English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ H ] / Heart and soul

Heart and soul translate Turkish

636 parallel translation
That there's a rhythm In your heart and soul
Kalbinin ve ruhunun içindeki ritimdir
There's a rhythm In your heart and soul
Kalbinin ve ruhunun içindeki ritimdir
With all your heart and soul.
Tüm kalbinle ve ruhunla.
She's with us heart and soul, in the matter of scorching this heresy.
Bu kâfirliğin kökünü kazımada tüm içtenliği ve samimiyetiyle yanımızda.
Your heart and soul are in horses, and you're making paper boxes.
Yüreğin ve ruhun atlarda ama sen karton kutu yapıyorsun.
With heart and soul I kiss them
Onları bütün kalbimle öptüm
They're with you heart and soul.
Herşeyiyle seninle birlikteler.
With my whole heart and soul, I love you.
Tüm kalbimle seni Seviyorum.
This dear, simple Britisher who had dedicated himself, heart and soul, to a city.
Bu sevgili, basit İngiliz vatandaşı, kendini tüm kalbi ve ruhuyla bu şehre adamıştı.
With all my heart and soul.
Tüm kalbimle ve ruhumla.
" His heart and soul
" Kalbini ve ruhunu...
Throws himself heart and soul into everything he does.
Her yaptığı işe dört kolla sarılıyor.
You can tell Miller from me that for once in his miserable life he'd better put his heart and soul into morning prayers.
Benim adıma Miller'a söyle, sefil hayatında bir kez, sabah dualarını biraz canlı okusun.
Julius is the alliance, its heart and soul.
Julius, ittifakın kendisi, kanı canı.
You switched the old blade in my cane sword for the new one you poured your heart and soul into.
Baston kılıcımın içine yeni bir kalp ve ruh koymak için eski bıçağını değiştirdin.
My heart and soul.
- Kalbim ve ruhum.
Why, he taxed the heart and soul out of the poor people of Nottingham.
Nottingham'daki zavallı insanların canla başla vergilerini aldı.
Oh, how can there be any hope with that tyrant Prince John taxing the heart and soul out of the poor people?
Bak, yardım kutumuz kilisemiz gibi boş. Oh, şu zalim Prens John o zavallı insanların... HOŞGELDİNİZ... canla başla vergilerini alırken nasıl umut olabilir ki?
I also want your heart and soul.
Bana kalbini ve ruhunu ver.
I'll gather together all those most pure in heart and soul have them follow after me, then torture them all in the darkest realms of Hell!
Onları en saf kalp ve ruhta toplayacağım peşimden gelecekler, sonra en karanlık cehennem dünyasında hepsine işkence edeceğim!
You gave of your heart and soul.
Kalbini ve ruhunu verdin.
You put your whole heart and soul and back and everything else into it.
Kalbinle, ruhunla, sahip olduğun her şeyle yiyorsun.
But he loves the company, heart and soul.
Ama kanıyla canıyla şirketi seviyor.
I would put my heart and soul in it, they gobble up both my heart and soul.
Yüreğimi ve ruhumu koyarım içine, hem ruhumu hem yüreğimi telaşla yerler.
I love you with all my heart and soul.
Seni tüm kalbimle ve ruhumla seviyorum.
"Long as fame guards us whole " And men who heart and soul thrill to true glory
" Kalbiyle ve ruhuyla savaşan askerimiz gerçek zafere ulaşsın
# With all my # Heart and soul how I adore you
Tüm kalbimle ve ruhumla sana tapıyorum.
My daughter joined the movement with her heart and soul.
Kızım kalbi ve ruhuyla harekete katıldı.
With all my heart and soul.
- Bütün kalbim ve ruhumla. - Güzel.
Heart and soul I fell in love with you Heart and soul
"Kalp ve ruh sana aşık oluyorum Kalp ve ruh"
They put more heart and soul into their work... than any dancer I know.
Onlar bütün kalplerini ve ruhlarını bildiğim bütün dansçılardan daha fazla veriyorlar.
In heart and soul.
Kalbimden ve ruhumdan.
I have as much soul as you, and fully as much heart.
Sizinki kadar dolu bir ruhum ve kalbim var.
I do love you so very much. I love you with all my heart and soul.
Seni bütün kalbimle seviyorum.
" And thou shalt love the Lord thy God with all thy heart and with all thy soul
" Seni bütün kalbimle, bütün ruhumla..
If thy revengeful heart cannot forgive... lo, here I lend thee this sharp-pointed sword... which if thou please to hide in this true breast and let the soul forth that adoreth thee...
Madem o kinci yüreğin beni affedemiyor, al şu sivri kılıcı çekinmeden del göğsümü. Del ki, sana tapan ruhum çıkıp gitsin bedenimden.
And he would dwell in every heart, in every mind in every soul.
Herkesin kalbinde, herkesin aklında ve... ruhunda dolaşırdı.
"which heart to heart and mind to mind, in body and in soul can bind."
"Onu kalp kalbelik, zihin zihinelik, bedende ve ruhta bağlayabilir."
Refill, oh, my soul, this heart with tenderness that she may walk again the land of Khem in all her strength and beauty.
Ey ruhum, bu kalbi yeniden şefkatle doldur ki... ... Khem ülkesinde tekrar yürüyebilsin... ... bütün gücü ve güzelliği ile.
Thou shalt love the Lord thy God with thy whole heart thy whole soul and thy whole mind.
Tanrın olan Rab'bi bütün yüreğinle, bütün canınla ve bütün aklınla seveceksin.
Hear, O Israel the Lord, our God, is one Lord and thou shalt love the Lord thy God with all thy heart and all thy soul and with all thy mind and all thy strength.
Dinle ey İsrail... Tanrımız olan Rab tek Rab'dir. Tanrı olan Rab'bi tüm kalbinle tüm ruhunla tüm aklınla ve tüm gücünle sev.
I want him with a whole heart, body and soul.
Onu tüm kalbiyle istiyorum, bedeni ve ruhuyla.
I say we got a bowl of soul, and if you think your heart can take it, whoo! Come fly higher with The Heavy!
Bol bol soul'umuz var, eğer kalbiniz buna dayanırsa... buyurun Ağır Adam'la uçuşa!
In his soul, in his heart... in his spirit, in his being... he does not actually feel the white woman...'cause the white woman ain't hip to mustard greens and cornbread.
Siyah erkek, ruhunda, yüreğinde... özünde, benliğinde... aslιnda beyaz kadιnι hissetmiyοr çünkü... beyaz kadιn hardal bitkisinden νe mιsιr ekmeğinden anlamιyοr.
Oh, Master, I adore you with all my heart and with all my soul.
Tanrım, sana tapıyorum tüm kalbimle, tüm ruhumla.
Think with your soul... and I will tell you your heart's desire.
Ruhunla düşünürsen sana kalbinin arzularını anlatırım.
He that hath clean hands and a pure heart who hath not lifted up his soul unto vanity...
Elleri temiz, kalbi saf olan o ruhunu kibirle doldurmayan o...
He's got more heart and more drive... and more... soul than most people you'll ever know.
Tanıdığın birçok insandan daha büyük bir kalbi, gücü ve ruhu var.
With all my heart, mind and soul.
Tüm kalbim, aklım ve ruhumla.
Golden Finger, Broken Heart Sword and Soul Snatching Bell, tell them to catch Chu Liuxiang right now.
Altın Parmak, Kırık Kalpli Kılıç ve Ruh Kapan Zil Chu LiuHsiang'gi hemen yakalamalarını söyle.
He wanted people to know... that I'm a man with a heart and a soul.
İnsanların benim de kalbimin ve ruhumun olduğunu bilmelerini istiyordu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]