English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Fat boy

Fat boy translate Turkish

405 parallel translation
- Come on in, fat boy.
- İçeri gir şişko.
- Keep your medals on, fat boy.
- Sen madalyalarına bak şişko.
Listen, fat boy, where are my exhibits?
- Beni dinle şişko çocuk, cesetlerim nerede?
Where were you, fat boy?
- Neredeydin, şişko?
- Come on, fat boy, on your feet.
- Hadi, şişko çocuk. Ayağa kalk.
Oh, that's the giant and the fat boy.
Onlar dev adam ve şişman çocuk.
You're a little fat boy with wings and a bow and arrow, and I'm very fond of you. Mmm.
Sen kanatları, bir yay ve oku olan, ufak şişman bir oğlansın ve sana bayılıyorum.
Come on, fat boy!
Hadi, şişko!
How about that, fat boy?
Sen. Sen onu durdurmak zorundasın.
- Carry the bags, fat boy.
- Hey şişko çocuk, çantalarını taşısana.
Looks like you're gonna owe us some money, fat boy.
Bize borçlanacaksın gibi tombulum.
You ´ re a fat boy.
Sen şişko bir çocuksun.
Fat boy isn't on guard.
Şişman çocuk nöbette değil ki.
" You take it from Fat Boy.
" Bunu Fat Boy'dan alıyorsun.
- Where are we going, Fat Boy?
- Nereye gidiyoruz Fat Boy?
First, Fat Boy's gonna take you to the motel... where he gonna give it to you the same way he's been giving it to the public for 25 years.
Önce Fat Boy seni 25 yıldır insanları becerdiği şekilde seni de becereceği otele götürecek.
- Then where are we going, Fat Boy?
- Sonra nereye gideceğiz Fat Boy?
Then Fat Boy's gonna take you to that great big used car lot in the sky.
Sonra Fat Boy seni dünyanın en büyük ikinci el araba pazarına götürecek.
Come on, Fat Boy!
Haydi Fat Boy!
Even the fat boy will do what we want once we zap him.
Bunu kullandığımızda o şişko bile istediğimizi yapacak.
Come on, fat boy.
Hadi. Şişko çocuk.
Come on, fat boy.
Hadi, Seni şişko.
Fat boy.
Şişman oğlan.
The fat boy should be over today, so you might find Chain Home Station interesting.
Şişman çocuk bugün orada olacak, Chain İstasyonunu ilginç bulacaksın.
I mean, maybe the fat boy's running low on fighter pilots too.
Şişman çocuklar pilotlara da alçak uçuş yapıyorlardır belki.
If the fat boy does that, it means he's quitting the battle of fighter pilots.
Eğer şiiman çocuk bunu yaparsa, bu onun hava savaşından çekildiğini gösterir.
Better than you'll ever be, fat boy.
Üstelik senden daha iyi, yağ tulumu!
- Get out of the road, fat boy, before you get run over.
- Yoldan çekil şişko, ezileceksin. Gel bakalım.
One word out of you, fat boy, and you eat your mask.
Senden çıkan bir söz, şişko ve maskını yersin.
What a fine, fat boy you are, Jack.
Sen ne güzel yağlı bir çocukmuşsun, Jack!
Shoot it, fat boy.
Şu at, şişko çocuk!
Come on, fat boy.
Gel, şişko. Gününü gör.
Pay attention, fat boy.
Dikkat et tombul.
What is the fat boy trying to do?
Şişman çocuk ne yapmaya çalışıyor?
You fat boy!
seni şişman çocuk!
Fat Boy.
Şişko çocuk.
I can preserve the excess with Fat Boy here.
Ben buradaki fazlalıkları şişko çocukla koruyabilirim. İnan bana.
I want you to light Fat Boy.
Şişko Çocuk'u ateşlemeni istiyorum.
Fat Boy looked like a miracle to the local Zambus.
"Şişko Çocuk" yerliler için bir mucize gibiydi.
I remember I danced with a tall, dark boy... with curly hair... and a little short one with freckles... and a big fat blond one who sang in my ear.
Uzun boylu, kıvırcık saçlı ve esmer biriyle dans ettiğimi sonra çilli ve kısa boylu biriyle ve kulağıma şarkı söyleyen iri yarı ve sarışın biriyle dans ettiğimi hatırlıyorum.
Boy, I'm telling you, lug the fat poodle lug the tomato plant, now lug this.
Ah, lafımı duyun, önce şişman kanişi taşı sonra domates bitkisini taşı, şimdi de bu.
Boy! What fat books.
Vay, ne çok kitap var böyle.
I added king-sized flippers so it could carry a heavy load... even a fat one.
Ona büyük boy paletler ekledim, artık daha ağır yükleri taşıyabilir hatta şişmanları bile.
All right, fat boy, dead or alive, let me tell you something. Maybe you are a legend - a tin god.
Roger, hile yapıyorlar.
Then what's with the thanks, fat boy?
Frank.
That's pretty fat there, ain't it, boy?
Bu biraz şişkince evlat, öyle değil mi?
My boy, your hat is much thicker with fat!
Senin şapkan daha beter oğlum!
Well, if it isn't fat, stinking billy goat Billy-boy in poison.
Bu bizim şişko, leş gibi kokan teke Billycik değil mi?
I'm fat where a woman should be fat, not skinny like a boy!
Bir kadının olması gerektiği kadar kiloluyum ben, bir oğlan gibi sıska değil!
College boy meets hooker, parents panic, fat fees for you!
Üniversiteli oğlan fahişeyle tanışır aile paniğe kapılır, paralar size akmaya başlar!
You, fat boy.
Mankafa!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]