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Family dinner

Family dinner translate Turkish

698 parallel translation
Doctor, I'm having a family dinner tonight to celebrate what happened.
Doktor, olanları kutlamak için akşam aile arası bir yemek daveti veriyorum.
There was a big family dinner
Büyük bir aile yemeği vardı.
Elmer, let's try and have a pleasant family dinner.
Elmer, ailecek bir yemek yiyelim hadi.
On the eve of Yom Kippur, the most sacred of all Jewish holydays, many Jews traditionally have a family dinner before the fast begins.
En kutsal Yahudi bayramı olan Kefaret Bayramı arifesinde çoğu Yahudi ailesi geleneksel olarak ailecek yemek yer.
Couldn't you invite me to a family dinner?
Aile yemeğine beni de davet eder mi?
Having a nice family dinner.
Ne hoş bir aile yemeği.
It's our last family dinner for six weeks... but I promised myself I wouldn't cry.
Bu, 6 hafta sonraya kadar bizim ailecek son akşam yemeğimiz ama ağlamayacağıma kendime söz verdim.
Family dinner tonight.
Aile yemeği bu gece.
We're gonna have a nice family dinner.
Güzel bir aile yemeği yiyeceğiz.
We're having this bachelor and his whole family for dinner.
Bu akşam bu genç delikanlı ve ailesi yemeğe davetliler.
The rest of the family are at dinner.
Aile ise akşam yemeğinde.
You made me late, and I ain't gonna put off my Sunday dinner any longer messing around in a family squabble.
Zaten geç kaldım. Aile meseleniz yüzünden pazar yemeğimi daha çok geciktiremem. Çıkın dışarı.
I've asked the family to dinner tonight at 7 : 30.
Aileyi bu gece saat 7.30 da yemeğe çağırdım.
Well, this is the beginning of a vacation we've all looked forward to, and I'm sure we'll all enjoy our holidays more knowing we've helped some unfortunate family who'd have had no Christmas dinner without this basket.
Bu, hepimizin uzun süredir gelmesini beklediği bir tatilin başlangıcı. Bu sepet olmasa, Noel yemeği bulamayacak olan talihsiz bir aileye yardım ettiğinizi bilerek tatilinizi daha güzel geçireceğinize eminim.
No, please. Anne says you must have dinner with us tonight just the family and you and Guy.
Bu akşam yemeğe gelmelisiniz.
The family's at dinner.
Aile yemek yiyor.
But it's rare now that we have dinner as a family.
Ancak artık nadiren ailecek akşam yemeği yiyoruz.
Showers fall outside as the family has a humble dinner
# Aile mütevazı bir akşam yemeği yerken Dışarıda yağmur çiseliyordu # Telaş içindeydi Buruk yürekleri
Can I have dinner with your family starting tonight?
Bu geceden başlamak üzere ailenle yemek yiyebilir miyim?
If you're not in here in 10 seconds, your dinner will go to your family : The hogs!
On saniye içinde burada olmazsan, yemeğini ailene atacağım : domuzlara!
I'm going to have Christmas dinner with my family.
Ailemle Noel yemeği yiyeceğim.
I'm having dinner with my family.
Ailemle akşam yemeğine gidiyorum.
It's a perpetual circle and the dead's place at the dinner table with their picture in front
Hiç durmayan bir sirk. 'What a family! 've öndeki resimleriyle... ölümün yemek masasındaki yeri.
My family used to eat dinner there 25 years ago.
Ailem 25 yıl önce orada yerdi.
Just family. You, me, April, nice quiet dinner, bottle of champagne, domestic would've been fine.
Aile arasında sen, ben, April, huzurlu bir yemek, bir şişe şampanya, ailecek hiç fena olmazdı.
We suspect that information is traded as well... gathered from some officer during... the family's gefilte fish dinner.
Şüphelendiğimize göre, ailelerin evinde balık yerken... subaylardan edinilen bazı bilgiler de karşı tarafa sızdırılıyor.
I'm gonna take the family out to dinner with this?
Bununla ailemi nasıl yemeğe götüreyim?
Gee, Al, if you could stagger home without spilling the juice, that would be dinner for the family.
Al, meyve suyunu dökmeden eve ulaşmayı başarabilirsen bu, ailen için akşam yemeği olabilir.
No, I am eating dinner with you... and your family.
Hayır, seninle yemek yiyeceğim. Ve senin ailen ile.
You appear at his side out of the blue, stay at his house, have dinner with his family.
Onun keyifli yanına denk gelmişsin. Onun evinde kalmak, ailesiyle birlikte yemek yemek...
And call my family. I'd like them to have dinner with me tonight.
Bu gece onlarla akşam yemeği yemek istiyorum.
Charlie invited me to dinner to meet his family.
Charlie beni ailesiyle tanıştırmak için davet etti.
Bring home your poor Portuguese girlfriend for dinner, shake up the family a little.
Eve fakir Portekizli kız arkadaşını akşam yemeğine getirmek aileni biraz tartaklamak.
We're gonna get a nice picture like that eight family, and then we're going to dinner!
Ama ben peçeteden şapka yapmayı asla öğrenemeyeceğim.
Then they'll say, "Let's invite that Healy family over for dinner."
Ve sonra diyecekler ki, "Hadi, Healy Ailesini akşam yemeğine davet edelim."
Time you come over to the house, have dinner, meet the family.
Evime yemeğe gelme ve ailemle tanışma zamanın.
I don't know why but you're invited to dinner at 7 p.m. at the home of the Hartmann family.
Neden bilmiyorum ama, akşam saat 7 de Hatmann ailesinin evlerinde verecekleri akşam yemeğine davet ediliyorsun.
It was like having dinner with a family of ghosts.
Hayaletler ailesiyle bir akşam yemeği gibiydi.
Bob Cratchit, would you and your family care to join us for a little turkey dinner on this fine Christmas Day?
Bob Cratchit. Bu güzel Noel gününde ufak bir hindiyle size katılmamızın sakıncası var mı?
Why didn't you take him to your family's for dinner?
Öyleyse onu kendi ailenin yanına götürseydin.
Last Chinese New Year, we had Auntie Lindo's family to dinner.
Bir önceki Çin yılı başında, Lindo teyzenin ailesini yemeğe almıştık.
i was wondering if you and your family would like to come over for dinner tonight.
Bu akşam ailenle birlikte yemeğe gelmek ister misin?
what's the problem? i'm inviting your family to dinner.
Seni ve aileni akşam yemeğine davet etmeye çalışıyorum.
I've asked you about your music, I've asked you about your family... I've asked you about your children, what you had for dinner... I've asked you what you do when you go to a movie.
Müziğinizi sordum, ailenizi sordum çocuklarınızı, akşam yemeklerinde ne yediğinizi sinemaya gittiğinizde ne yaptığınızı sordum.
Tell me. What do you think was the purpose of the confrontation that your father had with his family before dinner last evening?
Söyler misiniz Bay Lee, sizce babanızın o gün akşam yemeğinden önce aileyi karşı karşıya getirmekle amaçladığı şey neydi?
Yes. Lloyd's mother and his brother's family are coming for dinner.
Lloyd'un annesi ve kardeşleri yemeğe geliyorlar.
Dear God, please bring luck to our family we are happy to have God in our hearts and thank you so much for this terrific dinner and thank you again for bringing our family together with happiness.
Sevgili Tanrım, lütfen ailemize şans bahşet kalbimizde Tanrının olmasından dolayı çok mutluyuz ve bu mükemmel yemekler için sana şükrediyoruz ve sana ailemizi mutlulukla bir araya getirdiğin için tekrar şükürler olsun.
My family's holding dinner until 7 : 30.
Ailem yemeği 7 : 30'a kadar bekletiyor.
When he was 30, he strangled five family members over Thanksgiving dinner, and then watched the Detroit-Green Bay game.
Otuz yaşındayken, Şükran Günü yemeğinden sonra ailesinden 5 kişiyi boğarak öldürmüş ve sonra oturup Detroit-Green Bay maçının dördüncü çeyreğini izlemiş.
I hope, my dear, you have ordered a good dinner today, because I have reason to expect an addition to our family party.
Umarım bugün iyi bir akşam yemeği hazırlanmasını emretmişsinizdir, hayatım. Zira yemekte ailemize bir kişinin daha katılmasını bekliyorum.
I travel three thousand miles to sit down at the dinner table with my family, and what do we talk about?
5000 kilometreyi ailemle.. ... yemek masasına oturmak için aşıyorum. Ne konuşuyoruz dersiniz?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]