English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / Finish him

Finish him translate Turkish

1,466 parallel translation
That'll finish him.
Bu onu bitirecek.
So what do you want me to do, put a pillow over his face, finish him off?
- Peki, ne yapmamı bekliyorsun! Suratına yastık koyup işini bitirmemi mi?
Ronnie into a junkyard in order to finish him... because Ronnie knows about both wives.
Ronnie'yi bitirmek için bir hurdalığa çağırır... çünkü Ronnie'nin iki eşten de haberi vardır.
Finish him!
Bitir onu!
Finish him.
Bitir onu.
- This time I'll finish him.
- Bu kez onun işini bitireceğim.
- Finish him?
- İşini bitirmek mi?
Finish him off, Sam.
Bitir artık Sam.
Finish him, Jimmy!
Bitir işini, Jimmy!
Finish him off.
Bitir onun işini.
Finish him, Jimmy.
Bitir işini, Jimmy.
Finish him!
Bitir işini!
Come on now. Finish him.
- Bitir onun işini.
Bravo, now finish him...
Harika, şimdi bitir onun işini.
Finish him.
Bitir işini.
Let me finish him.
Ben öldüreyim.
For God's sake, Miho, finish him.
Tanrı aşkına Miho, işini bitir.
Finish him, Stas
Bitir onun işini, Stas
Get up, when he falls down, you must finish him
Ayağa kalk, o düştüğünde, işini bitirmek zorundasın
Finish him.
Öldür onu.
If I don't finish him today I will have my moustache shaved off.
Ben de bugün senin işini bitirmezsem bıyığımı keserim!
Let's just go finish him off.
Gidip isini bitirelim hadi.
- Finish him.
Öldür onu.
Finish him... off...
Öldür onu.. bitir işini...
Finish him off. Then get rid of the body. Take care of it.
İşini bitirmemizi ve cesetten kurtulmamızı.
And then he ended up in the stairwell for the manager to finish him off?
Otel müdürü merdivende ikinci darbeyi mi vurmuş?
The blood runs all the way back to the house which means the killer followed him down here to finish the job.
Kan izleri evden ta buraya kadar devam ediyor. Katil onu izlemiş ve burada işini bitirmiş. Bir şey gören olmuş mu?
Then he has to finish the story, which means we need to help Paige help him.
Sonra hikayeyi bitirmek için vardır, biz Paige ona yardımcı olmak için gerekir anlamına gelir.
- Let him finish!
Bırak bitirsin!
I will remind him once i finish his errands.
Bahsetmedi, ama bana verdiği işi... bitirir bitirmez bunu ona hatırlatırım.
I stayed so I could finish putting together this robot for him.
Onun için aldığım robotu birleştirmek için gitmedim.
Let me finish talking to him and he's all yours.
Bırak ben konuşmamı bitireyim sonra hepsi senindir.
- Would you shut up and let him finish?
- Çeneni kapa da adam devam etsin.
Let him finish.
Bırak bitirsin.
You mean you let him finish the knobjob?
Yani işini bitirmesine izin mi verdin?
Why don't we finish these off... crack this open, give him time, then go there and say hello?
Neden bunları bitirip, şunu da açıp oraya gitmiyoruz?
And that I should go back, finish my date... and meet him at the corner of 73rd and Central Park West.
Sonra geri döndüm, randevumu bitirdin... ve onunla 73 Cadde'de Central Park'ın batısında buluştum.
But even if it isn't, if it's only lust or desperation or neurosis I know that if I promise to finish with him, I'll break that promise.
Değilse bile, sadece şehvet veya çaresizlik veya nevroz olsa bile ondan ayrılmaya söz versem de o sözü tutamam.
- He didn't finish but I got him between the quarter pole and the half-mile pole.
- Ama bitirmedi ki ama onu çeyrek mil ve yarım mil işaretleri arasında ölçtüm.
- Mom, let him finish.
- Anne, bitirmesine müsade et.
Let him finish it.
Bitirelim işini.
I'm not meeting him till 3 : 30, I can finish by then.
3 : 30'a kada buluşmuyorum onla, O zamana kadar bitirebilirim.
Rabbit, let him finish, please.
Tavşan, bırak sözünü tamamlasın.
Finish him off, that's it.
Onun işini bitir, bu kadar.
I do not want him to finish, but the heat goes away.
Bitmesini istemiyorum, ama Sıcaklar gidiyor.
Now go and call the elevator up while I finish talking to him
- Tamam, ben asansörü yukarıya getireyim...
- First I have to finish with him.
- Önce onunla işimi bitirmeliyim.
Silence him, and let's finish this quietly.
Onu sustur, ve bu iş sessizce kapansın.
I then handed him my notes, and told him... ... to finish what I had started, if something happened to me.
Daha sonra da, notlarımı verip, bana bir şey olursa başladığım işi bitirmesini söyledim.
- Let him finish.
- Sözünü bitirsin.
Wife hit him... let the electricity finish the job.
Karısı önce kafasına vurmuş sonra elektrikle işlemi tamamlamış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]