English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ G ] / Guys in

Guys in translate Turkish

15,649 parallel translation
Those other guys in the house, Nate, Pickle, Tyrus, when they were in prison, they were usually around a lot of other guys, right?
Nate, Pickle, Tyrus gibi adamlar hapishanede kalırlarken, diğer insanlarla birlikteydi, değil mi?
Does he ring any bells with you guys in Fraud?
Dolandırıcılık şubeden bu adamla ilgili bir haber var mı?
Honestly, I feel sad for you guys in your fucking tank tops. - Yeah.
Sizlere üzülüyorum, senin kolsuz giysilerine.
I'm the one who's constantly putting you guys in danger, risking your lives for people you don't even know.
Sizi bile bile tehlikeye atan benim. Tanımadığınız insanlar için hayatlarınızı tehlikeye atan benim.
Hey. Everyone's telling the same story- - guys in black robes fighting each other.
Herkes aynı şeyi konuşuyor siyah kıyafetli adamlar birbirleriyle savaşıyor.
The--the bad guys in "Star Trek," which- -
Star Trek'teki kötü adamlar gibiler yani.
The president asked me if the fate of the world is resting the hands of an IT girl, a criminal, and two guys in Halloween costumes.
Başkan eğer dünyanın kaderi sordu , Bir BT kız ellerini dinleniyor Bir suçlu ve Cadılar Bayramı kostümleri iki adam.
You married me because I play one of the main bad guys in Blue Bloods.
Benimle evlendin çünkü "Blue Bloods" dizisindeki başlıca kötü adamlardan birini oynuyorum.
You guys are supposed to be in Texas.
- Sizin Teksas'ta olmanız gerekiyordu.
Guys, your dad's plane's gonna be landing soon and we've gotta be at the apartment to let him in.
Beyler, babanızın uçağı yakında inecek Ve içeri girmesine izin vermek için dairede olmalıyız.
Look for anything in here that will mess with those guys.
Bu heriflere karşı kullanabileceğimiz bir şeyler arayın.
So when you, um... When you guys, uh, met up in Spain, did you...
İspanya'da görüştüğün zaman... ona karşı bir şeyler hissettin mi?
You guys are gonna want to see what's in the living room.
Salonu görmek isteyebilirsiniz.
I saw an ad in the paper for guys over five-foot-four, and I was the only one who showed up.
Gazetede 1.62 boyun üzerindeki erkekler için bir ilan gördüm. Ve boy gösteren sadece bendim.
All right, gang, me and the guys are off to Korea to find the last episode of a soap opera Quagmire was in.
Çocuklarlarla Quagmire'ın oynadığı pembe dizinin son bölümünü bulmak için Kore'ye gidiyoruz. Pekâlâ, tayfam. - Peter, bu çok saçma.
See, there were two guys locked in a lunatic asylum and one night, one night they decided they didn't like that anymore.
Bir tımarhaneye kapatılmış iki adam varmış. Bir gece... bir gece artık bundan hoşlanmadıklarına karar vermişler.
It was one of the guys you saw in Alex's memory.
Alex'in hafızasında gördüğün adamlardan birisiydi. Ailesini götüren adam mı?
I get that you guys feel guilty, but whether this is a monster, a human or something in between, it is killing innocent people.
Suçluluğunuzu anlıyorum, ama bu yaratık her ne ise masum insanları öldürüyor.
Creature goes after Nevins, then takes out two of his own guys.
Yaratık Nevins'in peşindeyken, iki adamını öldürdü.
Guys, this woman has been heavily modified, in ways you wouldn't anticipate.
Çocuklar, bu kadın büyük ölçüde değiştirilmiş. Anlaşılmayacak şekilde hem de.
Do you guys believe in the supernatural?
Doğaüstü olaylara inanır mısınız?
What did you guys talk about in the lobby?
Lobide ne konuştunuz?
I ran into alot of those guys back in the'Stan.
O adamlara Afganistan'da rastlamıştım.
You guys are the only game in town.
- Tek şansımız sizsiniz.
Amanda Waller brought me in because of my former association with you guys, but, uh, small world, though.
Sizinle olan eski ilişkilerimden dolayı Amanda Waller beni buraya getirdi. Dünya küçük işte.
Guys, the web-nuke is hard wired in.
Arkadaşlar, web bombası fiziksel bağlanmış oraya.
The only movement I'm tracking in that building is you guys.
- Binada hareket eden sadece siz varsınız.
It's me Curtis in case you guys don't recognize my voice yet.
Eğer sesimi hâlâ tanıyamadıysanız söyleyeyim, Curtis ben.
You guys are doing a wonderful job in there.
Siz çocuklar orada harika bir iş çıkartıyorsunuz.
I can't wait to have diarrhea in the stall with no door while 20 guys wait for me to finish.
İshal olmak ve kapısız tuvalet kabinlerinde 20 adamın tuvaletimi bitirmemi bekleyişini görmek için sabırsızlanıyorum.
Hey, I brought construction paper and markers in case you guys want to draw breasts.
Bakın, belki göğüsler çizmek istersiniz diye keçeli kalem ve çizim kâğıdı getirdim.
Are you guys playing lawn darts in the attic again?
Çatı katında yine çim dartı mı oynuyorsunuz?
Me and the guys were using them to shoot crab apples at Old Man McCratchen's truck.
Onları Moruk McCratchen'in kamyonetine yaban elması atmak için kullanıyorduk da.
Yeah, in fact, we can even be famous movie black guys.
Evet. İşin aslını istersen, film yıldızı siyahî oyuncuları bile olabiliriz.
Now, my asbestos guys are really busy over the next couple weeks, but I might be able to squeeze them in on the weekend if you can swing time-and-a-half.
Şu an, yanmaz taş elemanlarım. gelecek birkaç hafta çok meşgul, fakat onları hafta sonu için sıkıştırabilirim eğer tam faaliyetle olabilkirseniz.
Thought you guys were in trouble.
Başınızın belada olduğunu düşündük.
In order to stop the guys who are trying to kill him? Okay, that is some "twilight zone"
Bu biraz karışık.
Guys, if we're going to do this, we need a plan that doesn't end in charades.
Çocuklar, biz bunu yapmak için gidiyoruz eğer, Biz charades bitmiyor bir plana ihtiyacımız var.
We're going on some guys'motorbikes and then we party in their club.
Motorcularla çıkıyoruz. Sonra onların kulübünde parti vereceğiz.
Okay, so... we can be in Boston in a couple of hours, if you guys can figure out what we do with the flag once we get it.
Tamam... Bir kaç saat içinde Boston'da oluruz. siz de bayrağı bulduğumuzda ne yapmamız gerektiğini araştırın.
I ran my questions by a colleague in malpractice and she told me that in addition to having a very high rate of billing code error, you guys have set a record in the area for surprise charges, and litigating against patients, and I'm pretty sure that under the Affordable Care Act, Federal Regulation 7-8-9-5-4, you're not supposed to do that.
Yolsuzlukla ilgili sorularımı bir meslektaşıma sordum ve bana faturanın olması gerekenden çok yüksek olduğunu söyledi sürpriz masraflarla bir rekora koşmuşsunuz ve hastaların dava açma yetkisine ve Hesaplı Sağlık Hizmetleri yasasından eminim ki. 7-8-9-5-4 sayılı Federal Düzenlemeye göre bunu yapmak zorunda değilsiniz.
So, how did you guys meet? I came in as a client.
Nasıl tanıştınız peki?
That's when I said maybe she should come in and meet you guys.
Bunu görünce ben de gelip sizinle konuşmalı dedim.
In fact... How's it going in here, guys?
Nasıl gidiyor beyler?
And Val will call the cops, and I'll have our guys move in.
Val polisleri arar, adamlarımız da içeri girer.
I'll check in with you guys later.
Sonra haberleşiriz sizlerle.
Guys, the rest of the team would not leave us marooned in 1958.
Çocuklar, takımın kalanı bizi asla 1958 yılında bırakmazdı.
But he was one of those guys who's always in the back.
Ama hep arkada oturanlardandı.
I cruise in for a few weeks and then I cruise out, just like you guys.
Birkaç haftalığına gelip gidiyorum, tıpkı sizin gibi.
Well, you said that the Strix were as good as gone once we figured out who was killing their guys.
Adamlarını kimin öldürdüğünü bulduğumuzda Strix'in ortadan kaybolduğunu söyledin.
You guys settle in, I'll pour the moonshine.
Siz yerleşin, ben kaçak içkileri koyayım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]