Get happy translate Turkish
1,638 parallel translation
You don't get happy accidents in Photoshop.
Photoshop'ta hoş hatalarla karşılaşmazsınız.
Don`t get happy.
Boşuna umutlanmayın.
Next time you running low, you'll get happy.
Bir dahaki sefere benzininiz azalırken, mutlu olursunuz.
We get happy that we are safe and then instead of fighting against the situation we start to adjust with it.
Güvende olduğumuza seviniyoruz ancak sonra olanlara karşı mücadele etmek yerine kendimizi alıştırmaya başlıyoruz.
Because that's how you get happy - leading an honest life no matter what your life's like beside.
Çünkü ancak böyle mutlu olursun : Hayatın nasıl olursa olsun dürüst bir şekilde yaşayarak.
You never saw a colleague get a happy ending before?
Daha önce mutlu sona ulaşan bir meslektaşınızı görmediniz mi?
According to narco, Happy had epinephrine in his trailer, which is probably what he was trying to get to in round 2.
Narkotiğe göre, Mutlu'nun karavanında epinefrin varmış, Bu da onun büyük ihtimalle üçüncü raunda geçmek istediğini gösteriyor.
So the field tracheotomy buys Un-Happy enough time to get the epi.
Yani orada yapılan trakeostomi, Mut ( suz )'ya epinefrini alacak zamanı kazandırdı.
She was so happy to get her driver's license.
Ehliyetini aldığı için çok mutluydu.
When I went out to get the paper- - ly thinking of making you happy- - gaby, where's my dog?
Gazeteyi almak için dışarı çıktığımda.. Beni mutlu eden tek şey.. Gaby, köpeğim nerede?
When I get his makeup on, he's gonna look almost happy.
Makyajını yaptığımda neredeyse mutlu görünecek.
It's a difficult thing to find such a happy medium... between the moisture needed to grow beans, and the absolute dry heat truly needed to get dry coffee.
Hem taneciklerin büyümesi için gerekli olan nemin olduğu hem de kuru kahve elde etmek için gerekli kuru sıcağın olduğu bir ortam bulmak oldukça zordur.
- No. I was just happy to get some sleep.
Uyuyabildiğim için seviniyordum.
When I think about how it camefrom your heart and your mind... it makes me so happy to knowthat I found you... and that I get to beyour wife.
Tüm bunların senin kalbinden ve zihninden geldiğini düşündüğümde,... seni tanımam ve karın olacak olmam nedeniyle kendimi çok mutlu hissediyorum.
Oh, I get you back, and I'm so happy.
Sana döndüm ve çok mutluyum.
Look, before you get all trigger-happy again, -... let's be rational.
Bak, o tetiği tekrar çekmeden önce, biraz mantıklı olalım.
If you were miserable and you wanted to get happy again, where would you go?
Gündemimizdeki son noktaya geldik.
If you so happy you getting a new coach, how come I no get a handshake or a single "Hello, Coach Lorenzo"?
Yeni koçunuz olmasına madem bu kadar sevindiniz neden kimse elimi sıkıp "Merhaba, koç Lorenzo" demiyor? Merhaba, koç Lorenzo.
If you could get that going for dessert, that would make a working man happy.
Yemeğin ardından bir tatlı olması evin babasını çok mutlu ederdi.
And I realized why she was so happy all the time, and then, why she was so angry when she didn't get what she wanted.
Ve neden onun her zaman mutlu olduğunu anladım,... ve sonra da, istediklerine sahip olamadığında neden o kadar sinirlendiğini.
Whenever the drops fall, it reminds me of everything I lost and ain't gonna get back. Happy?
Ne zaman bir damla yağmur düşse, bu bana kaybettiğim ve geri alamayacağım şeyleri hatırlatır.
I'd really like help him get back the one job in the world that makes him truly happy.
Onu dünyada gerçekten mutlu eden tek işi alması için ona yardım etmek istiyorum.
No, Miho hasn't accepted us yet, this way even if we get married, we won't be happy.
Hayır, sen henüz bizi kabul etmedin hal böyleyken evlenirsek asla mutlu olamayacağız.
I'm quite happy to get a taxi.
Bir taksiye binsem daha iyi olurdu.
I'm quite happy to get a taxi.
Taksi tutsaydın daha memnun olurdum.
I'm happy I did come back,'cause now I get to rebuild my city.
Geri döndüğüm için mutluyum. Şimdi şehri yeniden inşa ediyoruz.
I'll be happy to pick up dinner I was just on my way out to get those books you ordered
Aksam yemeğine çıkartmaktan mutlu olurum İstediğiniz kitaplar yolumun üzerindeydi
Oh, so you didn't get slap-happy on her when she decided she wasn't into the swastika thing?
Gamalı haç şeyine girmemeye karar vermesini umursamadın mı?
I would be so happy to get a sign from you.
Senden herhangi bir işaret alabilirsem, çok mutlu olurum.
If you don't like needles, I'd be happy to get a hold of your urine.
İğnelerden hoşlanmazsanız, biraz idrar örneğinizi almakta beni mutlu eder.
How do they get a smile, feel happy when they cry?
Nasıl bir gülümseme bu, ağladıkları zaman mutlu oluyorlar?
Won't you be happy if I just get into eighth grade?
Sekizinci sınıfa hemen geçmem seni mutlu etmeyecek mi?
Some will be happy and others will get collared.
Bazıları mutlu olacak, bazılarının ise yakasına yapışılacak.
Either you're genuinely afraid I'm gonna make him miserable, or you're afraid I'm gonna make him happy, or you simply can't stop screwing with anything that moves. It doesn't really matter because, whatever the reason, you'll only get worse.
Ya gerçekten de onu mutsuz edeceğimi düşünüyorsun ya da onu mutlu edeceğimi ya da sadece hareket eden herkesle uğraşmaktan kendini alamıyorsun.
It doesn't matter when they get married as long as they're happy.
Mutlu oldukları sürece ne zaman evlenecekleri önemli değil.
Of course, Miguel was perfectly happy to get a continuance.
Elbette Miguel başka bir güne bırakılmasına müthiş sevindi.
- Pregnancy? Oh, well, this is a real fine way to get the happy news.
Müjdeli haber getirmek için gerçekten garip bir yol.
All we get is this happy day fucking horseshit from Miss cuntlips'fourth-grade class.
Ama tüm aldığımız dördüncü sınıf öğrencisi, Bayan Köfte dudaktan bir mektup.
If Marines could get what they need when they need it, we would be happy, and we wouldn't be ready to kill people all the time.
Denizciler, istedikleri zaman istedikleri şeyi alabilselerdi mutlu olurlardı ve her an insanları öldürmeye hazır olmazlardı.
I'll be happy to answer your questions once you've read the brief, but for now, why don't we all go back out to the lobby where hot cocoa is waiting,'cause it's about to get very cold in here.
Şimdi, siz belgeleri okuduktan sonra bütün sorularınızı cevaplamaktan memnun olacağım, ama şimdilik, hepimiz lobiye dönelim. Orada bizi sıcak çikolata bekliyor, çünkü birazdan burası çok soğuk olacak.
I think we're finally gonna get the chance to meet him, and I'm actually happy about that.
Eninde sonunda onu zaten tanıyacaktık, ve şu an gerçekten mutluyum.
I'm leaning into the fear to get a happy ending.
Mutlu sona ulaşmak için korkularımın üstüne gidiyorum.
i was happy to get you breakfast because daniel asked me to, but i work for daniel.
Daniel istediği için sana da kahvaltı getirdim. Sadece Daniel için çalışıyorum. Neyse.
I was happy to get your letter and the invitation.
Mektup ve davetiyeni aldığımda çok mutlu oldum.
Ya get your prayers from a Happy Meal?
Artık Fransızca mı dua ediyorsun?
If you're still not happy, get your ass somewhere else.
Eğer hala mutlu değilseniz, başka yere gidin.
I'll never get my happy ending, - and that's just... - Life.
Asla mutlu sonumu bulamayacağım ve sonrasında gelecek şey sadece...
Get some info out of him first. Before we send him to the happy hunting grounds.
Mutluluklar ülkesine göndermeden önce de biraz bilgi almaya çalışalım.
And if you could just get inside there, you'd be happy. Forever.
Şayet o yerin kapısından içeri adımınızı atabilirseniz, sonsuz mutluluğa erişirsiniz.
We are going to get married ma'. I have more good news, one that will make you really happy. -
Evlenicez anne İyi haberlerim bitmedi çok mutlu olacaksın
- It's happy hour. You can get two for one.
Tebrikler, bir fiyatına iki tane alabilirsiniz.
happy birthday to me 40
happy anniversary 255
happy mother's day 31
happy to be here 18
happy halloween 164
happy birthday 2865
happy 1779
happy birthday to you 470
happy father's day 24
happy valentine's day 135
happy anniversary 255
happy mother's day 31
happy to be here 18
happy halloween 164
happy birthday 2865
happy 1779
happy birthday to you 470
happy father's day 24
happy valentine's day 135
happy easter 54
happy day 44
happy days 81
happy christmas 144
happy holidays 175
happy ending 39
happy thanksgiving 306
happy trails 36
happy holiday 32
happy to see you 20
happy day 44
happy days 81
happy christmas 144
happy holidays 175
happy ending 39
happy thanksgiving 306
happy trails 36
happy holiday 32
happy to see you 20
happy family 66
happy new year 704
happy life 35
happy hour 26
happy to help 108
happy mardi gras 38
happy hunting 95
happy thoughts 29
happy now 166
happy to 82
happy new year 704
happy life 35
happy hour 26
happy to help 108
happy mardi gras 38
happy hunting 95
happy thoughts 29
happy now 166
happy to 82