English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Family too

Family too translate Turkish

1,372 parallel translation
I lost my family too.
Ben de ailemi kaybettim.
I guess you walked out on your family too.
O halde sanırım sen de aileni hiçe saymışsındır.
I'm just saying that we could be your family too.
Sadece biz de senin ailen olabiliriz diyorum.
They're my family too.
Onlar da benim ailem.
They are my family too.
Onlar da benim ailem.
- Family too -
... aile başka bir dert...
But I want you to know that I have a family too, you just remember that.
Ama bilmenizi isterim ki benim de ailem var, sadece bunu bir düşünün.
- Family too -
... aile başa bir dert...
But your family too. Dude, we still have no idea who the killer is.
Ahbap, hala katil kim bilmiyoruz.
But you know you're always partof my family too, right?
Ama her daim ailemin bir parçası olduğunu biliyorsun, değil mi?
Bunch of bitchy little girls. - Family too -
Bir gurup oynak kız gibidir.
These men, these men of honour, they too are my family.
Bu adamlar, bu onurlu adamlar benim için aileden öteler.
I got to the family, too.
Ben de ailesini buldum.
Ricky and kara had a family, too.
Ricky ve Kara'nın da bir ailesi vardı.
Do you... is it just about me, or is it about my family, too? My... my friends?
O sadece benimle mi ilgili, yoksa ailemle de ilgili mi?
And Mike and Jan fold their hands every night before chow and talk about how we're family, but your family's got too many secrets.
Mike ile Jan her gece yemekten önce el ele tutuşup nasıl bir aile olduğumuzdan bahsediyorlar fakat senin ailenin hep sırları var.
In seven months, I'm gonna have a family, too.
Yedi ay sonra benim de bir ailem olacak.
Uh, friend of the family's kid is staying with us for while, and I think maybe I've been paying a little too much attention to him and not enough to Bryan.
Aile dostumuzun oğlu bir süre bizimle kalacak. Belki de ona çok fazla zaman ayırıyorumdur. Bryan'la yeteri kadar ilgilenememiş olabilirim.
Did he lock you out of the files, too? He did. - It's my mistake, I let it go on too long, but he's family.
- Bu benim hatam, çok uzun süre devam etmesine izin verdim, ama o aileden biri.
Said that when she chose vanity over family, it was too much for her to handle.
Kendini beğenmişliği ailesine tercih etmesinin, kaldırabileceğinden fazla birşey olduğunu söyledi.
You're part of this family, too.
Sen de bu ailenin bir parçasısın.
No, the whole family, sadik, too, every tuesday.
Bütün aile için. Sadik de buna dahil. Her Salı.
I treat my family in this way too.
Aileme de bu şekilde davranıyorum.
- I've got a family here too, Dad.
- Burada da ailem var, baba.
And when she cheated on you, and when she wrecked our family, i bet she wanted you to drop that, too.
Seni aldattığında ve ailemizi mahvettiğinde, eminim senin de onları unutmanı istemişti.
You're all too happy, you keep yelling "Family!"
- Harika. - Stan, bunu hiç konuşmamaıştık...
I left my family once, too.
Ben de ailemi bir kere terk ettim.
Corrine, I've got my family hiding too.
Corrine, benim ailem de saklanıyor.
You're too busy saving utter and complete strangers. You treat your family like they're in the backseat.
Yabancıları kurtarmakla o kadar meşgulsün ki ailene ikinci sınıf muamele yapıyorsun.
... and family, too... - Is that your mom again?
Yine annen mi arıyor?
If it is not too forward of me to ask, exactly what denomination is your family?
Sormamda bir sakınca yoksa, ailece hangi mezhebe bağlısınız?
I guess your family's beengoing through a hard time, too.
Sanırım senin ailen de zor anlar yaşıyor.
This family has had way too much space.
- bu aile de yeterince yer var.
He and his family die too. Ames dies.
Ve o ve ailesi de ölürler.
Now, clearly all of you, her family and friends, you revel in your appreciation of her every day, but me, well, I've spent a lot of my time, too much time...
Pekala, pek çoğunuzun ailesi ve arkadaşları var, onların varlıklarından hergün zevk alıyorsunuz, ama ben, şey, ben zamanımın çok fazla bir bölümünü...
And it was hard for me, too, as I grew up in the shadow of my father... and the immensely wealthy family he worked for.
Çalıştığı aşırı zengin ailenin ve babamın gölgesinde büyümümek benim için de zordu.
And even if your dad did insert himself a little too much into our family.
Her ne kadar baban kendini ailemizin içine biraz fazla dahil etmiş olsa da.
... family, too...
... aile başka bir dert...
This family is yours too.
Bu aile, sizin ailenizdir.
... Family, too...
... aile başka bir dert...
... family, too... is that your mom again?
... aile başka bir dert... Yine annen mi arıyor?
Clare, maybe Priscilla killed someone precious to you, but Priscilla had her family killed by Yoma, too.
Clare. Priscilla senin için çok değerli olan birini öldürmüş olabilir. Ama Priscilla, Yoma'lar yüzünden ailesini kaybetmiş...
I know because i've lost family, too.
Biliyorum çünkü ben de ailemi kaybettim.
For a very long time I blamed my entire family for leaving me locked up in that... where I grew up. - Too bad.
Uzun zamandır, benim büyüdüğüm yerde tıkılıp kalmama neden olan. ailemi suçluyordum.
Of course. Mm-hmm. I too have a family.
tabi ki. benimde bir ailem var.
My family hated elvis too... especially the ones who thought he ripped off black music.
Ailem de Elvis'ten nefret ediyordu. Onun zenci müziğiyle, kendilerini kandırdığını düşünüyorlardı.
The family contacted the Australian authorities after too much time had passed.
Aile, uzun zaman sonra Avustralya yetkilileriyle irtibata geçti.
Well, I'm trying to persuade my brother to celebrate Christmas with his family in there, too.
Noel'i ailesiyle kutlaması için, kardeşimi de ikna etmeyi deniyorum.
I'm a family man, too.
Benim de ailem var.
Your friends and family can use it, too.
Bundan dostlarınız ve aileniz de yararlanabilir.
You are disturbing my friends and even my family but it's too late now to come begging for favors.
Arkadaşlarımı rahatsız ediyorsun ve hatta ailemi de. Ama iyilik için yalvarma saatini çoktan geçti.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]