English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ I ] / I'm all yours

I'm all yours translate Turkish

534 parallel translation
I'm all yours, gentlemen.
Buyurun beyler.
- Mine. - Yours? In spite of all I've said and done, my wife - she's going to marry me.
Yaptığım ve söylediğim onca şeye rağmen, karım... o benimle evlenecek.
But I feel I could not come at all without madame's approval as well as yours.
Ama madam, sanırım sizin gibi beni uygun bulmuyor.
I do homage... for you are king... and all in our kingdom is yours... except that carpet, which I keep for myself.
Senin krallığına... bağlılık yemini edeceğim... artık krallığımızdaki her şey senin... bu halı hariç, onu kendime saklıyorum.
It's all yours, and all I want is my cut.
Hepsi senin. Sadece kendi payımı istiyorum.
I'll bring my bodies from the attic and you get yours from the cellar and we'll get them all together, and we'll send them to Happy Dale.
Ben tavan arasındaki cesetleri getireyim, siz kilerdekileri çıkarın... sonra hepsini beraber Mutluluklar Vadisi'ne yollayalım.
I didn't used to think... there was much to all those fancy manners of yours... but I guess I was wrong.
Senin böyle nazik yönlerin olduğunu hiç bilmezdim şaşırttın beni demek ki yanılmışım.
I'm nobody's fool, least of all yours.
Kimse bana kül yutturamaz, hele sen.
Just so you don't think I'm a complete swine... if there's anything in Dark Windows you can use, it's all yours.
"Karanlık Pencere" de kullanmak istediğin bir şey varsa, senin olsun.
If I'd known what all that tennis nonsense of yours would lead to I wouldn't have run out on you.
Bu tenis saçmalığının para edeceğini bilseydim seni bırakmazdım.
I do hope you've forgotten all about that silly little plan of yours.
Umarım o aptal planı unutmuşsundur.
I'm all yours, as long as you want me.
Sadece seninim, beni istediğin sürece.
What I was sore at was that crackbrained idea of yours that seemed to be taking up all of your time, your energy and interest and attention, so you had no time to concentrate on anything else!
Kızdığım şey senin bu çatlak fikrindi bütün zamanını, enerjini, ilgini ve dikkatini alıyordu, bu yüzden başka bir şeye konsantre olamıyordun!
For my part, I'll resign unto Your Grace the seal I keep... and so betide to me as well I tender you and all of yours.
Ben kendi adıma, muhafaza ettiğim görev mührümü size devredeceğim. Benim size ve yakınlarınıza yaptığım yardımı bir gün bana da yapan olur umarım.
And I'm tired of hearing about that Georgia plantation and all them lily-white friends of yours!
Georgia'daki fidanligindan... ve papatya gibi beyaz dostlarindan biktim usandim artik!
I'm all yours.
Tamamen ellerindeyim.
But if I'm not back by midnight the money's all yours, boys.
Eğer geceyarısına kadar dönmezsem paranın hepsi sizindir, çocuklar.
"I'm all yours."
"Ben seninim"
One moment, Colonel, and I'm all yours.
Bir saniye, Albay. Sonra sizinle ilgileneceğim.
If I had a simple life like yours, with all those wonderful kids...
Keşke seninki gibi basit bir yaşantım olsaydı, şu harika çocuklarla birlikte...
I'm going to destroy that story of yours, grant, now once and for all.
Şimdi senin bu hikayeni tamamen yok edeceğim, Grant.
My room is next to yours, and I heard nothing at all.
Odam seninkinin yanında ve ben hiçbir şey duymadım.
Tell me yours, and I tell you all about myself.
Söylesene. Ben sana benimkini anlattım.
Look at me, I'm all yours!
Bana bak, tamamen seninim!
- Just my moustache and my glasses and I'm all yours. How are you?
Nasıl gidiyor?
I've never in all my life seen a soul as hardened as yours.
Hayatım boyunca senin ruhun kadar katılaşmış bir ruh görmedim hiç.
I mean, I'm all yours anyway, but...
Yani zaten seninim, ama...
They're all good men. Yours for the mission. I hope you approve.
Hepsi iyi adamlar,... bu görev için senin yanındalar,... umarım onaylarsın.
If you don't mind a woman like me... then I'm all yours.
Benim gibi bir kadına aldırmazsan tamamen seninim.
I'm not interested in morality now, least of all yours.
Ahlak dersi istemiyorum.
I am yours in all that you do.
Yapacağın her şeyde yanındayım.
I'm all yours, okay?
Harşeyimle seninim, tamam mı?
Now, you just take the cab and you pick up all the bags, yours and mine, come back here. I'll meet you downstairs.
Şimdi bavullarımızı al ve taksiye geri dön, birazdan merdivenlerde buluşuruz.
All right. I'm just guessing. But I want to talk to that son-in-law of yours.
Peki tahmin ediyorum, ama hemen damadınla konuşmak istiyorum.
- Well, I stood for yours all these years.
- Onca yıl arkanı kolladım senin.
I did my part, he's all yours.
Ben görevimi yaptım, o senin.
I shall move my room next to yours and I shall prepare all your food myself.
Yandaki odaya yerleşeceğim tüm yiyeceklerini kendim hazırlayacağım.
I'm all yours, my friend.
Eline ayağına düştüm arkadaş.
I'm all yours, Violet.
Tamamen seninim, Violet.
Since I'm obviously interrupting something important, he's all yours.
Madem önemli birşeyleri böldüm hepsi senin olsun.
Because I'm going to sue you and your stepmother and that crooked lawyer of yours for all you've got!
Çünkü seni, üvey anneni ve o dolandırıcı avukatınızı mahkemeye verip tazminat talep edeceğim!
I'm all yours...
Seninim.
I know every move of yours... where you go, whom you meet. After all, I have to keep an eye.
senin her hareketini biliyorum nereye gidiyorsun, kimlerle tanışıyorsun her zaman ben seni gözümün önünde tutarım.
My lord, in all your castle, in all your realm, there is nothing of yours that I desire.
Lordum, sizin kalenizde ve krallığınızda benim aradığım hiçbir şey yok.
Okay, I give up. I give up. It's all yours.
Tamam bıraktım, bıraktım.
By the way, just want to say, I'm glad that under all this pressure, we haven't seen that facial tic of yours.
Bu arada bir şeye çok sevindim : bu kalabalığa ve bunca baskıya rağmen yüz tikinin tutmamasına.
I " m all yours, sweetie! - [Laughing]
Seninim tatlım!
I'm all yours.
Tamamen seninim.
I'm all yours now.
Artık her şeyimle seninim.
Well, Sam, I'm all yours.
Sam, tamamen seninim.
I'm all yours.
Artık emrinizdeyim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]